T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 ŞUBAT 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

EKONOMİ-TOPLUM
Mustafa ÖZEL

Bush, İran'a saldırır mı?

Bush, İran'dan önce iki ülkeyi hedef gösterdi; Irak ve Kuzey Kore. Irak'a saldırdı, Kore'ye ise saldıramadı, çünkü Kore'de nükleer silah var. İran da bu nedenle nükleer kulübe girmek istiyor

R eco, tam özlenmişken çıkagelen tiplerdendir. Bu sefer de öyle oldu. Süleymaniye Camii'nin Cuma çıkışında bir kenara çekilmiş bekliyordu. Belli ki önceden istihbarat yapıp, bu hafta Cuma'yı bu muhteşem mabette eda edeceğimi öğrenmiş. "Sana kuru fasulye yedirmeye geldim!" diyor. Kuruyu yesem de, lafını yemiyorum; çünkü mutlaka kafasına bir şey takmış ve işin içinden çıkamamıştır. Beni kuru fasulye maliyetine konuşturup müşkülünü çözecek. Olsun. Ben de onun sayesinde bu Pazar yazısını yazmıyor muyum?

Derdi şu: Amerika, İran'a saldıracak mı? "Ulan sana ne? Bu hassasiyet sende nasıl peyda oldu?" demiyorum; çünkü İran'da yatırımları var ve ciddi yenileme planları peşinde olduğunu biliyorum. Önümüzdeki yıllarda İran karışırsa, bundan kendi çapında Reco da etkilenecek. "Artık yönetim danişmani gadar siyaset danişmanina da başvurmak istiyirim. Sen maşallah ikisinden de anliyirsin. Bu Hamas işi kafami kariştirdi. Buş'la adamlarinin tepesi iyicene kızmiş. Kurban olim; İran'a hücum edeceklerse, yeni yatirimi Hindistan'a kaydirim!"

Adama bak! Daha on yıl önce Ağrı'dan İstanbul'a gidip gelmeyi bile beceremiyordu. Şimdi İran'dan Hindistan'a şipşak fabrika kaydırıyor. Terakki diye buna derler her halde. Canım biraz Reco'yu konuşturmak istediği için, önce Hamas meselesini kurcalıyorum:

  • Yahu Recep, bizim hükümet de dış siyaseti yüzüne gözüne bulaştırmaya başladı. Nerden çıktı şimdi Hamas'la böyle gizli kapaklı buluşma? Hem bakalım İsrail bizim arabuluculuğumuzu istiyor mu?

  • Abe sen de medya beslemelerinin ağziyla konişirsin. İsrail bizim arabulucuğumuzu istemirse, istemesin. Rusya'nınkini de istemirler. Ama Ruslar diyir ki, bu bölgede ben de varım. Benden hebersiz heç bişe yapamazsiniz. Türkiye, Rusya gadar olmir mi? Gözini yiyim Abdula Gül'ün. Ula Filistin'in tapusu bile bizde diyir.

  • Edebiyatı bırak Reco. Türkiye, ABD'nin izni olmadan Orta Doğu'da etkin rol oynayabilir mi?

  • Valla sen benle dalga geçirsin! Ula bu canina yandığimin Amerikasi Orta Doği'da eli ayaği dolaşan devlet degil mi? Aha, İrak'in vaziyeti ortada. Türkiye araya girmiyecek de kim girecek?

  • Peki, bu şaşkın Amerika'nın İran'a saldıracağına niçin ihtimal veriyorsun?

  • Şaşkın ördek kıçtan dalar demişler. Doğrisini istersen, korkirem. Yav bu İran az biraz akillansa da nükleer işinden vazgeçse olmaz mi?

  • Reco Bey, Bush İran'dan önce iki ülkeyi hedef göstermişti: Kuzey Kore ile Irak. Birine saldırdılar, diğerine saldırmadılar. Niçin?

  • Bilsem pirefesör olirdim. Herhal petrol için İrak'a saldirdiler.

  • Tamam, petrol veya başka bir şey. Netice olarak birine saldırdılar, diğerine saldıramadılar. Çünkü biliyorlardı ki Kore'de nükleer silah var, Irak'ta yok. Irak'ın nükleer gücü olsaydı, Amerika saldıramazdı!

  • İran bunin için mi bir an önce nükleer programini tamamlamak istiyir?

  • Aynen öyle Recep Efendi. Gücü güçle caydırabilirsin, kuru sözlerle değil! Avrasya'da nükleer güce sahip sekiz devlet var: Rusya, Çin, Kuzey Kore, Hindistan, Pakistan, İsrail, Fransa ve İngiltere. İran bunların hepsinin menzilinde olan bir "Orta Güç". Niçin nükleer kulübe girmek istemesin? Türkiye'nin özenle nükleer güç olmaktan uzak durması akıllıca mı?

  • Abe, doymadinsa Sultan Ahmet köftecisine de gidek mi?


    Strateji nasıl eyleme dönüşür?

    Stratejiyi eyleme dönüştürmek, tasarlamaktan daha kolay değildir. Eylemde başarının ilk şartı, şirketin tepe yöneticilerinin strateji belirleme sürecine aktif katılımını sağlamaktır. Strateji, uzmanların dışarıda hazırlayıp şirkete empoze edecekleri bir paket program değildir. Aşağıdaki sorulara net cevap verebiliyorsanız, stratejiden yana nasibiniz var demektir:

    1 Şirketin niçin var olduğu ve ne yapması gerektiğine dair, açık ve anlaşılır vizyon/misyon ifadeleri belirlediniz mi?

    2 Şirket misyonundan mantıken çıkarılmış; yine açık ve anlaşılır hedefler ve ölçülebilir amaçlar formüle ettiniz mi?

    3 Şirketin anahtar yöneticileri, vizyon/misyon/hedef/amaç ve strateji belirleme sürecine dahil edildiler mi ve bunlar bütün çalışanlara gereğince aktarıldı mı?

    4 Dış ortamın değişmesinden kaynaklanan müstakbel tehdit ve fırsatları tesbit edip, çözüm aradınız mı?

    5 Şirketin şu anki güçlü ve zayıf yanlarını tesbit edip, çözüm aradınız mı?

    6 Şirketin imkân ve kısıtlarını hesaba katarak, gerçekçi, optimal bir BÜYÜK STRATEJİ seçtiniz mi?

    7 Büyük Strateji'nin başarıyla uygulanabilmesi için, aşağıdaki soruları güvenle cevaplayabildiniz mi?

    (7a) Strateji bütün çalışanlara ve ilgili kişi veya gruplara etkin biçimde anlatıldı mı?

    (7b) Şirketin raporlama sistemi, stratejiyle örtüşüyor mu?

    (7c) Stratejiyi anlayıp uygulayacak yetenekte yöneticiler belirlenip yetkilendirildi mi?

    (7d) Hedeflenen sonuçlar, uygun ödüllere bağlandı mı?

    (7e) Bölümler, şubeler, çalışma grupları ve bireyler arasında iç koordinasyonu sağlayacak uygun politikalar formüle edildi mi? Veya, var olan politikalar strateji ışığında gözden geçirildi mi?

    8 Uygulamadan önce, uygulama sırasında ve uygulamadan sonra stratejiyi değerlendirecek bir araç geliştirildi mi?


    Basralı Ömer...


    Ben Basralı Ömer

    Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr Franks
    Önce demokrasi yağdı gökle-rimizden
    Sokaklarımızda kan ve et
    Sonra özgürlük geçti üstümüzden
    Palet palet.

    Ve insan hakları
    Namlularından
    Yüzü maskeli adamların
    Saniyede bilmem
    Kaç adet.

    Demokrasi bizim eve de isabet etti
    Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın
    Tam onsekiz adet
    İnsan hakları saymışlar
    Vücudunda babamın.

    Annem yoktu zaten
    Ben doğarken
    İlaç yokluğundan ölmüş
    Ambargo falan dediler ya
    Anlamadım, çocuk aklı işte
    Takılıp kalmış girişte.

    Sizde de barış böyle midir Mr Franks?
    İnsan hakları çocukları yetim
    Ve ayaksız bırakır mı orda da?
    Düşer mi ayın kan gölüne aksi
    Güpe gündüz düşer mi
    Pazar yerine demokrasi?
    Zenginlik
    İnsanları korkudan uykusuz bırakır
    Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
    Babamla mırıldandığım son dua dilimde
    Ayaklarım hastanede
    Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar
    Kaldı elimde.

    Çocukların var mı Mr Franks?
    Al, oğluna götür onları
    Bari işe yarasın
    Kim bilir belki baktıkça
    Bazen beni hatırlarsın.

    Bu nasıl demokrasi Mr Franks?
    Düştüğü yeri yaktı
    Merhamet hür dünyaya
    Bu kadar mı Irak'tı?

    Fâruk Hazar

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi