Rezervimiz yeterli

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, döviz kurundaki dalgalanmalara rağmen, ülke ihtiyacı açısından yeterli bir rezerve sahip olduklarını söyledi. Yerel para kullanımının doğru bir adım olduğunu belirten Çetinkaya, istikrarlı para politikası duruşunu sürdüreceklerini vurguladı. Çetinkaya, dış ticarette TL kullanma oranının %6'ya kadar çıktığını da kaydetti.

Cahit Saraçoğlu Yeni Şafak
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Merkez Bankası'nın 2017 yılında enflasyon hedefi ile uyumlu olarak fiyat istikrarının korunmasını sürdüreceklerini söyledi. “2017 Yılında Para ve Kur Politikası”nı düzenlediği basın toplantısı ile açıklayan Çetinkaya, enflasyona ilave katılık ve oynaklığa yol açan faktörler konusunda bir farkındalık oluşturulacağını kaydetti. Çetinkaya, 2017 yılında da ana çerçevenin korunacağını, finansal istikrarını gözeten, eldeki enstrümanları gerektiğinde devreye koyacak bir duruş içinde olacaklarını dile getirdi.

HAREKETLİK SINIRLI OLDU

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) istikrarlı eğiliminin yavaşlasa da sürdüğüne dikkat çeken Çetinkaya, son çeyrekte ihracatta gelen talebin büyümede olumlu etki oluşturacağı öngörüsünde olduklarını söyledi. Gelişmekte olan ülkelerde hazine tahvillerinin faizlerden dolayı yukarı yönlü artışının Türkiye'ye para girişine engel oluşturduğunu ifade eden Çetinkaya, son haftalardaki döviz kurundaki hareketliliğin enflasyon üzerindeki etkisinin ise sınırlı olduğu görüşünü paylaştı. Çetinkaya ayrıca, dövizdeki hareketliliğin gıda fiyatları üzerindeki etkisinin de az olduğu değerlendirmesinde bulundu.

DÖVİZDEKİ ŞOKUN GERİ GELME İHTİMALİ DE VAR

MB'nin nominal bir döviz kuru hedefinin olmadığını ifade eden Çetinkaya, “Kurdaki artış varlıklar ve kur üzerinde kalıcı bir etki bırakıyor mu ona bakarız. Döviz kurunun iktisadi temelden kopması ve finansal istikrarda risk oluşması haline MB kayıtsız kalamaz. Döviz kurundaki hareketlilik, küresel piyasalarda kayda değer bir fiyatlama oluşturuyorsa da şokun bir bölümü bir süre sona geri alınabilme ihtimali de var. Bu durum geçmişte FED'in açıklamasının ardından geri çekilmesi gibi sıklıkla oldu. Bu nedenle şokların geçerliliğine göre MB tüm araçları ile adım atar” diye konuştu.

REZERVLER YETERLİ

Döviz kuruna yönelik rezervlerdeki yetersizlikten mi müdahale edilemediği yönündeki bir soruya da Çetinkaya, şöyle yanıt verdi: “Müdahalelerde MB döviz kurundaki artışın kalıcı mı geçici mi etkisi ile birlikte fiyat ve finansal istikrara bakarak hareket eder. Bu tip durumlar için çok sayıda aracımız var. Kullanılacak araçların piyasadaki hareketliliğe göre değişir. Nitekim geçtiğimiz zaman diliminde bankaların dövizdeki zorunlu karşılık oranlarını indirdik. Rezerv opsiyon karşılık oranlarını indirdik. Böylece 4 milyar dolarlık bir esneklik oluşturduk. Yılsonuna kadar reeskont ödemelerini 3 ay öteleme ya da aynı gün TL olarak yapılması imkanı verdik. Yani MB likidite desteğini sürdürüyor. Doğru politika açısından doğru zamanın kullanılması önemlidir. Rezervlerin brütünde dalgalanmalar görülebilir, ancak ülke ihtiyacı açısından yeterli bir rezerve sahip olduğumuzu söyleyebilirim."

ÖTV VE ASGARİ ETKİSİ

Yılın başında asgari ücrette yapılan artış ile Kasım ayında otomobillerdeki ÖTV oranlarının değişmesinin yılsonu enflasyonu üzerinde artırıcı etki yapacağını ifade eden Çetinkaya, dövizdeki dalgalanmaların 2017 yılı ilk çeyreğinde beklentiler üzerinde değişiklik oluşturabileceğini söyledi. Çetinkaya ayrıca, kredilerle ilgili finansal maliyetlerin fazlalığına MB olarak kendilerinin de katıldığını söyledi.

Kurdaki dalgaya KÖİ seti

Kamu tarafından sağlanan alım garantileri kapsamında Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) uygulamalarının kur dalgalanmalarını karşı koruyucu bir etkisinin olduğunu söyleyen TCBM Başkanı Çetinkaya, son dalgalanmaların da kamu özel işbirliği işlerinde ilave bir yük getirmeyeceğini, döviz kurundaki baskısını sınırlandıracağını öngördüklerini söyledi.
Öte yandan kasımda döviz likiditesinin sağlandığını ve enerjide döviz talebinin kısmen karşılandığını da belirten Çetinkaya, buna rağmen döviz kurundaki hareketliliğin yanı sıra, ithalattaki girişlerin artışının TL'nin değerini düşürdüğünü kaydetti.

TL kullanım oranı %6'ya kadar çıktı

TCMB Başkanı Çetinkaya, uluslararası ilişkilerdeki ticari işlerde, finansal işlemlerde yerel paranın olmasının son derece önemli bir adım olduğunu da ifade etti.Çetinkaya, “MB'nin fiyat istikrarının sağlaması açısından ve iktisadi faaliyette ana değişim aracı olarak TL'nin kullanılması en büyük amaç olacaktır. Zaten TL'nin uluslararası işlemlerde kullanımı artıyor. 2001'de yüzde 1'ler seviyesinden bugün yüzde 6'lara çıktı” diye konuştu.