T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Vakıflar

28 Şubat sürecinde irtica bahane ve istismar edilerek din özgürlüğünü kısıtlama tedbirleri hızlanarak devam etti. Bunun son örneği de yeni kabul edilen Medeni Kanun'un içinde yer alan "vakıflar"la ilgili düzenlemedir. Sayın Nazlı Ilıcak, Yeni Şafak'taki köşesinde yazmasa kimsenin haberi bile olmayacak. Meclis'te bazan, incir çekirdeğini doldurmaz meseleler üzerinde kıyametler koparken son derecede önemli olan bu "vakıfların başına Demokles'in kılıcını asma" mahiyetindeki yeni düzenleme karşısında yeterli tepkinin gösterilmemesi, engellemek için yapılması gerekenlerin yapılmamış olması şaşırtıcı bir davranıştır, gaflettir.

Türkiye'nin özendiği hür ve demokrat dünyada uygulanan insan haklarına göre din özgürlüğünün beş unsuru vardır: İnanmak, inancın gereğini yapmak (tek veya toplu olarak âyin, ibadet, merasim...), öğrenmek ve öğretmek, açıklamak, örgütlenmek. Bu unsurlardan birisi ihlal edilirse din özgürlüğü eksilmiş, kısıtlanmış, insan hakkına tecavüz edilmiş olur. Elbette her özgürlük gibi din özgürlüğünün de kısıtlanmasını gerektiren sebepler bulunabilir, ama bunlar bir avuç insanın kendi dünya görüşleri, çıkarları, bağnazlıkla sarılıp kaldıkları ideolojileri değil, toplumun veya insanlığın gerçekten yüksek ve önemli menfaatlerinin veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin açık ve kesin olarak ihlalidir. Böyle bir durum ortaya çıkmadıkça özgürlükler kısıtlanamaz. Türkiye'ye dönüp baktığımızda, ortada meşru ve gerektirici sebep bulunmadığı halde bu beş unsurun da ciddi bir şekilde daraltıldığını görüyoruz. Her birine birer örnek vermek gerekirse: a) Kişinin tercih ettiği İslam anlayışını benimseyip inanması karşısında baskı vardır, o değil de şu inanma ve anlama biçimi telkin edilmekte, dayatılmaktadır. b) Birçok yerde ve durumda bazı ibadetlerin yapılması, haramlardan kaçınılması engellenmektedir. c) Dini serbestçe öğrenme ve öğretme engellenmekte, okullarda veya okul dışında din eğitimine (öğretimi ayrı) izin verilmemekte, din eğitim ve öğretimi için okul ve kurs açılmasına imkan tanınmamaktadır. d) Kişilerin bazı din anlayış ve yorumlarını açıklamaları laiklik, ilkeler vb. bahanelerle engellenmektedir. e) Sivillerin dini örgüt kurmaları yasaklanmış bulunmaktadır.

Bugün üzerinde durmak istediğimiz vakıflar, dini örgüt olmasa da din ile sıkı ilişkisi bulunan örgütlerdir. Müslümanlar'ı vakıf kurmaya iten sebeplerin/saiklerin başında Allah rızası, ahiret mutluluğu vardır. Vakıf kuranlar, öldükten sonra amel ve sevap defterlerinin kapanmaması için "sadaka-i câriye: kendilerinden sonra devam eden hayır" mana ve mahiyetinde olsun diye bunu yaparlar. Ayrıca vakıflar birçok din hizmeti için kaynak ve imkan sağlar. Yeni düzenleme "Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve anayasanın temel ilkelerine aykırı vakıf kurulamaz" diyerek görünüşte masum, uygulamada zararlı ve kısıtlamaya önelik bir kayıt getirmektedir. Türkiye şartlarında "aykırılığı belirleyen" bilirkişi raporları ile hükmü veren mahkemeler gözönüne alındığında bu maddenin nice vakfın kapısına kilit vuracağını anlamak için kahin olmaya gerek yoktur. "Haklı sebepler varsa mahkeme, vakfın yetkili organı veya denetim makamının istemi üzerine vakfın örgütünü,yönetimini ve işleyişini değiştirir" şeklindeki muğlak madde de bir başka engeldir, kısıtlamadır. Çünkü haklı sebepler açıklığa kavuşturulmamış, hakimin takdirine bırakılmıştır. Öyle anlaşılmaktadır ki, yeşil sermaye diyerek bir kesimin ekonomik faaliyetlerine karşı takınılan haksız ve olumsuz tavır şimdi de yine aynı kesimin dinle ve din hizmetleriyle bağlantılı örgütlerine; yani vakıflara karşı takınılmaktadır. Türkiye'de yüzlerce vakıf çok önemli hizmetler ifa etmekte, devletin yükünü de hafifletmektedir. İrtica bahane ve istismar edilerek bunların engellenmesi karşısında ilgili ve sorumluların sükutu, gevşekliği, vurdumduymazlığı anlaşılır gibi değildir.


9 Aralık 2001
Pazar
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED