YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Avrupa Birliği adaylığını unutabilirsiniz...

Genelkurmay başkanlığı, ANAP lideri ve başbakan yardımcısı Mesut Yılmaz'ın görüşlerine cevap verirken bir konunun özellikle altını çizdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına açıklama yapma yetkisi Genelkurmay başkanına aittir" ve "Kim tarafından, hangi ortamda ve hangi sebeple söylenmiş olursa olsun, hiçbir siyasi görüş TSK'yı bağlamaz..."

Org. Nahit Şenoğul'un, komutanı olduğu Harp Akademileri'nde düzenlenen bir toplantıda, AB konusundaki görüşleri, Genelkurmay'ın açıklaması henüz zihnimizde tazeyken ifade edildikleri için, gerçekten şaşırtıcı. Org. Şenoğul da, geleneksel çizgide bir cümleyle konuşmasına başlıyor ve "Çağdaş uygarlığa ulaşmak için Türkiye AB'ne girmek zorundadır" diyor; demesine diyor ama, 'kaygı' adı altında üyeliğe ciddi itirazlar sıralamaktan da geri kalmıyor. Komutana göre, AB, aslında oyun oynuyor; Helsinki'den çıkan adaylık kararına bizden çok Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin sevinmesi başka nasıl anlaşılabilir? Bir iddiası da şu Org. Şenoğul'un: "Bölücü terör örgütünün istekleri ile AB'nin bizden istekleri birbiriyle örtüşmektedir." Bu düşünüş tarzının doğal sonucu da var komutanın konuşmasında: "Avrupalı dostlarımız yine de ısrar ederlerse, bu kez onlara, 'Çağdaş uygarlık demek sadece Avrupa demek değildir' diyebilmeliyiz."

Bu görüşlerin şaşırtıcı tarafı, AB ile ilgili devletin 'klasik' tavrına ters düşmesi değildir; bazı çevrelerin, her seferinde değişik argümanlar ileri sürerek, ancak hepsinde AB ile Türkiye arasındaki mesafeyi biraz daha açmaya çalıştıklarının bir süredir farkındayız. Genelkurmay'ın daha önce dışa vurulmuş resmi açıklaması da, "AB'ye taraftarız, ancak..." türü bir şart cümlesine bağlıydı. Cümlenin şart bölümünde iki noktanın yer aldığını biliyoruz: 'Üniter devlet ilkesinin vazgeçilmezliği' ve 'lâiklik ilkesi'...

Şaşırtıcı olan, bayram sonrasında medyaya yansıyan 'MHP görüşü' ile Org. Şenoğul'un ağzından çıkan cümleler arasında sezilen yakınlıktır. MHP genel başkan yardımcısı Şevket Bülent Yahnici tarafından kaleme alınmış, Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay başkanlığıyla birlikte yabancı misyon şeflerine de gönderilmiş mektupta, 'bölücü örgüt' ile AB üyeliği arasında paralellik kuruluyor, Kıbrıs'a yönelik 'kötü' niyetlerden söz ediliyordu. Üstelik, çağdaş uygarlığın 'Avrupalılık' anlamına gelmediği MHP'li Yahnici'nin de paylaştığı bir görüş...

Org. Şenoğul'un Genelkurmay açıklamasıyla üstüste gelen konuşmasının TSK'nın resmi görüşü olduğunu varsaymak zorundayız. Zorundayız; çünkü ANAP liderine cevap olarak yayımlanan bildiride, TSK adına yapılmış resmi açıklamalara itibar edilmesi isteniyordu. Genelkurmay'ın daha önce 'üniter devlet' ve 'lâiklik' ile sınırlı kaygılarının genişleyerek artmış olduğuna işaret ediyor o konuşma. Böylece, "Bölücü terör örgütünün istekleriyle örtüşen taleplere sahip", adaylık statüsünün daha çok Yunanistan'ı ve Kıbrıs Rum kesimini sevindirdiği AB defterini kapatmak, Türkiye için kaçınılmaz bir sonuç oluyor...

Parti olarak üstlenilmemiş, ancak yetkili bir kalemden çıkma MHP mektubuyla bu yeni çıkışı birlikte düşündüğümüzde, 10 Aralık 1999 tarihli Helsinki Zirvesi'yle başlayan sürecin, Türkiye'deki güçler dengesi açısından, durma noktasına geldiği söylenebilir. AB de, kendine özgü sebeplerle, Helsinki kararından pişman olmuş gibi davranıyor zaten. Bundan sonra AB ile ilgili her yeni gelişme Türkiye açısından mesafeyi biraz daha açmaya yönelik olacaktır...

Türkiye'nin devlet politikasının, 200 yıllık Batılılaşma hareketinin uzantısı olarak, 1963'ten beri Ortak Pazar, AET, AB çizgisinde oluştuğu düşünülürse, şimdiki tavrın radikal bir değişim teşkil ettiği daha iyi anlaşılır. Org. Şenoğul'un "Çağdaş uygarlığa erişmek için Avrupalı olmak gerekmez" cümlesi yeni bir politikanın müjdecisi... Cümle olarak kulağa hoş gelse bile, 'çağdaş uygarlık' saplantısı olanların 'Avrupalılık' (ya da AB üyeliği) dışında bir alternatifi bulunmadığından, hayata geçirilmesi epey zor bir görüş bu. AB üyeliği yerine ikame edilebilecek, 'çağdaş uygarlık' bağlantılı, ancak 'Avrupa dışı' bir alternatifle ilişkili, 'yeni politika' ne olabilir acaba?

Bu sorunun cevabını bakalım kimden alacağız?


15.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...