Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Erol Özkasnak'ın, "28 Şubat'ta bize yaranmaya çalışanların şimdi aslan kesilmeleri inandırıcı değil" diyerek bazı gazetecileri ifşa etmesi, "postmodern çelme" şeklinde değerlendirildi. Genelkurmay eski Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın, bazı gazetecilerin 28 Şubat süreci içinde kendilerine yaranmak için büyük bir gayret sarfettiklerini açıklaması yeni bir tartışma başlattı. Özkasnak'ın, "O dönem bize yaranmaya çalışanların şimdi aslan kesilmeleri hiç inandırıcı değil. Bazı basın organları, artık 28 Şubat'ı ve rahmetli Oramiral Erkaya'nın ruhunu rahat bırakmalıdırlar. Koşullar değişti diye istismara cüret etmemelidirler" sözleriyle, Beyaz Enerji Operasyonu'nda düğmeye askerin bastığını iddia eden gazetecileri hedef alması, "postmodern çelme" diye değerlendirildi.
Özkök gündeme getirdiGeçtiğimiz hafta Hürriyet gazetesinin, Enerji Bakanlığı'ndaki Beyaz Enerji operasyonları için "ismi açıklanmayan üst düzey bir askeri yetkili"ye atfen yayınladığı, "Bakan'ın üstünü çizin, operasyonu biz başlattık" haberi, ilginç gelişmelere neden oldu. Haber üzerine kaynağı açıklamayan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, "kaynak açıklamamaya" örnek olarak, geçtiğimiz gün "isimsiz üst düzey askeri yetkili" haberleriyle ilgili bir anekdotu köşesine aldı. Özkök, 28 Şubat döneminde isimsiz olarak verdikleri "Bu kez işi silahsız kuvvetler çözsün" haberinin kaynağının dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya olduğunu hatırlattı. Özkök'e göre, gazetenin Ankara Temsilcisi Sedat Ergin, o dönemde kaynağını açıklamamış, hatta, kendisini arayan Genelkurmay eski Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın, "beyazlısı mı, mavilisi mi" sorusuna, şakayla karışık "morlusu" cevabını vermişti.
Ergin cür'et edemezdiİşte Özkasnak'ı önceki gün "konuşturan" da bu yazı oldu. Yaptığı açıklamada hem olayları anlatan Özkasnak, "orduya yaranmaya çalışan gazeteciler"e de fena çelme attı. "Silahsız Kuvvetler" kavramını Oramiral Erkaya ile her sohbette kullandıklarını belirten Özkasnak, "Erkaya'nın bu demeci Genelkurmay Başkanı ve karargahının bilgisi dahilindeydi. Bu nedenle benim Sedat Ergin'i arayıp, 'mavilisi mi, beyazlısı mı söyledi' diye kaynak soruşturması yapmam söz konusu değildir. O günün koşulları ne benim komutanlarım hakkında böyle gayri ciddi bir üslup kullanmama, ne de Sedat Ergin'in 'morlusu' diye karşılık verme cüreti göstermesine uygundu" dedi.
Askere yaranmaya çalışanlarÖzkasnak, "28 Şubat'ta askere yaranmaya çalışanları da şöyle tanımladı: "O dönemde Genelkurmay karargahıyla çalışabilmek için askeri kaynaklı haber kırıntılarını bile manşet yaparak komutanlara yaranmaya çalışan, karargah bir şey söylemeden haber kaynaklarını ihbar eden kalemler, bugün benim kaynak soruşturması yaptığımı iddia eden kalemlerdir."
Başka gazeteciler de varÖzkasnak, "Haberin kaynağını sordu, ama söylemedim" diye böbürlenen gazetecieri, "yangını çıkardıktan sonra karşısına geçip keyifle seyreden kundakçılara" benzettiğini de ifade etti. Ertuğrul Özkök ve Sedat Ergin'in dışında, Özkasnak'ın ismini vermediği, ancak 28 Şubat sürecinin "isimsiz komutan" haberi üreticileri arasında daha başka birçok gazetecinin adı da kulislerde dolaşmaya başladı. Bunların arasında, dönemin Sabah gazetesinin ağır topu Fatih Çekirge de yer alıyor.
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|