YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Lütfen intihar etmeyin

'Asker-siyasetçi kapışması' tamam da (Bu konuda, naçizane, benim de söyleyeceklerim olacak, özellikle 28 Şubat sürecinde 'Ara Rejim Başbakanlığı'nı içine sindiren Sayın Mesut Yılmaz'a... Azıcık sabır!), şu cezaevi tartışmaları "vuzuha" kavuştu mu bakalım?

Tutuklu ve hükümlülerin dış dünyadan yalıtıldıkları özel mekanlara "cezaevi" adı veriliyor. Bu tanıma, Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk'ün de bir itirazı olmayacaktır sanırım...

Amaç, sadece dış dünyadan yalıtmak...

Temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakmak, tek kişilik hücrelerde ölüme terketmek değil.

Son yıllarda cezaevlerinde "tuhaf" şeyler "yaşanmaya" başladı. Ulucanlar'daki "toplu kıyımı", diğer bölgelerden gelen peş peşe ölüm ve intihar haberleri izledi.

Burdur'da olup bitenler, ha keza...

Ve, sayısı belirsiz "ölü" bırakarak kapattığımız "Hayata Dönüş" Operasyonu...

Bütün bu olayların, "naiv" insan Hikmet Sami Türk'ün bakanlığına rastlaması ise apayrı bir talihsizlik.

Bir başka talihsizlik de, "F Tipi uygulaması bir süre için ertelenmiştir" sözünden sonra, fiilen "hücre" uygulamasına geçilmesi...

Çığlık dolu mektuplar alıyorum.

Mümkün olsa da birini, birkaçını Hikmet Sami Bey'e sunabilsem.

Yasa, mevzuat ve uluslararası sözleşmelerle korunan tüm haklarının gaspedildiğinden yakınıyor imza sahipleri.

İşte, 15 gün "tecrit"te tutulan bir "tutuklu"nun yakınmaları:

"İnsanı kansız öldürmenin en iyi yolu sosyal ilişkilerini kesmektir. Burada, tecritte yapılan budur. Tecrit ederek güven duygusunu ortadan kaldırıyorlar. Güven duygusunu yitirmiş insan, intihar dahil, her türlü olumsuz düşünceye saplanabilir."

Bir başka mektup:

"Burada yapabildiğimiz tek şey, dengemizi kollamak. Lüks döşenmiş (!) odalarımızda filmin ne zaman kopacağını bekliyoruz. Maddi baskılar ise cabası. İhtiyaçlarımızı cezaevi kantininden karşılamak zorundayız. Paranız varsa terlik, havlu, battaniye alabilirsiniz. Kantine çalışmak zorundasınız. O zaman makbul insansınız."

Bu da bir mahkûmun "tecrit" uygulamasıyla ilgili düşünceleri:

"Sürekli yalnız ve baskı altında olduğunuz hissi sağlıklıysanız hasta olmanıza, hastaysanız fenalaşmanıza sebep oluyor. İlk çıktığım psikiyatrist hanım, ayrılmak üzereyken bana şöyle dedi: 'Sizden rica ediyorum, lütfen intihar etmeyin.' Islah edici olmaktan çok, itlaf etmeye dönük bu yaşama standardına dayanabilecek insan sayısı kaçtır, bilmiyorum. Gün geçmiyor ki cezaevinde birileri kendini jiletlemesin veya intihar etmesin."

Dahası var...

Ama kesiyorum.

Mektup sahiplerini de, bu satırların yazarını da yasalar karşısında zor durumda bırakacak ifadeler...

Hiçbir cezaevi yönetmeliği, tutuklu ve hükümlülere ekstradan eziyet etme hakkı bahşetmiyor, bahşetmez, bahşetmemelidir...

Ama, yasa, yönetmelik ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış "mahkûm hakları" ülkemizde maalesef ve mateessüf sökmüyor.

Sayın Hikmet Sami Türk'e çağrımdır:

Yeni ölümler yaşanmadan, şu işi silbaştan, bir kez daha "enine boyuna" düşününüz.

Türkiye'nin aydınlık, müreffeh, çağdaş bir ülke olması, öncelikle şu "ceza" ve "ıslah" evlerini ıslah etmekten geçiyor.

CENGİZ ÇANDAR İÇİN...

Cengiz Çandar, bugünden itibaren yazılarıyla Yeni Şafak'ta... Usta gazeteci Çandar'a, hayırlı uğurlu olsun dileklerimle birlikte, "Aramıza hoşgeldiniz" diyorum.


15.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet Ertuğrul Yavuz

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...