YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

 

 

En güzel düğmeye sen basarsın 'hayalet general'

Şu üç günlük dünyada herkesin sevdiği, hayatına anlam kattığına inandığı dünyasal zevkleri vardır. Kimisi güzel kokuları, çiçekleri sever. Kimisinin incelmiş sanatsal zevkleri vardır, kimisi ay ışığında uzak denizlerin düşlerini kurar... Kimisi ısırgan otlarını, kimisi de karnabaharı sever. Bazıları da tankların "Sincan sokakları"nda yürümesinden demokratik bir haz duyar. Örneğin Mesut Yılmaz bunlardan birisidir.

Öylesine bir tank sevdalısıdır ki Yılmaz, tankların Sincan sokaklarında bir kahramanlık şiiri gibi akışı karşısında içinde çiçeklenen demokrasi coşkusunu gizleyememiş ve dönemin Refahyol hükümetine hitaben "Tankları da mı görmüyorlar?" diye haykırmıştı...

Ancak, sevdalar da bir gün biter. Üstelik aşklar her zaman mutlulukla bitmez, ayrılık ve ihanet de vardır sevda yollarında... Anlaşılan Yılmaz'ın aşk falında da ayrılık var. O şimdi "düğmeler"e sevdalı... Hem de ne sevda... Bu yüzden, "tank aşkı"na ihanet etmekten bile çekinmez.

Kuşkusuz, düğme sevdalısı olan sadece Yılmaz değildir bu ülkede. Milletçe "düğmeler"e basmaktan, basamıyorsak bile kimin bastığını meraktan büyük keyif alırız...

Örneğin, ben bile yıllardır bilmediğim, gizli kalmış bir yönümü keşfettim. Meğer, içten içe düğmelere sevdalanırmışım da haberim yokmuş. Şu "hayaletini sevdiğimin generali" o meşhur düğmeye bastığı günden bu yana, yüreğimde bir düğme sevdasıdır başladı...

Gönül ferman dinlemiyor, o gün bugündür basılan ve basılmayan bütün düğmeleri merak ediyorum. Örneğin, son "Beyaz Enerji Operasyonu" kötü hava koşullarında gerçekleştirildiği için, düğmeye basanı pek farkedemedik. Genellikle "ara dönem"lerin "mikrofon" müteahhitliğini yapan "yarı askeri" bir gazetemizin haberine göre, bu düğmeye "hayalet general" basmış.

Hayaletlerin gücü adına!.. Bütün düğmelere sen bas hayalet general... Düğme çarpsın ki, Ecevit ve Yılmaz'ın "düğmesi"ne de sen basmışsındır.

Çünkü, bu kadar "güzel" düğmeye ancak sen basarsın. Ortalıkta "hayalet" gibi dolaşan "naylon sivil"leri en güzel sen bilirsin... Bulutlu havalarda tanklarla gönül eğlendirip, açık havada gönlünü başka sevdalara kaptıranları en güzel sen görürsün...

Hayaletim, generalim söyle bana, daha kimlerin düğmesine basılacak?

Örneğin, "kaynana"nın "düğmesi"ne basılacak mı, basılacaksa kim basacak?

Ya Dinç Bilgin'in düğmesi?

Sakın bütün düğmeleri "araklayıp" ceketinin cebinde götürmesin? Belki de bazı düğmeleri, Dinç Bilgin'in sevgili dostu Hüsamettin Özkan'ın cebinde unutmuştur. İşte o düğmeler, son yılların en güzel düğmeleri...

Biliyorum, bu düğme işinin sonu yok ama, yine de merak ediyor insan. Malum 28 Şubat'tan sonra bu ülkede, irili ufaklı birçok düğmeye basıldı. Düğmeler renk renk, allı, yeşilli, morlu düğmeler... Bilindiği gibi, parti kapatan, okul kapatan düğmeler var... Bir de, sakıncalı kebapçıların, gazozcuların düğmeleri...

Tamam, bu düğmelere birileri bastı, peki düğmelere basanların düğmesine kim bastı?

"Dar geliyor düğmeler..." Yerli düğmeler, yabancı düğmeler...


15.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet Ocaktan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...