T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
100 yıldır, "istikbali parlak ülke" olmak...

Siz de bıkmadınız mı, sürekli "istikbali parlak bir ülke"nin krizleri içinde debelenmekten?..

Bıkmadınız mı, 150 yıldır "genç kuşakların işbaşına geçip, herşeyi değiştireceği"ni beklemekten?

Birşeyler yapmamız şart..

Hangi yabancı önemli kişi Türkiye'yi ziyaret etse, aynı yorumu seslendiriyor..

-Türkiye, dinamik bir nüfusa, zengin bir doğaya, her çeşit zenginliğe sahip bir ülke.. Türkiye'nin istikbali çok parlak..

Şu "İstikbal" bir gün "Dün" olamadı gitti..

Bizim yaşadığımız dönemde, bir tek Turgut Özal, eline mikrofonu alınca, "Şunları yaptık.. Şunları başardık" diyebildi..

Gerisi, hep "Yapacağız, edeceğiz"li konuşmadılar mı?

Yetmezmiş gibi şimdi, "Krizden mutlaka çıkacağız" diyorlar..

Yani, kendi ürettikleri krizden bir gün çıkabilme ümidini seslendirmeleri bile, "icraat" veya "istikbal" sayılıyor..

O da, İMF'nin kredi dilimlerini aksatmadan vermesine bağlı..

Bir de "Devletin küçültülmesi"ne..

Bir de, "Yabancı sermayenin gelmesi"ne..

Bir de, "Amerika'nın Irak'a saldırmaması"na..

Tabiî bunlara göre, bir temel şart daha var krizden çıkabilmemiz için..

-Asla bir erken genel seçim yapılmamalı.. Hatta seçimden söz bile edilmemeli..

Çünkü bunlara göre, Ecevit gibi dinamik, dirayetli ve herşeye hakim, her konuyu bilen bir Başbakan koltuğu bırakırsa, Türkiye yeniden krize girer..

Elinizi vicdanınıza koyun..

Biz bu duruma düşmeye, gerçekten müstehak mıyız?

Herhalde hepinizin cevabı kocaman bir "Evet.. Biz bu durumu hak ettik.. 1980 öncesini, yeni doğmuş bebekler gibi unutup, Ecevit'e, Demirel'e falan oy verdik" şeklinde olacaktır..

Düşünebiliyor musunuz?

"Zaman Tüneli"ne girip, 25-30 yıl öncesine dönün..

Yine bir yabancı önemli kişi, "Türkiye istikbali çok parlak bir ülke" desin 1970'li yıllarda..

Ve biz Türkler'e sorsun geleceği..

-Siz Türkler olarak, 21'inci yüzyılda yeni 2000'li yıllarda, nasıl bir ülke düşünüyorsunuz?

Siz de, vizyonunuzu çalıştırıp, şu cevabı verseniz, herkes ve kendiniz de gülmez miydiniz?

-2000'li yıllarda, Ecevit'in Başbakan olduğu, gelişmiş, zengin, çağı yakalamış bir ülke öngörüyorum!..

Yine sorsaydı bu yabancı 1970'lerde..

-2000'li yıllarda, Türkiye'nin yarına dönük, çağla yarışan projesi ne olacaktır? Bilgi ve iletişim çağını, hangi proje ile karşılayacak Türkiye?

Siz de deseydiniz ki..

-21'inci yüzyılda Türkiye'nin dünyaya sunacağı proje, Mesudiye'deki köy-kent olacaktır!..

İşe bakın.. 1960'lardan beri Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz..

Ve 2000'de, koalisyon ortakları, bu konuda bir karar vermek için uzlaşma arıyor..

Gelse artık bu "parlak istikbal"!..

Beklemekten bıkmadınız mı?

ŞAKA

Akıllı ıslatan yağmuru

T ÜBİTAK'tan açıklama yapılmış..

Bugünlerde gündüz yağan yağmurlarda, insanlar için yararlı olan ve çöl fırtınalarıyla taşınan, demir tozları varmış..

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Dr. Saydam, şunu önermiş..
-Şemsiyesiz gezin.. Bol bol, bu yararlı yağmurla ıslanın..
Demek artık "Ahmak ıslatan" deyimi, rafa kalkıyor..
Bakarsınız, sıkı bir yağmur ertesinde hepimiz, sırılsıklam çağ atlarız..

SAMİMİYET TESTİ

Ecevit, İsrail'i gerçekten kınıyor mu?

Filistin topraklarındaki "trajedi", birinci haftasını doldurdu dün.. İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres'e göre, operasyon, iki hafta daha sürecek..

Peki bu durumda, biz Türkiye olarak, olayı protesto etmekten başka ne yapabiliriz..

Belli ki çözüm veya işgalin sona erdirilmesi, yüzde 50 İsrail'in Şaron'una, yüzde 50 de, ABD'nin Bush'una bağlı.

O zaman yapılacak şey belli..

Şu anda Şaron'a, Avrupa Birliği bile vız geliyor.. İsrail, Ramallah'ta Arafat'la görüşmek isteyen Avrupa Birliği temsilcilerine "olmaz.. İzin yok" dedi..

Bu durumda, Ecevit'in falan, İsrail'e dönük, "Ayıptır.. Böyle şey yapmayın" içerikli açıklamalar yapması, adrese ulaşmayacak mektup yazmaktan farksız..

Galiba doğru olan Ecevit'in atlayıp, Washington'a gitmesidir.

Gerçekten Filistin'de bir haksızlığın, bir tecavüzün sergilendiğini düşünüyorsa, ailece dost olduğu Bush'u görmeli ve anlatmalıdır..

-Siz Filistin'deki Şaron İsrail'ini desteklediğiniz sürece, biz sizinle Afganistan'da da, Irak'ta da işbirliği yapamayız.. İncirlik Üssü'nü, Filistin Barışı'na kadar kapatabiliriz,  demelidir..

Ne dersiniz?
Karaoğlan Ecevit, bunu yapar mı?

Bu arada, tank ihalesini iptal eder mi?


5 Nisan 2002
Cuma
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED