T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Sol'da arayış ve Sezer modeli

Bugün seçim olsa, AK Parti'nin, DYP'nin ve CHP'nin haricinde diğer partilerin barajın altında kalacağı belirtiliyor. Seçimin, şimdilik ufukta görünmemesinin sebebi bu. Özellikle AK Partiyi dengeleyecek bir alternatif oluşturmadan, sandık ortaya çıkmayacak.

CHP çatısı

Sol kanatta arayışlar sona ermedi. Bir ara Erdal İnönü'nün şemsiyesi altında toparlanacaklardı ama, İnönü parti kurmaktan vazgeçince, iş ortada kaldı.

Peki niçin CHP çatısı sola dar geliyor?

Yeni oluşumculardan biriyle konuştum. "Deniz Baykal 'Anadolu Solu' adı altında daha geniş kitleleri kucaklamaya hazırlanırken siz başka ufuklara neden yelken açıyorsunuz?" diye sordum.

Muhatabım, Baykal'ın yeniden genel başkanlığa gelişinden sonra, farklı eğilimde olanları süratle tasfiye ettiğini söyledi. İşte anlattıkları: "CHP'de, önce aday üye, ancak 6 ay sonra asil üye olunuyor. Ama tüzüğün 13'üncü maddesine göre, Merkez Yönetim Kurulu, doğrudan üye kaydederse, bu kişi, hemen seçme ve seçilme hakkını kazanıyor. Beklemesine gerek yok. Böyle, binlerce kişiyi kaydedip, göreve getirdiler. Meselâ, İstanbul'da, 13 bin kişi üye yapıldı. İstanbul, İzmir, Zonguldak il başkanları görevlerinden alındı. Yeni heyetler seçtirildi. CHP'ye genel başkanlık yapmış olan isimler müşterek bir mektup yazarak Baykal'ı uyardılar. Nafile! Zaten Erdal İnönü bunun üzerine CHP'den istifa etti."

Ayrılanlar

CHP'den çok sayıda önemli isim ayrıldı. Tarhan Erdem, Yiğit Gülöksüz, Murat Karayalçın vs.

Ercan Karakaş, Aydın Güven Gürkan, Seyfi Oktay gibi politikacılar zaten daha önce yol ayrımına gelmişlerdi.

Şimdi bu kişiler, Zekeriya Temizel, Mümtaz Soysal gibi gene solun önde gelen şahsiyetleriyle bir arada, yeni bir oluşumun temellerini atmaya çalışıyorlar.

* * *

Murat Karayalçın ve Fikri Sağlar "Bütünleşme çok denendi, başarılamadı. Biz kendi başımızın çaresine bakarız" havasındalar. Bu ikili, SHP'yi canlandırma çabasında.

Diğerleri ise, genel başkanlık meselesini sorun yapmadan, asgari müşterekte birleşmek niyetinde.

"Ana doğruları tesbit edelim" diyorlar.

Meselâ ekonomide, istihdam önemli bir konu. Yolsuzluklarla mücadele, herkesin üzerinde anlaşacağı bir başka başlık olabilir. Demokratikleşme, idam cezası karşısında tavır, Türk Ceza Kanunu'nda gerçekleştirilecek değişiklikler vs. Bütün bu ve benzeri meselelerde ortak payda bulunabilir.

Genel başkanlık tartışması

Ana hedeflerde buluşmak, genel başkanlık hususunda ittifak sağlamaktan kolay. Zekeriya Temizel, Aydın Güven Gürkan, Mümtaz Soysal... Acaba kim geri çekilecek? Ehliyet neye göre tesbit edilecek?

Zaten yeni oluşumlarda en büyük sorun, liderlikteki ihtilâf. Üstelik potansiyel lider görüntüsü verenleri, mevcut partiler içlerine de almak istemiyorlar. Meselâ İlhan Kesici... Merkezdeki görüşleri temsil etmesine, bilgi birikimine sahip ve devlete hizmete hazır olmasına rağmen, önü kolay kolay açılmayacağa benziyor.

Siyasette bu işler genelde böyle yürüyor.

Bakalım yeni sol, liderlik çekişmesini aşarak tek bir isim üzerinde uzlaşabilecek mi?

Türkiye solu arıyor

Bugün Türkiye'nin ana sıkıntılarından biri, gerçek anlamda bir sol partiye sahip olmayışıdır.

Ecevit, 1970'lerdeki Karaoğlan imajını terk etti; büyük sermayenin, ABD'nin, İMF'nin ve genelde güç odaklarının hizmetine girdi.

Baksanıza, İmedya'nın haberine göre, tank modernizasyonunun İsrail'e verilmesi de, İMF'nin şartlarından biriymiş. İmedya, bu yüzden projeyi askıya almanın mümkün olmadığını belirtiyor.

Sol, dar gelirli kesimlerin temsilcisidir. Sol, düzeni değiştirmek ister. Tekelleşmeye ve yolsuzluklara karşı çıkar. Şeffaflık talep eder. Demokrasiyi savunur.

Bugün mevcutlar arasından hangi sol parti, yukarıdaki tarife uyuyor?

Bu tarife uyan partiler, daha ziyade Saadet Partisi ve AK Parti. Tayyip Erdoğan, "Kimsesizlerin kimi, çaresizlerin çaresiyiz" diyerek meydanlarda kalabalıklar toplayabiliyor. "Çevre"yi Erdoğan ve Kutan temsil ederken, Ecevit'in başında bulunduğu Anasol-M Hükûmeti, "Merkez"in sözcüsü gibi davranıyor. Koç'un üniversitesinin Mavromoloz Ormanı'nın içine inşa edilmesine göz yuman, RTÜK Yasası değişsin de, medya patronları kamu ihalesine girsin diye Meclis'te nöbet tutan, Dünya Bankası'nın tam rekabetçi bir piyasa oluşsun ısrarına rağmen, Yap - İşlet - Devret modeliyle enerjide tekelleşmeye hizmet eden hep bu hükûmet üyeleri. Yolsuzlukların üzerini örtüyorlar; demokratikleşme yolundaki adımları geciktiriyorlar. Şaibeli kişileri hapisten çıkaracak düzenlemeleri yapıyorlar; amme alacağını tahsil etme çabasını göstermiyorlar bile.

Sezer modeli bir sol

Yeni Oluşum olarak isimleri sayılanların, kimseye diyet borcu yok. Aydın Güven Gürkan, Zekeriya Temizel, Seyfi Oktay, Yiğit Gülöksüz, Tarhan Erdem, Ercan Karakaş, Mümtaz Soysal. Müşterek hareket etme konusunda mutabakata varıp, sahneye çıkarlarsa, soldaki boşluğu doldurabilirler.

Bence kapsamlı bir ekonomik programa ihtiyaç bile yok. Halk, yolsuzlukların üzerine ciddiyetle gidileceğini ve güç odaklarına dokunulacağını hissetsin yeter.

Cumhurbaşkanı böyle bir izlenim yarattığı için saygı uyandırıyor. Sezer'in görüşleri aşırı laikçi, Kemalist bir çizgide. Daha evvelki gün Harp Akademileri Komutanlığı'nın konferasında yaptığı bir konuşmada: "Devlete ve rejime yönelen ve cumhuriyetin çağdaş kazanımlarını kaldırmayı amaçlayan irtica akımları, tehdit ve eylem yeteneğiyle kaygı verici boyutlara ulaşmıştır" dedi.

Askerleri hoşnut etmek için mi böyle konuştu? Yoksa kamuoyuna yansımayan derin bilgileri mi var? Onların tesiriyle mi bu cümleleri sarfetti.... bilemem. Her başörtülüyü laik cumhuriyete karşı bir kalkışmanın sembolü olarak mı değerlendiriyor?

Bence şaşırtıcı bir beyanat. Buna rağmen, tevazuu, dürüstlüğü, açık sözlülüğü ve güç odakları karşısındaki mert tavrı sebebiyle, onu takdir etmemek mümkün değil.

Necdet Sezer'in havasını taşıyan bir sol parti kurulsun yeter. Çağdışı bir laiklik anlayışı, çağdışı bir devletçilik yorumu gibi hatalı tohumları içinde barındırsa bile, yolsuzlukların takipçisi olsun, güç odaklarına boyun eğmesin kâfi.

Halk, o kadar az şeyle yetiniyor ki... Ama onu bile bulamıyor.


5 Nisan 2002
Cuma
 
NAZLI ILICAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED