T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Melodram

Bütün dünyanın gözleri önünde cereyan eden tam bir melodram: ABD dışişleri bakanı Colin Powell'ın bölgeye gelmesi bir haftayı buldu; Yaser Arafat'la görüşmesi ise bölgeye geldikten üç gün sonra gerçekleşti. Ardından Lübnan'a giden Powell görüşmelere kaldığı yerden devam etmek üzere yine dönecek; gitti size üç gün daha. Bu arada, kutsal gün dinlemeden süren saldırılarla İsrail askerlerinin Batı Şeria'da çiğnemediği Filistin toprağı kalmadı. Vahşeti yapanın eli kolu serbestken, ABD, baskılarını, Filistinliler üzerinde yoğunlaştırdı. Arafat'a, terörü, kendi dilinden bir kez daha kınattılar.

"Terör" dedikleri, İsrail içindeki hedeflere yönelik intihar saldırıları... Mâsum insanları hedef aldığı için İsrail'deki intihar saldırıları kınanmalıymış; sanki İsrailliler'in öldürdüğü çocuklar, gençler, kadınlar mâsum değil... Powell, Arafat'la görüşmek için, "İntihar saldırılarını Arapça kınama" şartını ileri sürdü; görüşme Filistin lideri bu şartı yerine getirdikten sonra gerçekleşti. Arafat, görüşme sırasında, herhalde "Ben o eylemleri tasvip etmediğimi, kınadığımı daha önce defalarca söyledim" demiştir.

"Eylemleri Arapça kınamadı" denilen Yaser Arafat, en son 28 Mart 2002 tarihinde, Filistin-Tv ekranında şu sözleri sarf etmişti: "Bu vesileyle, bazı mâsum İsrailliler'in de hayatlarını kaybetmesine, bazılarının yaralanmasına yol açan dünkü Netanya operasyonunu bir kez daha kınamak isteriz. Bu tür operasyonlar politikalarımızdan sapma teşkil ettiği gibi, ulusal ve insani değerlerimizi de ihlâl ediyor."

15 gün önceki bu açıklama Arafat'ın tek Arapça kınaması değildi, benzer bir uyarıyı, Ramazan bayramı vesilesiyle, 16 Aralık 2001 tarihinde de yapmıştı Filistin Yönetimi başkanı; hem de "Bu tür operasyonları her zaman kınadık" demeyi ihmal etmeden... Kendi kaynaklarının da tespit etmesi gereken bu Arapça kınamalar ortada dururken, ABD, "Arafat terörü Arapça kınamadı" bahanesiyle, dışişleri bakanının Arafat'la görüşmesini tam üç gün geciktirdi...

Kendi hesabımıza, bu duruma hiç şaşırmıyoruz. Şaşırmayışımızın sebebi, harekâtını en ince ayrıntısına kadar aylar öncesinden planlayan İsrail'in Filistin'deki cepheyi Amerika adına açtığı tespitimizdir. ABD'den her yıl beş milyar dolar yardım alan İsrail, bu paraları Filistinliler'in üzerine ölüm kusan uçak, helikopter, tank, tüfek, füze alımında kullandı, kullanıyor... İsrailli askerler, Filistin'deki operasyonu, hem kendileri hem de ABD adına sürdürüyorlar. Filistin, Bush yönetiminin, 'terörle mücadele savaşı' adıyla başlattığı harekâtın Afganistan'dan sonra açılan ikinci cephesidir...

Şu anda dünyanın aldırmaz bakışları altında süren, İsrail'in "En az bir ay sürecek, binlerce Filistinli ölecek, binlercesi kamplarda toplanacak" biçiminde planladığı ve Arafat'ın ya yok edilmesi ya da Filistin topraklarından sürülmesi nihâî amacına hizmet etmesi beklenen bir operasyondur. Filistinli şehit sayısının kaç yüze veya kaç bine ulaştığı İsrail'in perdeleme gayretleri yüzünden bilinemiyor; ancak kamplarda toplanan gençlerin sayısının 4185 olduğu bizzat İsrail tarafından açıklandı. İsrail Milli Güvenlik Kurulu, savaş devam ederken, Filistin'in bütününü toplama kampı haline dönüştürecek bir karar aldı. Karara göre, Kuzey'de Gilbao bölgesi ve güneyde Judean çölünde, üzerine çitler çekilmiş yüksek duvarlar inşa edilecek...

Denklemi "İsrail=ABD" olarak kurup Filistin'in işgalini sözümona 'terörle mücadele savaşı'nın ikinci cephesi olarak görürsek, gelişmelerin burada durmayacağını daha kolay anlayabiliriz. ABD karar alma mekanizmasının başındakiler, 11 Eylül'ü, petrol coğrafyasını denetim altına almanın vesilesi olarak kullanıyorlar. Sadece Ortadoğu'da veya Orta Asya'da değil, petrol bulunan her bölgede, köklü altüst oluşlara, halk hareketlerine, darbelere, silâhlı müdahalelere hazır olmak gerekiyor.

Gelişmeler dünyanın geleceğini tehdit eder boyutlara ulaştı.


16 Nisan 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED