T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Alkışı kimler haketti

Bakıyorum Beşiktaş ilk yarının gizli lideri olunca Herr Daum'a övgüler düzülmeye başlandı.. Sayın hocamız da sanki futbolcularına inanmayan, onları her fırsatta aşağılayan kendisi değilmiş gibi bu alkış ve övgüleri hiç sıkılmadan güzelce kabul ediyor!. Takımının üstü başı ile oynayarak, Tayfur'u sağ kanatta oynattığı, bu yerin adamı olduğunu her fırsatta belirttiği halde kulübeye mahkum ettiği Khlestov ve çok geç devreye soktuğu Tümer ve Ali Eren'in yokluğunda kaybedilen puanları hiç ama hiç hesaba katmıyor..

Galatasaray ve Fenerbahçe son anlarda puanları bol keseden dağıtmasa acaba Herr Daum yine bu alkışı alacak mıydı?.. Şüphesiz hayır!..

Aksine, yoktan yere kaybedilen bunca puandan sonra, hocamızın, takımı yarı yolda bırakıp Almanya'ya evine döneceğine herkes gibi biz de bahse girerdik..

Bir hoca oyuncularını bukadar geç tanırsa ayağa gelen fırsat işte böyle kaçırılır.

Daum, eski Daum olsa Kartal bugün açık ara puan farkı ile lider olur ve ligin sonuna kadar koltuğunu bırakmazdı!..

Ama O bizim tanıdığımız bildiğimiz biri değil artık.. Kendi hatası sonunda hayatını karmaşaya itmiş, prblemleri ile başa çıkamaktan aciz biri kişiliğe büründü sayın Daum!..

Başkan Bilgili haricinde yönetim kurulu üyelerine bile aldırış ettiği yok adamın..

Beyanatları ortada, açıklamalarını herkes biliyor.. Hele yitirilen puanların tek suçlusu sadece Fevzi imişcesine bu futbolcuya veryansın etmesi yok mu, insanın inanası gelmiyor!..

Şimdi kalkmış, Kartal'ın ilk yarının sonlarındaki çıkışının mimarı sadece kendsiymiş gibi takıma sahip çıkmaya kalkışıyor.. İlk defa gitmekten değil, kalmaktan söz ediyor..

Belki birileri bu masala inanır ama kimse bizim bu senaryoya kanacağımızı sanmasın, asla ima bile etmesin!..

Futbolcular kenetlenmese, göreve geldiğinde önceleri bizi kaygılandıran ama sonrasında bu başarının asıl mimarı olan Sinan Engin çocuklarına bu inancı aşılamasa, gerçekten çok iyi bir kondisyoner ve de antrenör olduğunu kanıtlayan futbolcuların sevgilisi Roland Koch'un olağanüstü çabası olmasa acaba ne olurdu?..

Bir düşünün bakalım!.. Haftanın 4 gününü mecburen Almanya'da geçiren bir hocayla ne hallere düşerdi Kartal!..

Alkışı hakeden sadece onlar!.. Asla ve asla Herr Daum değil...

Sevgili Sinan Engin'i bir başka yazıda ayrıca konuk edeceğiz..

Borcumuzu eda ederken yanılgımızı itiraf etmek için!.. Sezar'a hakkını vermede geç kalmak istemeyiz!..


9 Ocak 2002
Çarşamba
 
HÜROL BİLAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED