AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
DYP'yi tartışıyoruz

Yargıtay kararının bu denli gürültü koparmasını anlamak zor, ancak anlaşılması ondan daha da zor olan DYP'de farkedilen heyecan... Kararı öğrenir öğrenmez Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kapısına İşçi Partisi'nden hemen sonra DYP koştu. Seçimlerde baraja takılan DYP, YSK'nın vereceği kararla Meclis'e 66 milletvekili sokma hesabında...

Diyelim, YSK, kendine özgü sebeplerle, DYP'yi heyecanlandıran istikamette karar verdi: DYP, vatandaştan aldığı oyla değil de mahkeme kararıyla Meclis'te temsil edilir hale gelmekten nasıl olacak da rahatsızlık duymayacak? 11 YSK üyesi öyle münasip gördü diye milletvekili sıralarını terk edecekler yerine o sıralarda oturmaya 'hak kazanacak' DYP'li milletvekilleri, Meclis oturumlarında, tam karşılarında duran "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" cümlesine gözlerini mi kapatacaklar?

Acaba, DYP yönetimi, Yargıtay tarafından açılan sürecin, YSK kararı ne olursa olsun, dönüp kendilerini vurmaya başladığını görmüyor mu? Siyaset bilimci Doç. Ahmet Tan, DYP lideri Mehmet Ağar, ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyecek girişimlere izin vermeyeceklerini, gelecek seçimlere kadar beklemeyi yeğleyeceklerini açıklayabilseydi, bir dahaki seçimde partisinin şansını artırabileceği görüşünde. DYP o fırsatı kaçırdı; şimdi daha kötüsü oluyor: Ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemenin 'aracı' olarak algılanma tehlikesiyle karşı karşıya DYP...

DEHAP'a verilmiş oyların DYP'nin hesabına yazılmasını, DYP'nin adaylarını Meclis'e sokmasını kendi seçmenine bile nasıl açıklayabilir DYP?

Geçenlerde birlikte olduğum bir yabancı yatırım firması temsilcisi, ülkedeki istikrarın işareti olarak, vatandaşın 'olağanüstü' sayılacak ve geçmişte ülkeyi sarsma etkisi yapmış gelişmelere duyarsızlığını göstermişti; "Bir sürü garip gelişme beklentisi var, kimse iplemiyor" sözleriyle... Cumhurbaşkanı bir bakana anayasa kitabı fırlattı diye ülkeyi yarı yarıya fakirleştiren bir ekonomik kriz yaşanmış olan ülkemizde, siyaset tablosunu değiştireceği söylenen Yargıtay kararına kimseler kulak asılmıyor.

Diyelim DYP'nin istediği istikamette karar verdi YSK... O kararın yol açacağı siyasî altüst oluşun faturası DYP'ye çıkmayacak mı? Ak Parti'nin Meclis tablosunu değiştirecek karar üzerine derhal seçime gitmesiyle faturayı DYP'nin önüne koyma fırsatını eline geçirecek seçmen o fırsatı kaçırır mı? Daha şimdiden fark edilen tepkiler DYP liderliğini bir durum değerlendirmesine sevk etmeli.

Geçmişten kalma 'CHP+ordu=iktidar' formulü CHP'nin başını bugün bile ağrıtıyor. YSK'dan kararın DYP liderliğinin arzu ettiği şekilde çıkması durumunda, bu defa DYP'li yeni formüllerden söz edilmeye başlanacaktır. CHP gibi kökünde 'elitist' bir partinin başını ağrıtan formül, siyasî tarihimizde 'elitizme karşı' kitleleri temsil etmiş DYP'nin kimyasını bozacaktır. Şu birkaç günün tartışma dozu bile, YSK kararı ne olursa olsun, DYP'nin temellerini sarsıyor.

Özellikle 3 Kasım gibi ölümcül bir kararın infazı biçiminde sonuçlanmışlarsa, seçimleri, bazı partiler kolay kolay içlerine sindiremiyorlar. DYP'de gözlenen de böyle bir hazımsızlık. Ancak, demokrasilerde siyasî olgunluk seçimden muzaffer çıkanlardan değil mağlubiyet tadanlardan beklenir. O olgunluk, muhalefet partileri için, bir dahaki seçimin sermayesidir...

Bugünler gelip geçecek. Ortaya hangi tür bir tablo çıkarsa çıksın, isterse hiçbir değişiklik söz konusu olmasın, yaşadığımız ortam DYP'yi bir daha kendine gelemez hale sokabilir. Bu kadar deneyimli politikacılara sahip bir partinin kendi kendini yaralaması gerçekten anlaşılır gibi değil.

AK Parti veya DEHAP'ı değil de DYP'yi ve geleceğini tartışıyor olmamız bile yeterince göz açıcı değil mi?


2 Ekim 2003
Perşembe
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED