AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Uzay yarışının neresindeyiz?

"Çin işi-Japon işi" hayat kadınları ile kurtuluş yıldönümü kutlamalarının, iki ülke arasında problem çıkarmış olması, mümtaz basınımızın magazin damarını kabartadursun, Çin gümbür gümbür geliyor.

Daha doğrusu gidiyor.

Çin uzaya çıkıyor arkadaşlar!..

Amerika ve Rusya'nın ardından üçüncü ülke olarak.

Biz de içeride birbirimizle didişiyoruz.

Çok uzun zamandan beri, kendi kendimizle didişmekten (ya da tatminden) gerçek bir birleşmeye fırsat bulamadık!..

* * *

Uzaya çıkılacak da ne olacak?

Ööle kocaman bir uzay işte!

Gezegenler dönüp duruyorlar habire!..

Güneş, Ay, bu ikisini her gün görüyoruz zaten. İlaveten Mars, Satürn, matürn... demiyorsak eğer, uzay yarışının bir önemi olduğunu kabul ediyorsak, her yarışta hedefin 'birincilik' olduğunu da biliyoruz demektir.

İşbu cümleden fırlayan sonuç şudur ki; ilk çıkan olmalıydık, olamadık.

İkinci, üçüncü de olamadık.

Tren kaçtı!

Bir sonraki kimbilir ne zaman gelir!

Tarifesi belli değil ki!

Ülkenin en büyük iki zengini "Milli Piyango"yu almak için birleşiyorlar; Melih Aşık'ın yazdığı gibi, "Uzay Mekiği" yapmak için değil.

Bu kafayla, üçüncülükten geçtik, Allah vere de otuz üçüncü olsak!..

* * *

Çok mu karamsar geldi yoksa bu mertebeyi kabullenmek?

Yok değil, inanın ki değil.

Bu, en iyimser halimle yaptığım tahmin.

Hatta temenni bile kabul edebilirsiniz.

ZAMAN

(Dün sözünü edip, yer darlığından bugüne bıraktığımız şiirdir.)

Bahar
Üstelik mehtaplı gece
Bu koku, şu renk ve solgun ışık
Her türlü çılgınlığa gebe

Çıkıp sokağa bağırsam şimdi
Avazım yettiği kadar
Sanmam ki kimse bir şey desin
Ya sarhoş sanırlar yahut deli
"Kalkın ey ahali
Uyumayın
Yakında ihtilal var!"
Bilmem ki bu insanlara
daha ne demeli?

YOLDA KALINCA

Varsayalım aracınızla yolda giderken takır tutur sesler geldi, yolda kaldınız.

Ne yaparsınız?

365 gün 24 saat yol yardımı verdiğini bildiğiniz servise telefon edersiniz.

Ekip gelir ve arızayı giderir.

Şayet problem uzun sürecekse, size ayrı bir araç bile tahsis ederler.

Varsaymaya devam ediyoruz.

Bir servise böyle bir telefon gelir.

Vatandaş yolda kaldığını bildirmektedir.

Servis elemanlarından birisi, çabucak hazırlanmaya çalışırken, öteki (daha tecrübeli olan) müdahale eder.

- Ağır ol der, boşver, aldırma!..

Hazırlanan şaşırır.

Diğeri açıklamada bulunur.

- Bu bir tuzaktı! Bu telefon bizi tezgâha düşürmek için!

Berikinin şaşkınlığı artarken, tecrübeli eleman en vurucu cümleyi patlatır:

- Korolla'nın yolda kaldığını gördün mü hiç?

"TAM DEMOKRASİ"

Irak'a asker göndermemizle ilgili yapılan açıklamalar arasında çarpıcı ifadeler var.

En fazla dikkat çekeni şu:

"Irak'ta tam demokrasinin yerleşmesi için gayret göstermek..."

Cümlenin gerisini herkes kendi meşrebine göre tamamlayabilir.

Fakat bendeniz bu noktaya gelindiğinde, bir gülme krizine kapılıyor ve sonunu duyamıyorum.

İlahi!..

Iraklı birisi çıkıp da "Dinime söven bari müselman olsa!.." derse, ne edeceğiz yahu?

HESAPTA

Türkiye, ABD ile elli yıldır müttefik.

Nasıl?

Onlar müt, biz tefik.


2 Ekim 2003
Perşembe
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED