AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Beni marka yap!

Şöhret basamaklarının en tepesinin 'markalaşmak' olduğunu belirten senarist Birol Güven, günümüzde ünlü olmaktan ziyade markalaşma ve bu markanın devamını sağlamanın önemli olduğunu söyledi.

Son yıllarda önemi gitgide artan markalaşma kavramı, artık yalnızca fabrikasyon ürünler için değil, futbolcu, dizi oyuncusu ve şarkıcı gibi medyatik isimler için de kullanılıyor. Tarkan, Hülya Avşar, 'Taş Fırın Haluk' (Tamer Karadağlı), 'Ligt Selami' (Özgür Ozan), İlhan Mansız, Rüştü Rençber, Hakan Şükür gibi markalar, fabrikasyon markaların reklamlarına imaj etiketi olarak yapıştırılabiliyor. 'Fıs Fıs İsmail'in (Süleyman Yağcı), tahin pekmez reklamında çıkması, İlhan Mansız'ın Japonya'da bir helva reklamında oynaması gibi. Ama şöhret basamaklarının en tepesine tırmanmak, yani markalaşmak, marka için yeterli olmuyor.

Şöhret yönetimi desteği

Çocuklar Duymasın, Ayrılsak da Beraberiz ve En Son Babalar Duyar dizilerinin yapımcısı ve senaristi Birol Güven, markanın piyasadaki yerini korumasıyla ilgili şunları söylüyor: İnsanlar herhangi bir şekilde şöhret olabilirler, bu mühim değil. Ne ünlüler vardı ki, şu anda isimleri bile bilinmiyor. Önemli olan, markalaşmış veya markalaşmaya aday olan şöhretin devamını sağlamak. Bu da kafa gerektirir. Sözünü ettiğim, imajmakerlik veya menajerlik gibi bir şey değil. Daha çok, şöhretin felsefi boyutuyla ilgilenen, strateji belirleyen, şöhretle birlikte gelen travmaları ve örneğin Tarkan'ın "Ben de sizlerden biriyim", Özcan Deniz'in ise hakkında çıkan söylentiler üzerine aldığı tavrı engelleyen bir meslek alanı".

Futbolda marka ikilemi

Şöhret yönetimine en çok ihtiyacı olan meslek alanlarından biri olarak futbolu gösteren Güven, "Çünkü, her transfer döneminde kulüpler marka oyuncular almak istiyorlar. Ama şöyle bir ikilem var ki, futbolun kendisi markalaşmaya uygun bir alan değil. Herkes sahada aynı formayı giyiyor, takım olarak bir yere gidildiğinde de takım elbise giymeleri isteniyor futbolcudan. Halbuki marka demek farklılaşmak demek. Ama, 5-10 yıl içerisinde futbolda markalaşmanın belirginleşmeye başlayacağına ve bununla birlikte takım taraftarı değil, futbolcu taraftarı kavramının yaygınlaşacağına inanıyorum" diyor.

  • ÜRÜN DİRİER İSTANBUL



    3 Eylül 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED