ABD ve İsrail’in 1992 yılında Irak’ın kuzeyinde yerel meclis kurdurduğu Barzani aşireti 2005 yılında yapılan işgal anayasası ile butik devletini resmen ilan etti. Barzani aşireti, 2014 yılından itibaren DEAŞ bahanesi ile Türkmen ve Araplara ait binlerce kilometrekarelik Irak toprağını işgal etti. Barzani yönetiminin 25 Eylül’de Kerkük’ü de içine alan topraklarda illegal referandum yapması gerginliği zirve noktasına çıkardı. Dört ülkeden toprak gasp ederek oluşturulmak istenen korsan harita hevesinin tüm bölgeyi ateşe attığını söyleyen Türkmen Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aydın Beyatlı, tüm uyarılara rağmen bölgede büyük bir fitne ateşi yaktığını belirtti.
Beyatlı, Peşmerge’nin PKK ile ittfak ederek büyük bir çılgınlığa imza atabileceğini bölgede daha büyük çapta savaşlara kapı aralayacak gelişmelerin ABD ve İsrail tahriki ile yaşanabileceğine dikkat çekerek, 200 binden fazla sivilin bu tehdit sebebi ile kenti terk ettiği bilgisini verdi. Beyatlı, bölgede artan belirsizliğe karşı 900 bin sivil için tehlike çanlarının çaldığını ve sayıları 350 bin olan Türkmenlerin tek sığınağı ve umut kapısı olarak gördükleri Türkiye’nin Kerkük’e müdahil olması gerektiğini söyledi. Beyatlı şöyle konuştu:
“Kerkük’te 1959’da yaşanan Türkmen katliamından daha büyük bir yağma ve soykırım korkusu yaşıyoruz. Halen Kent merkezi Peşmerge ve PKK’lı teröristlerin kontrolünde. Gece başlayan operasyonlarla Dibis, Beşir, Kifra, Keyva, Yenice, Yenice ve Yaycı kasabaları Peşmerge’den arındırıldı. Tuzhurmatu ve Tazehurmatu’da Irak Ordusu hakim durumda. Ancak Kerkük tam anlamı ile pimi çekilmiş bomba durumunda. Burada Barzani Peşmergeleri ve PKK büyük bir katliam hazırlığı yapıyor. Bize gelen bilgiler karanlık bir plan üzerinde çalıştıkları yönünde. Katliam endişesi ile insanlar sokağa çıkamıyor. Başka gidecek kapımız olmadığı için yalnızca Türkiye’den uzanacak eli bekliyoruz. Garantörümüz ve ana vatan olarak gördüğümüz Türkiye bizi burada kaderimize terk etmemeli.
Referandum sürecinin başlaması ile Peşmerge Kerkük’e periyodik aralıklarla taşıdı. Sahat el Umman bölgesi tamamen PKK’ya tahsis edildi. Terör örgütü orada karargah kurdu ve 15 Ekim’den itibaren sokaklara indi. Öcalan posterleri ve PKK flamaları ile sivillere korku salan teröristler rastgele taciz ateşleri açarak panik ortamı oluşturuyorlar. PKK ve Peşmerge şu an Kerkük geneline dağıldı ve şehir genelinde mukaveme hattı adı ile ortak mevziler hazırladılar. Çekilen KYB peşmergelerinin yerine Barzani güçleri tarafından PKK’lı militanlar yerleştirildi. Şu an sayıları 12 bin olan peşmerge ve PKK’lılara Erbil’den takviye birlikler gelmeye devam ediyor.
Kerkük’te ve tüm Irak coğrafyasında Kürt, Arap, Türkmen, Hıristiyan, Ermeni, Asuri kardeşliği baki kalacak. Ancak Barzani’nin İsrail’e dayanarak giriştiği ihanet aleyhine dönecek ve hanedanlık çökecek. Peşmerge Pazar gecesi başlayan müdahale ile birlikte büyük oranda çözüldü ve birkaç saat içerisinde onlarca beldeden çekildi. Bu bozgun hali devam edecek ve Barzani Kerkük’ten sonra Erbil’de de tutunamayacak duruma gelecek.”
