“Kudüs için gerekli olan vizyon, ‘Müslüman Kudüs’ vizyonudur” diyen Armağan, bunun dışında Kudüs’te barış içinde yaşamayı ne Yahudilerin ne de Hristiyanlar başaramayacağını belirtti. 9 Aralık 1917 yılında bizim Kudüs’ü terk etmemizle birlikte bu büyünün bozulduğunu Kudüs’te kan gözyaşı, barut ve acı dönem başladığını vurgulayan Armağan, şöyle devam etti: “2 Kasım 1917’de ilan edilen Balfour Deklarasyonu’nun ve İngiliz işgalinin de 100’üncü yılında yapılan açıklamalar; İngilizlerle başlayıp ABD ile devam eden büyük planın üst akıl tarafından yürütüldüğünü gösteriyor. İngilizler Osmanlı’yı Kudüs’ten çıkardı. 30 yıl sonra buranın yönetimini bırakıp gittiler. Bugün de o topraklarda Müslümanların hayat hakkının kalmayacağı yeni dönemece girilmiş oldu. Daha geçen haftalarda Kudüs’te bulunan iki Müslüman Mahallesi Kudüs’ten ayrıldı. Kudüs ev ev işgal ediliyor. Gerek satın alınarak gerek işgal yoluyla, baskıyla Kudüs’ün Müslüman kimliği ortadan kaldırılma noktasına geliyor.”
İsrail’in kurucu devlet başkanı Ben Gurion’un “Kudüs’süz İsrail’in, tapınaksız da Kudüs’ün bir anlamı yok sözünü hatırlatan Mirasımız D erneği Başkanı Muhammed Demirci, “Tüm hayatlarını bu öğreti üzerine bina ettiler. Bu iddianın peşinde hem Ortadoğu’yu, hem de İslam dünyasını ateşe atma pahasına ellerinden geleni yapıyorlar. Bu doğrultuda en büyük hamileri ne yazık ki ABD. Balfour Deklerasyonu, 1917 yılında İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın dünya yahudilerine Filistin topraklarında bir devlet kurma vaadiyle vücut buldu. O gün bugündür bu deklerasyonun yol açtığı sıkıntıları sadece Filistinli Müslümanlar değil, tüm dünya insanlığı çekiyor. Trump siyasetine itibar kazandırmak ve nefes almak için böyle bir karara imza attı. Bu kararla tüm dünyada büyük bir intifada başlayacağı açıktır. Kudüs Müslümanlarındır. Mescid-i Aksa hiçbir gerekçesiyle masaya yatırılamaz, pazarlık konusu yapılamaz, orası Hz. Adem’den beri Müslümanlarındır!
