|

"Flakka denilen yeni nesil kimyasal"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... İsmail Kılıçarslan köşesinde 'kullananı çılgınlık derecesinde saldırganlaştıran uyuşturucu flakka'ya işaret etti. Ömer Lekesiz, Hasan Öztürk, Hatice Karahan ve Abdullah Muradoğlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
08:48 - 17/10/2017 Salı
Güncelleme: 09:01 - 17/10/2017 Salı
Yeni Şafak
Ömer Lekesiz, İsmail Kılıçarslan, Hatice Karahan, Abdullah Muradoğlu, Hasan Öztürk.
Ömer Lekesiz, İsmail Kılıçarslan, Hatice Karahan, Abdullah Muradoğlu, Hasan Öztürk.

İsmail Kılıçarslan, Ömer Lekesiz, Hasan Öztürk, Hatice Karahan ve Abdullah Muradoğlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

İsmail Kılıçarslan: Yeni bir dindarlık önerisi

Sanırım gelmiş geçmiş en berbat halüsinojen şu flakka denilen yeni nesil kimyasal. Salgıladığı yüksek dopaminle bedenin gücünü ve ısısını aşırı derecede artırıp kullananları zombiye dönüştüren bir pislik bu. Doğru duydunuz. Kullananı zombiye dönüştürüyor. Hem davranışsal olarak hem de bedenin kontrolünü kaybetmesi açısından. Misal Amerika’da bir genç, bu maddeyi kullandıktan sonra hayatında hiç görmediği bir çifti öldürüp yüzlerini yerken yakalandı. Video paylaşım sitelerinde dolaşan bir başka görüntüde de flakka etkisinde bir genç hareket halindeki bir aracın camına uçarak kafa atıyor.

Tüm dünyada emniyet güçleri, psikiyatrlar, toplum bilimciler vesaire büyük bir hızla flakkanın nereden gelip nereye gittiğini, insana neler ettiğini, bir insan tekinin kendisini niçin zombiye dönüştürmek isteyebileceğini araştırıyorlar. Yani, kendi alanlarının gereğini yapıyorlar.

Ömer Lekesiz: Erdoğan’a asabiyet durumundan kırgın olmak

Geçtiğimiz hafta sonu, sevgili dostum Mustafa Erim’in oğlu Furkan’ın düğünü vesilesiyle Mersin’deydim. Zeynep Aktaş - Furkan Erim çiftine, mutluluk dileklerimi buradan tekrar iletiyorum.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın da teşrif ettikleri düğünde, başta Mehmet Erim ve Yahya Ürün olmak üzere Güneydoğu’dan gelen dost, arkadaş ve tanışlarla, bölgedeki son gelişmeler üzerinde fikri teatide bulunma imkanı elde ettim. Barzani’nin Güneydoğu bölgemizdeki vatandaşlarımızca bidayetinden beri sevildiği, kimsenin meçhulü değil. Asabiyet bağının yanı sıra, Barzani’nin Ehl-i Sünnet ve ehl-i tarik olması, ayrıca etkili bir aşiretin lideri ve Kürtlerin ağabeyi olarak PKK terör örgütünün ülkemize yönelik kanlı şiddet eylemlerini zaman zaman dizginlemiş bulunması, söz konusu sevgiyi belirleyen etkili unsurlar arasında yer alıyor. Bu nedenlere bağlı olarak, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın, Barzani’nin bağımsızlık referandumu ve bunu izleyecek olan devlet kurma hayaline mahsus sert ve kararlı tepkileri içinde yer alan “Biz, yaptırımlarımızı uygulamaya başladığımız andan itibaren zaten ortada kalacaksın. Bir vanayı kapadığımız anda iş, bitti. Bütün gelirin melirin hepsi ortadan kalkıyor. TIR’lar Kuzey Irak’a çalışmadığı anda bunlar, yiyecek, giyecek bulamayacaklar. Öyle bir duruma gelecek. Niye? Mecburuz, yaptırım. O zaman bunlara İsrail nereden, neyi, nasıl gönderecek? Buyursun, göndersin” sözlerinden dolayı, Kürt vatandaşlarımızın kırıldıkları beyan ediliyor.

Hasan Öztürk: Küçük iktidar ihtirası, büyük hırslar ve yaklaşan son

Epeydir takipteyim. Küçük iktidar alanında muazzam bir savaş yürüyor. Ak Parti 2019’a ihtirasını yenebilmişlerle devam etmek istiyor. Ancak belediyeleri küçük iktidar alanlarına dönüştürmüş olanlar o alanı terk etmemek için büyük bir çabanın içerisinde. Hatta bazıları, haddini aşarak “tehdit” etme cüretini bile gösteriyor. Konuyu tartışacağız ama… Önce size bir fıkra sonra da bir hikaye anlatmak istiyorum.Fıkra şu: SOĞANIN CÜCÜĞÜNE TALİP OLAN KAFA Çobanın biri dağda kendi kendine konuşuyormuş, “Ah bir padişah olsam.Şu elimdeki sopayı göğe atsam, yere düşünceye kadar padişah olsam, yeter” diye. Oradan geçenlerin dikkatini çekmiş. Demişler ki “Padişah olsan ne yaparsın?”

Hatice Karahan: Sırada Japonya var

2017’nin seçim tantanası bitmek bilmiyor. Nitekim takvime, yıl başlarken işaretlenenler bir yana, vaktinden epeyce evvele çekilmiş bir Japonya seçimi de eklendi. Başbakan Abe’nin Eylül sonlarında aniden aldığı karar uyarınca, dünya bu hafta sonu bir büyük ekonominin daha seçimini ilgiyle izliyor olacak. Öyle ani oldu ki hakikaten, karar ile uygulama arasında 1 ay kadar kısa bir süre var. Japon ve dünya kamuoyu da haliyle, “nedir bu acele” diye tartışmadan edemiyor. Kuzey Kore tehlikesi Japon semalarını ihlal ederken, ekonomi zar zor toparlanmaya çalışırken ve anayasa tartışmaları sürerken, nereden çıktı bu erken seçim diye sorgulanıyor. Oysa aslında belki de Abe için, tüm bu soru parçacıkları cevabın ta kendisini oluşturuyor. 

Abdullah Muradoğlu: Trump’ın UNESCO ve İran kararı..

Donald Trump Kongre’nin 60 gün içinde çıkış yolu bulmaması halinde tek taraflı olarak ABD’nin “İran Nükleer Anlaşması”ndan çekileceğini ilân etti. ABD, İsrail’e karşı önyargılı hareket ettiği gerekçesiyle BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’dan da çekildi.Trump ABD’yi  “Trans-Pasifik Anlaşması” ile “Paris İklim Anlaşması”ndan çekmiş, “NAFTA”nın ise yeniden müzakere edilmesini istemişti. Trump bu anlaşmalara son vereceğini vaat etmişti. Ancak Beyaz Saray’daki “Globalist” ve “Pragmatist” kanatlar  Trump’ı kontrol etmeye çalışıyorlar. Popülist milliyetçiler ise Trump’ın seçim vaatlerini yerine getirmesi için Globalistlerle çarpışıyorlar.  Steve Bannon’ın başını çektiği Ulusalcılar Trump’a engel olduklarını düşündükleri Kongre’deki Cumhuriyetçi Liderliğe savaş açtılar.Ulusalcılara göre ‘Amerikan İmparatorluğu’ ile ‘Amerikan Ulus Devleti’ kritik bir ayrım noktasında.  İmparatorluk, Ulus-Devleti ve Beyaz Hıristiyan kimliğini yok ediyor.

#İsmail Kılıçarslan
#Ömer Lekesiz
#Hasan Öztürk
#Hatice Karahan
#Abdullah Muradoğlu ​
7 yıl önce