Malum üst seviye akıllı telefonlar artık neredeyse bir masaüstü bilgisayarına denk performans sergiliyorlar. Hatta pek çoğumuzun evinde bulunan PC'lerin iyi ihtimalle orta seviye olduğunu gözününde bulundurursak geçtiler bile diyebiliriz. Dahası iPad Pro örneğinde olduğu gibi günümüzün tepe seviye örnekleri pek çok PC'den dahi çok daha kaslı bir yapıya sahipler. Günümüzde oyun yahut render gibi spesifik amaçlarla toplanmamış 'internet' PC'lerinin ekseriyeti 2GB, bir kısmı ise 4GB RAM'e sahipken, üst seviye akıllı telefonlarda 4GB RAM artık standart hale geldi neredeyse. Önümüzdeki yılla birlikte de 6GB'lı konfigürasyonlara geçilmesi öngörülüyor.
İşte biz de hal böyleyken akıllı telefonların mevcut ve bir sonraki nesil mobil yongasetlerine genel bir göz gezdirmenin yerinde olacağını düşündük.
Teknik özellikler, mimari detayları vb. gibi ayrıntıları araya serpiştireceğimiz ilgili haberlerimizde zaten belirttiğimiz için bu yazımızda sadece genel bir bakış atacağımızı da not olarak düşelim...
İlk olarak Snapdragon ile başlayalım. Qualcomm'un 'daha çok çekirdek' modasına uyup da 8 çekirdekle güçlendirdiği S810 yongasetinin termal tarafta bu gücü dengeleyememesi neticesinde karşılaştığı aşırı ısınma sorunlarından ötürü hem kendisinin başı yandı hem de iş ortaklarını zor durumda bıraktı. Örneğin Sony, bu ısınma sorunundan ötürü 4K video dahi çekemeyen Xperia Z4 neslini adeta çıktığı rafa kaldırıp yerine hemen ekstra soğutucularla takviye ettiği Xperia Z5'i getirirken, LG ise tepe seviye modellerinde dahi bir önceki yongaseti olan 6 çekirdekli S808'i kullanmak zorunda kaldı. Tabii Qualcomm'un bu sıkıntısı en çok Samsung'un işine geldi ve G. Koreli dev, LTE modemini de içine gömmeyi başardığı ilk 'hepsi bir arada' yongaseti olan Exynos 7420 ile hem pazara sağlam bir giriş yaptı hem de daha da önemlisi Qualcomm'a olan mecburiyetine bir son verdi. Android dünyasının performans liderliğine oturması da cabası.
Beri taraftan uzun bir süreden beri Çin menşeli firmaların giriş veya iyi ihtimalle orta seviye modellerinde nihai fiyatlandırmayı uygun tutmak için tercih ettikleri Mediatek imzalı yongasetleri de artık Çin'den çıkıp yavaş yavaş anaakım firmaların tercih etmeye başladığı bir üretici oldu. Örneğin Sony'nin orta seviye akıllısı Xperia C4'te Mediatek 6752'ye yer verirken, HTC bir adım daha öteye geçerek tepe seviye akıllısı One M9+'yı Helio X10 olarak da bilinen MediaTek MT6795 ile güçlendirdi. Keza bu sene sektörde bir ilke imza atarak çıtayı 10 çekirdeğe çıkartan Mediatek'in Helio X20 yongaseti de önümüzdeki günlerde piyasaya giriş yapacak. Önümüzdeki yıl ise Helio X30 ismi altında bir ileri versiyonu ile tanışacağız. Açıkçası işlemci ayağındaki özelleştirmeleri ile oldukça başarılı işler çıkarak Mediatek'in GPU ayağında da benzer başarıyı hayata geçirirse Qualcomm'un en büyük rakibi olmasına kesin gözüyle bakıyoruz.
Beri taraftan Huawei'nin kendi yongaseti olan Kirin 950 ile Snapdragon 810 ve Exynos 7420'yi öncül testlere göre %10-30 arasında değişen farklarla geride bıraktığını görüyoruz ki bu da rekabetin ne denli kızıştığının bir diğer işaretçisi. Keza LG'nin de NUCLUN başta olmak üzere bir iki başarısız girişiminden çıkardığı derslerle kendi yongaseti üzerindeki çalışmalarını daha da yoğunlaştırdığını biliyoruz. Tabii en azından önümüzdeki sene içerisinde ne Huawei'nin ne de LG'nin bu pazarda yaygın bir başarıya imza atmaları gibi bir durum söz konusu değil. LG'nin zaten çıkarığ çıkarmayacağı dahi belirsiz. Huawei ise şu aşamada dışa olan bağımlılığını olabildiğince azaltıp, kendi yağında kavrulmaktan başka bir hedefi yok.
iPhone cephesine baktığımızda ise her sene rakiplerinin aşağı yukarı bir nesil önünde gitme başarısını bu sene de aynen -hatta vitesi bir kademe daha yükselterek- sürdürdüğünü görüyoruz. Örneğin geçtiğimiz sene çıkan iPhone 6'da yer verdiği Apple A8 yongaseti ile Snapdragon 810 yahut Exynos 7420 gibi bu senenin tepe seviye yongasetlerinden daha yüksek performans sunmayı başaran Apple, 6S ile gelen A9 yongasetinde muazzam bir geliştirme ile kendi selefini bile %60-70 gibi devasa bir farkla geride bıraktı. Tabii bu verilerin tek çekirdek bazında olduğunu da not olarak düşelim. Çok çekirdekte ise doğal olarak Apple'ın 2 çekirdekli yongasetleri (tepe seviye tabletlerinde 3) Android platformundaki 8 çekirdekli rakiplerinin gerisinde kalıyor. Bununla birlikte çok çekirdeğin çok da bir anlam ifade etmediğinin altını kalın harflerle çizelim. Çünkü günümüzdeki mobil uygulamaların büyük bir çoğunluğu zaten tek yahut iki çekirdeğe destek veriyor.
Önümüzdeki yıla baktığımızda ise karşımıza Snapdragon 820, Exynos M1/8890 ve Mediatek Helio X20/30 yongasetlerinin geleceğini görüyoruz. Yılın sonunda ise Apple'ın iPhone 7'sini güçlendirecek olan Apple A10 ile tanışacağız. Mevcut tablodan ve öncül performans testlerinden yola çıkacak olursak bu defa özelleştirilmiş 4 çekirdekle gelecek olan Snapdragon 820'nin performansının Exynos 7420'den ortalama %50 daha yüksek olacağını söyleyebiliriz. Ki bu da yine Geekbench'i referans alırsak (malum elimizdeki çok platform destekli ve salt işlemciyi baz alan tek yaygın test bu) kendisini ortalama 2,200 dolayında bir tek çekirdek performansı sunacak oluşu demek. Dediğimiz gibi çok çekirdeğin pratikte pek bir karşılığı olmadığından çok da önemsemiyoruz. Yine Exynos M1'in performansı da tahminimizce aynı seviyelerde seyredecektir. Belki final iyileştirmeler ertesinde olsa olsa 2,500'ü zorlar. Mediatek'in işlemcileri ise henüz tek çekirdek seviyesinde rakipleri ile başa çıkabilecek güce değil. Örneğin Helio X20'nin öncül testlere göre 2000 barajına ancak yaklaştığını görüyoruz, X30'a yönelik ise henüz bir test yayımlanmış değil.
Tabii burada altını çizmemiz gereken bir diğer detay da iOS platformunun sadece iPhone'a yönelik optimizasyona karşın Android ekosisteminin yüzlerce farklı cihaza ve modele evsahipliği yapması. Keza iPhone 6S Plus'ın dahi çözünürlüğü halen FHD iken, Android cephesindeki rakiplerinde 2K'ya geçildi ki bu da pratikte aynı karede 2 kat daha fazla zorlanması anlamına geliyor. Üstelik Xperia Z5 ile kısmen giriş yapılan 4K da bildiğimiz gibi önümüzdeki sene daha da yaygınlaşacak. İşte Apple A9 yongaseti sayesinde tüm şartlar eşit olsa dahi daha yüksek performans sunan iPhone 6S'e bir de Android cephesindeki rakiplerinin bu aksayan ayaklarından doğan dolaylı avantajını da eklediğimiz vakit ibre çok daha net bir biçimde Apple'dan yana dönüyor.
Aslında tüm belirtilmesi gerekenleri zaten yukarıda kaleme aldığımız için diyecek pek bir şey de kalmadı. Başlıkta da dediğimiz gibi 2016'nın galibi şimdiden belli! Ki benzer gidişat sürecek olursa önümüzdeki yıllarda da aynı tablo birbirini tekrarlamaya devam edecektir.
