Japonya'nın bilinen en büyük felaketlerinden biri olan 2011'deki Töhoku depremi ve ve tsunamisi sonrasında binlerce kişi hayatını kaybetmiş, yine binlerce kişi yaralanmıştı. Tsunami'nin en büyük etkisi şüphesiz Fukuşime Nükleer Santrali'ne olmuştu. Meydana gelen elektrik kesintileri ve patlamaların akabinde nükleer sızıntı yaşanmıştı.
Hatırlayacağımız üzere geçtiğimiz ay Japonya'nın, Fukuşima'daki nükleer sızıntıyı önleyemediğine dair bir haber yapmıştık. Olayın üzerinden 5 sene geçmesine rağmen Japonya'nın bu sorunu çözemediğine şahit olduk. Yetkililer, bu felaketin etkilerinin 30-40 yıl süreceğini ifade ediyor.
İşte bu nükleer felaketin sonuçlarından bir tanesi de
. Felaketin meydana gelmesinden bu yana özellikle yaban domuzlarının ıslahı devam ediyor. Zira bu hayvanlar, sızıntının bulaştığı bölgelerde gizlice girerek bitkileri yiyor. Artık radyoaktif madde taşıyan bu hayvanlar, sızıntının bulaşmadığı tarlalara da girerek buradaki mahsülleri de yiyince milyonlarca dolar zarara neden oluyor. Çünkü artık bu tarlalardaki temiz mahsüllere de radyoaktif madde bulaşmış oluyor. Ayrıca Japonlar, radyoaktif madde bulaşmış bu hayvanların etinden de yararlanamıyor.
Japon yetkililer bu durumun önüne geçmeye çalışıyor. Yaban domuzları engellenemediği takdirde zararın daha da fazla artacağı biliniyor. Son birkaç yıl içinde avcılar 13,000 yaban domuzunu avlamayı başardı.
Fakat bu hayvanları avlamak da yeterli gelmiyor, kimseye zarar vermeden bertaraf edilmesi için de yine milyonlarca dolar para harcanması gerekiyor. Yetkililer şimdiye kadar 600 yaban domuzuna yetecek kadar 3 toplu mezar açtı. Bu mezarlar şimdi neredeyse doldu. Tabii söz konusu ülke Japonya olunca yer bulmak da büyük sorun oluyor. Zira bildiğimiz gibi yüz ölçümü küçük ülkenin nüfusu hayli kalabalık. Hal böyle olunca toplu mezar için elverişli arazi bulmak da kolay olmuyor.
Yetkililer son ihtimal olarak bu hayvanları yakmayı düşünüyor. Fakat yaktıktan sonra ortaya çıkan gazı absorbe etmek de ayrı bir maliyet anlamına geliyor.
