Eğer Beşiktaş'ta polisimize yönelik kalleş saldırı olduğunda…
Beşiktaşlılar, İstanbullular, Ağrılılar ve milletin tamamı tek yürek olmasaydı.
Eğer Kayseri'de komandolarımıza yönelik alçak bombalı eylem olduğunda…
Diyarbakırlılar, Hakkarililer, Şırnaklılar, Tekirdağlılar, Antalyalılar ve milletin tamamı tek yürek olmasaydı.
Eğer terör çocuklarımızı, yiğitlerimizi şehit ederken milletin bir bölümünde
sorusu oluşsaydı…
Oysa, acımız, öfkemiz, hıncımız taptazeyken terörü, teröristi, terörün arkasındaki “akıl”ı sorgulayıp lanetlerken…
Ayrışmadık.
Pazar günü Diyarbakır'dan gelen görüntüleri izlerken duygularıma hakim olamadım. Hatta bir ara eşim dönüp bana,
dediğimi hatırlıyorum.
20. Yüzyıl'ın başında istiklal mücadelesinin arifesinde kurulan
sözü bugün yeniden vücut buldu.
Yine geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız
dediğinde o cümlenin milletin kulağına ulaştığı anlarda neler olabileceğinin örneğini Pazar günü tüm memlekette gördük.
Memleket, istiklal ve istikbal mücadelesinin farkında.
Türkiye'yi Irak, Suriye yapmak isteyenlere verilebilecek en güzel cevaptır bu.
Zira ameliyat masası kurulup Suriye ve Irak parçalanırken her iki ülkeden de Türkiye'deki görüntüye benzer hiçbir görüntü yansımadı.
Oysa
. “Birlik” mesajlarıyla dolu sloganlar attı.
Dün
'ta
bir yazı yazdı. Başlığı
di.
Formül bu. Ben de ilave edeyim.
: PKK terör örgütü Beşiktaş ve Kayseri saldırılarından sonra HDP'ye yönelik tedhiş hareketlerini de tezgahladı. Lakin
HDP binalarına saldıranların kimliğini de biliyorsunuz çoğu aynı partiden ya da PKK'lı!
: Terörü içimize akıtmaya çalışıyorlar. Canımızı yakıyorlar. Körpe evlatlarımızı toprağa düşürüyorlar. Vuranların kimliği bugün PKK olsa da yarın DEAŞ ya da başka bir terör örgütü olabilir. FETÖ ile yaptıklarını hiç anmayayım.
başlığıyla Pazar günü bu sütunda bir yazı yazdım. Konumuz
ğıydı. Yazıda hafızamızı tazelemek maksadıyla,
lakaplı
'nın BirGün gazetesi ile geçmişteki
ni de hatırlatmıştım.
ile iddialarıma cevap vermiş. Açıkçası yine topu taca atarak!
Açıklamada, “Daha önce Meral Akşener'le ilgili iddialarınız karşısında belirttiğim gibi” diye başlayan uzun bir cümle var. (Buraya bir parantez açmalıyım.
.)
Neyse açıklama şöyle devam ediyor: “Benim çıkarlarım doğrultusunda BirGün gazetesinin yayınlarını yönlendiriyor olmam hayal mahsulü bir iddiadır, etik olarak kabul edilebilecek bir şey değildir, böyle bir durum hiçbir zaman olmamıştır.”
Oysa
Neyse, Kavala'nın açıklaması şöyle devam ediyor:
“(…) Bizim 1980'li yıllarda içinde olduğumuz F-16'ların elektronik karşı tedbir sistemlerinin Türkiye'de imalatı projesinin İHA projesiyle alakası yoktur. Bu amaçla kurulmuş olan Mikes şirketinin yönetiminden 1994 yılında ayrıldıktan sonra, yirmi yılı aşan bir süredir, savunma sanayii alanında başka bir faaliyetimiz ya da girişimimiz olmadı. Star gazetesindeki haberde iddia edildiği gibi Kavala Holding olarak Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile davalık da olmadık. Bayraktar İHA projesiyle ilişkilendirilmemizin hiçbir maddi temeli yoktur.”
Açıklamada,
sloganının mucidi olduğu…
HDP'nin yüzde 13 ile 7 Haziran'da Meclis'e girmesinden sonra Selahattin Demirtaş'ı sahibi olduğu Cezayir Restoran'ında ağırladığı…
Ve bugün
na yönelik herhangi bir cümle yok.
Meral Akşener ile ortak kuzenlerinin olduğu gerçeğini ve onu MHP'ye genel başkan yapma çabasındaki FETÖ'cülerle nasıl paralellik arz ettiğine yönelik eleştirilerime ise bu açıklamada yine tatminkar bir cevap verilmemiş.
Yine de Osman Kavala'ya açıklaması için teşekkür ederim.
Ha bir de aklıma yine sorular üşüşüyor!
Acaba şimdi de başıma böyle bir şey gelir mi?