Bugün memleketimizin içine akıttıkları terör belasının arkasındaki aklı biliyoruz.
Bu akıl
dır. Ve o akıl,
saldırılarından sonra,
diyerek,
üzerine geliştirdiği tezi coğrafyamızda acımasızca uyguluyor.
O halde
.
Maazallah…
- Aziz şehitlerimize
- Ah yiğidim;
- “Senin kar mavisi bakışlarını
- Ve en soğuk doruklara gömdüğün
- Issız merhameti kanırtacaklar”
- (S.Çobanoğlu).
HDP'nin tutuklu eş Başkanı
…
Hem
Hem New York'ta babadan kalma fonları yönetip, hem
lakabı alanı…
Hem MHP'ye genel başkan olmak için
nı…
Hatırlıyor musunuz?
Adı neydi?
Daha önce bu köşede Osman Kavala ile ilgili 3 yazı yazdım. Kavala iddialarımın bir bölümüne cevap da verdi. Onlardan bir tanesi de BirGün gazetesi ile olan ilişkisine yönelikti. Her ne kadar
Neyse.
Bugün yeniden hafızamızı tazelemenin faydası var.
Zira,
gazetesinin
başlıklı manşet haberinde şöyle bir ayrıntı vardı:
“
(HDP'li Sırrı Süreyya Önder): Başkanım (Terör örgütü elebaşı
) her şeyi konuştuk. Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas.
Totaliter bir yapıya dönüşmesinden endişe ediyorlar.”
Yani Osman Kavala ile Abdullah Öcalan arasında selam alıp verecek derecede bir ilişki var.
: 7 Haziran seçimlerinde 4 partili parçalı Meclis aritmetiği oluştu. Ak Parti'nin tek başına iktidar olamadığı belli oldu.
Yani
: Hem Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en vurucu güçlerinden biri olan F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu yaptı… Hem HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın seçim öncesi kullandığı
sloganının mucidi oldu.
Çünkü,
diyerek düzenin devamını sağlıyordu… Türkiye'nin sistem değişikliği ile bağımsızlaşacağını gördüğü için baştan itibaren
Osman Kavala sistem değişikliğini önleyecek hamlelerden biri olarak MHP'de lider değişimi formülü üzerinden çalışan koalisyona da destek oldu. Zira Meral Akşener ile “ortak kuzenleri”nin nikah şahitliğini yapan da oydu.
Osman Kavala ile Meral Akşener “akraba değil” ve fakat “ortak kuzen” sahibidir.
Her ne kadar bana yaptığı açıklamada, “MHP'deki tartışmayı medyadan takip ediyorum” dese de Akşener ile ortak kuzenlerinin nikah şahitliği yaptığı gerçeğini kabul etmişti.
Ha bir de
ve bir takım çevreler vardı. Bunu şu günlerde
diye yazmıştı.
Hatta Bahçeli'ye yakın bir gazete,
diye sürmanşet atmıştı.
Bir şey daha oldu o dönemde.
Akşener'e “Sizin ağızınızdan bunları duymak ne güzel” diye başlayan iltifatlarla devam etti sohbet.
diye bir cümle kurdu!
Bütün bu bilgilerden sonra şimdi önceki gün
başlığı ile çıkan
gazetesinin aslında neyi hedeflediğini anlayalım.
Dün Apo'ya selam yollarken F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu gerçekleştiren Osman oradan aldığı paraların bir kısmını BirGün'e borç vermişti. O BirGün bugün, ajitatif başlıkla hem toplumsal katmanları provoke etti. Hem Yerli İHA'ları vurmak istedi. Hem de İsrail ve Amerikan silah lobilerine hizmet etti.
Bugün terörle mücadelenin en etkin araçlarından biri olan yerli Bayraktar İHA'lara ve Bayraktar ailesine yönelik provokatif manşeti atan BirGün'ün amacının “emperyalist” dediklerine hizmet etmek olduğu yukarıdaki bilgilerle teyit edilmiş olmuyor mu?
Zira, yerli Bayraktar İHA'larının maliyeti, İsrail ya da Amerika'dan alacağımız İHA'lardan katbekat daha ucuz.
Acaba, İsrail ve Amerikan silah lobilerinin hangi etkisi BirGün'e o manşeti attırmış olabilir?
Hadi yine soralım.
Bir zamanlar
, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın damadı olan Selçuk Bayraktar'ın büyük gayret ve özverisiyle geliştirdiği yerli İHA'ları hedefe koyarken,
diyen