"Bunlar kimin hesabına çalışıyor?..” diye kaç defa sorduk...
“Bu CHP nerede, hangi ülkede siyaset yaptığını sanıyor” merak ettik, öğrenemedik...
Hadi müzmin muhalif olarak 'iç siyasette' görevi her şeye takoz olmak, onu anladık da, her fırsatta Türkiye'yi başka ülkelere şikayet etmek, gammazlamak nasıl bir siyasettir bilemedik...
Bu kaçıncı yahu?!..
Bir partinin 'şikayet ve gammazlama' kronolojisi olur mu?..
Olur.., CHP'nin var...
İngiltere'de Avam Kamarası'nda Türkiye aleyhinde konuşmaktan tutun da, Birleşmiş Milletler, AB, Avrupa Konseyi, AGİT, Sosyalist Enternasyonal, Türkiye'deki büyükelçiliklere ve yabancı gazetecilere şikayet mektubu yazmaya varana kadar ilerlettiler bu işi...
Bir CHP'li vekil “Türkiye Suriye'ye sarin gazı satıyor” der...
Diğer bir CHP'li vekil ise, PYD'nin terör örgütü olmadığını anlatmaya çalışır Avrupa'daki bir toplantıda...
ABD'ye (John Kerry'ye) Türkiye hakkında şikayet mektubu yazan CHP'li vekilleri de gördük...
Pensilvanya merkezli FETÖ'yle mücadelede en kritik rol oynayan KHK'ları Anayasa Mahkemesi'ne götüren de CHP...
Ve bunu ABD Büyükelçisi Bass'la görüşürken değerlendiren Kılıçdaroğlu... (ABD Elçiliği açıklama yapmış, KHK'larla belediyelere kayyum atamasından endişelenmişti...)
Velhasıl, ABD'nin endişelerini gidermeye çalışan da CHP...
Erdoğan, 'Lozan'ı bize zafer diye yutturdular...' dedi...
Önce tepki gösteren CHP...
Sonra Yunanlılar rahatsız oldu...
Batı ve koalisyon güçleri de endişelendi.., Erdoğan'ın Lozan çıkışını görünce “Türkler Musul'a kadar gider mi?...” korkusuyla, bir kaç gündür Musul'u bombalıyorlar... (Amaç Türkiye, Suriye ve Irak'ta insiyatif almasın...)
Kılıçdaroğlu bir kaç gün önce yabancı gazetecilerle bir
...
Toplantıdan sonra Associated Press 15 Temmuz ve OHAL kararları ile ilgili Kılıçdaroğlu'nun yabancı gazetecilerle yaptığı değerlendirmeleri içeren bir analiz yayınladı...
Ne mi demiş?!..
Kılıçdaroğlu yine şikayet etmiş Türkiye'yi...
Hep soruyorum; “Bunlar kimin hesabına çalışıyor?!..”
Bir de merak ediyorum; “Bu CHP ne zaman milli olacak yahu?!..
