Aslında “makuliyet” kelimesini kullanmak isterdim. Daha güzel bir kelime. İnsanlar 'makuliyeti' kaybetti. Makul şeyler yapmıyor, söylemiyorlar.
Ancak Türk Dil Kurumu sözlüğünde 'makuliyet' kelimesi yok. Bu yüzden daha modern bir kavram olan, 'rasyonalite'yi kullanıyoruz. 'Akla uygun olan' demek.
Başbakan'ın bu sözü rasyonaliteyi temsil eder. Siyasetin, devlet yönetmenin ve zor bir coğrafyada yaşamanın reel politik adımıdır bu.
Buna destek verenler, bu akıl yolunu doğru bulanlar seslerini yükseltti. '
dediler.
'Öyle olmaz' diyerek, '
' diye bağırarak itiraz ettiler.
diye ayırdılar. Kimse terör örgütüyle, onlara destek verenlerle dost olalım dememişti halbuki.
Bu camianın, Ahmet Taşgetiren gibi en makul insanlarını, en saygın simalarını hedeflerine koydular.
dediler neredeyse. İşte buna
denir.
Türkiye'yi doğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden sıkıştırdılar. Çembere aldılar. Bu ortamdan çıkarmak için başlatılan
diplomasi atağı, tam bir rasyonel hamledir. Şartlarımızın neredeyse tamamını kabul eden İsrail'le anlaşma imzalamak, reel politik durumun (sancılı da olsa) bir gereğidir.
Bu hamleden dolayı AK Parti'yi, Cumhurbaşkanı'nı 'Filistin davasını satmakla, ihanet etmekle' suçlamak irrasyonel bir cinnet halidir.
Dostların,
demesi (hem de bir tivit ile), duygusal tepki vermesi de rasyonel değildir. Bu sözü, Filistin davası için büyük bedeller ödeyen Erdoğan da, kurduğu hükümetler de hak etmedi. Bu konuları medya üzerinde tartışmak rasyonel değildir. Sorunları çözmez, çoğaltır.
Bu sözü söyleyenin irrasyonelliğine rağmen, o vakfı, o camiayı, o yardım organizasyonlarını silmek, yok etmek, 'düşman' ilan etmek de rasyonel tutum değildir. O sözden dolayı özür dilemek makul, özre rağmen vakfı hain ilan etmeye devam etmek, irrasyonel tutumdur.
İsrail ile diplomatik ilişki kurmak rasyoneldir, bunun için içeride birilerini 'düşmanlaştırmak' irrasyonelliktir.
Suriyelilere vatandaşlık verme fikri, rasyonel bir fikirdir. Sosyolojinin gerçeğini, ülkenin menfaatini öncelemektir. Buna itiraz edenlerin fikri olabilir, ancak
kampanyası yapmak, rasyonelliği kaybetmektir.
Bu düşünceleri dillendiren Erdoğan olduğu için tüm fikirlerine, projelerine karşı çıkmak,
Yıllarca aynı davada, aynı safta, aynı mücadele içinde bulunan siyasetçileri, yazarları, gazetecileri, yol arkadaşlarını bir gecede 'hain' ilan etmek, bir gecede 'düşmanlaştırmak' tıpkı diğerleri gibi rasyonelliği kaybetmektir.
Bir kadın yazarın üslubunu, tarzını, savunduğu fikirleri beğenmemek, eleştirmek normaldir. Ancak edep ve adaptan yoksun üslupla aşağılamak, bunu da AK Parti'yi sahiplenmek adına yapmak, rasyonelliği bırakın, zıvanadan çıkmaktır.
Rusya ve İsrail ile barışması,
sorunlarını da çözme niyeti rasyonel ve sağlıklı hamlelerdir. Buna devam etmek, destek vermek rasyonelliğin gereğidir.