|
‘Dost-düşman’ arasında, rasyonaliteyi kaybetmek
Hayattaki ilişkileri “dost ve düşman” üzerinden okuyorlar.
Ya dostsun, ya düşman. Bu yüzden rasyonaliteyi kaybetti bir çok kişi.


Aslında “makuliyet” kelimesini kullanmak isterdim. Daha güzel bir kelime. İnsanlar 'makuliyeti' kaybetti. Makul şeyler yapmıyor, söylemiyorlar.



Ancak Türk Dil Kurumu sözlüğünde 'makuliyet' kelimesi yok. Bu yüzden daha modern bir kavram olan, 'rasyonalite'yi kullanıyoruz. 'Akla uygun olan' demek.



Başbakan'ın başlattığı tartışma


Başbakan Binali Yıldırım, “dostlarımızı çoğaltıp, düşmanlarımızı azaltacağız”
günden bu yana, tartışma sürüyor.


Başbakan'ın bu sözü rasyonaliteyi temsil eder. Siyasetin, devlet yönetmenin ve zor bir coğrafyada yaşamanın reel politik adımıdır bu.



Buna destek verenler, bu akıl yolunu doğru bulanlar seslerini yükseltti. '

İçerideki düşmanları da azaltalım, dostları arttıralım, barışalım, kucaklaşalım. Buna ihtiyacımız var',

dediler.



'Öyle olmaz' diyerek, '

içeride barış ancak şunlarla olur, bunlarla olur. Şu isim olmaz, bu isim olmaz

' diye bağırarak itiraz ettiler.

'Bu dost, bu düşman'

diye ayırdılar. Kimse terör örgütüyle, onlara destek verenlerle dost olalım dememişti halbuki.



Bu camianın, Ahmet Taşgetiren gibi en makul insanlarını, en saygın simalarını hedeflerine koydular.

'Sen de artık düşman saflarındasın'

dediler neredeyse. İşte buna

'rasyonaliteyi kaybetmek'

denir.



Diplomaside 'ters çember' hareketine itiraz

Türkiye'yi doğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden sıkıştırdılar. Çembere aldılar. Bu ortamdan çıkarmak için başlatılan

“ters çember”

diplomasi atağı, tam bir rasyonel hamledir. Şartlarımızın neredeyse tamamını kabul eden İsrail'le anlaşma imzalamak, reel politik durumun (sancılı da olsa) bir gereğidir.

Devlet yönetmek, böyle rasyonel tutumlar ve reel politiği doğru okumakla mümkün olur.


Bu hamleden dolayı AK Parti'yi, Cumhurbaşkanı'nı 'Filistin davasını satmakla, ihanet etmekle' suçlamak irrasyonel bir cinnet halidir.



Dostların,

“İsrail'le örtünen çıplak kalır”

demesi (hem de bir tivit ile), duygusal tepki vermesi de rasyonel değildir. Bu sözü, Filistin davası için büyük bedeller ödeyen Erdoğan da, kurduğu hükümetler de hak etmedi. Bu konuları medya üzerinde tartışmak rasyonel değildir. Sorunları çözmez, çoğaltır.



Bu sözü söyleyenin irrasyonelliğine rağmen, o vakfı, o camiayı, o yardım organizasyonlarını silmek, yok etmek, 'düşman' ilan etmek de rasyonel tutum değildir. O sözden dolayı özür dilemek makul, özre rağmen vakfı hain ilan etmeye devam etmek, irrasyonel tutumdur.



Düşman üretmek için çaba harcayanlar

İsrail ile diplomatik ilişki kurmak rasyoneldir, bunun için içeride birilerini 'düşmanlaştırmak' irrasyonelliktir.



Suriyelilere vatandaşlık verme fikri, rasyonel bir fikirdir. Sosyolojinin gerçeğini, ülkenin menfaatini öncelemektir. Buna itiraz edenlerin fikri olabilir, ancak

“Suriyeliler defolun”

kampanyası yapmak, rasyonelliği kaybetmektir.



Bu düşünceleri dillendiren Erdoğan olduğu için tüm fikirlerine, projelerine karşı çıkmak,

Erdoğan'ı, “ülkeyi satmakla, kamplara ayırmakla suçlamak” rasyonaliteyi tümden kaybetmektir.


Yıllarca aynı davada, aynı safta, aynı mücadele içinde bulunan siyasetçileri, yazarları, gazetecileri, yol arkadaşlarını bir gecede 'hain' ilan etmek, bir gecede 'düşmanlaştırmak' tıpkı diğerleri gibi rasyonelliği kaybetmektir.



Bir insanı daha az sevmek, daha çok sevmek, buna göre, 'düşman ve dost' sınıfına koymak aklın makul yolunu kaybetmektir.


Bir kadın yazarın üslubunu, tarzını, savunduğu fikirleri beğenmemek, eleştirmek normaldir. Ancak edep ve adaptan yoksun üslupla aşağılamak, bunu da AK Parti'yi sahiplenmek adına yapmak, rasyonelliği bırakın, zıvanadan çıkmaktır.



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan'ın

Rusya ve İsrail ile barışması,

sorunlarını da çözme niyeti rasyonel ve sağlıklı hamlelerdir. Buna devam etmek, destek vermek rasyonelliğin gereğidir.



Türkiye'nin en önemli sorunlarını; terörü, kuşatılmışlığı, yanı başımızdaki savaşları, diplomasiyi, ekonomiyi, mülteci sorunu tartışmak, çözüm bulmaya çalışmak, rasyonel bir çabadır.


Bunu bırakıp düşman üretmek, insanları 'dost ve düşman' diye tasnif etmeye çalışmak, tam olarak rasyonaliteyi kaybetmektir. Kesinlikle iyi niyetli bir çaba da değildir.

#İsrail
#Mısır
#Suriye
8 yıl önce
‘Dost-düşman’ arasında, rasyonaliteyi kaybetmek
Sahur ve İmsak
Yurtta adalet, dünyada adalet
Stres! Stres! Yine stres!
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”