15 Temmuz karanlık, felâket dolu bir gece olarak başladı; ama aydınlık, rahmet yüklü bir yere ulaştırdı bizi.
Tanklara karşı göğsünü siper eden yürek ülkesi Anadolu kıtasının çocukları, tarihin akışını değiştirecek taze bir doğuma, yeniden, dimdik bir doğruluşa imza attı; eşi görülmemiş bir destan yazdı.
15 Temmuz, bir milat oldu; umut ışığı sundu.
Ancak 16 Temmuz'dan itibaren bu
15 Temmuz gecesi, bu milletin ruh köklerinden fışkıran ruhu şahlandı. 16 Temmuz'dan itibaren bu ruh günbegün boğulmaya, yok edilmeye çalışılıyor.
15 Temmuz gecesi, tankların altına yatanlar, bu ülkenin ruh köklerinden süt emen kimsesiz, asil insanlardı.
Fırsatperest Kemalist ve laik tipler, 15 Temmuz'u var eden ruhun kaynağını oluşturan cemaatleri, tarikatleri hedef tahtasına yatırıyorlar.
Görünüşte amaçları,
oluşturmak... Ama gerçekte,
cemaatler, tarikatler üzerinden 15 Temmuz'da şahlanan, bizim tarih yapmamıza imkân tanıyan ruhun ana kaynağı
Özür dilerim ama
Buradan geleceğim nokta hayatî:
. Tıpkı
, yanı cemaatleri, tarikatleri gösterip bu ülkenin İslâmî ruh köklerini çökertmeye çalışıyorlar.
olduğunu, 28 Şubat'tan
bir süreç olduğunu görelim lütfen.
, geçmişlerinde solculuk-sosyalistlik sosu bulaşmış türedi ama tehlikeli tipler.
Tehlikeli; çünkü amaçları FETÖ'yü bahane edip cemaatleri ve tarikatleri hedef göstererek bu toplumun bu topraklarda bin yıldır dünya tarihini yapmasını mümkün kılan medeniyet dinamiklerimizi, iddialarımızı ve ruhumuzu yok etmek.
Tam bir asır önce yaşadıklarımız yeniden sahneleniyor: Bir asır önce de, bizzat
-destek almak için-
gazetesinde yazdığı bütün yazılarda “
” olarak adlandırdığı savaşta ve sonrasında yaşananları yaşıyoruz 16 Temmuz'dan sonra da.
Bir asır önce de
,
vesaire
örneklerinde görüldüğü gibi,
Bir asır sonra da
Eğer ekranlarda FETÖyü bahane ederek, cemaatleri, tarikatleri hedef gösteren, ama
kaygısı güden NATO eğitimli, Kemalist generaller ve ulusolcu Kemalist-laik tiplerin
Bakın bu kez, sadece NATO kafalı generaller, ulusolcu Kemalist-laik tipler sürdürmüyor bu savaşı. Aynı zamanda
Bu
: Bu kez bir yandan Kemalist-laikler, öte yandan bu yeni-FETÖcü tipler cemaatlere, tarikatlere saldırmaya başlayacaklar... 15 Temmuz'un ikinci dalgası bu. Bu dalga 16 Temmuz'dan itibaren çoktan başladı bile; şimdi alabildiğine alevlendiriliyor...
Buradan
ve bu toplumun bu topraklardaki bin yıllık köklerinin -iyi kötü temsilcisi olan-
kalacaklar...
Üçüncü dalga'da,
Burada tartışılması gereken mesele,
.
Laiklik ne, peki?
O yüzden
; kutsadılar ve laikliği bahane ederek bu toplumun has çocuklarının canına okudular...
Bu milletin hakkını, hukukunu, haysiyetini ve irade'sini koruyan adamlarını
Yaklaşık yarım asır
üzerinden bu millete laiklik adına zulmettiler...
Sonunda
kendilerine zihnen / göbekten bağlı NATOcu askerler ve ulusolcu ahmakları kullanarak
Oysa dünyada Fransa ve Türkiye'den başka laik ülke yok.
ve tepeden dayatıldığı
Daha ürpertici olan nokta da şu:
Sözgelişi
düşünürlerden
olarak tanımlıyor... Sadece bu bir örnek bile her şeyi anlatmaya yetiyor olsa gerek...
Ama
kolaylıkla topa tutuluyor ve
Nedir bu, peki?
“
” söylenen bir ülkenin
, elbette ki!
Tam da Türkiye'nin
olduğu, Somali ve Suriye örneklerinde görüldüğü üzere,
bir zaman diliminde, bu ülkenin,
Buradan bütün yöneticilerimizi bir kez daha uyarıyorum: Gelen tehlikeyi görelim lütfen!
Elbette 15 Temmuz'dan sonra oluşan atmosferde yeşeren
Vesselâm.
