YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Rusya ve Putin, Demirel ve Türkiye

 
Rusya'da seçimi kazanan Putin ile Türkiye'de kim kazanırsa kazansın, muhtemel özellikleri göz önüne alındığında, seçilecek şahsın karşılaştırmasını yapmak iki ülkenin geleceği hakkında fikir verebilir.

 

Türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimleri için statükoyu koruma uğruna, hiçbir atılım ve yenilenme işareti göstermeyen bir tutum sergilerken, Rusya 47 yaşında bir başkan seçti. Rusya'da seçimi kazanan Putin ile Türkiye'de kim kazanırsa kazansın, muhtemel özellikleri göz önüne alındığında, seçilecek şahsın karşılaştırmasını yapmak iki ülkenin geleceği hakkında fikir verebilir. Çünkü her ikisi de bulundukları kritik konumları itibariyle ülke yönetimine egemen kadroların yönetebilme yetenekleri ile halkın reflekslerini yansıtması bakımından önem arzediyor.

"Her gün judo yaparım. Çin mutfağını da severim, Çinliler gibi çubukla yemek yemeyi iyi beceririm. Ama bütün bunlar ektozotik zevklerim. Alışkanlıklarım böyle olsa da düşünce tarzım, kafa yapım Avrupalı."

Rusya'da başkanlık seçiminin galibi Vladimir Putin'in bu sözleri aslında Rus politikasındaki yeni yönelimlerin de işaretlerini vermesi bakımından hayli anlamlı. Geçen ay ABD dış işleri bakanı Allbright'la yaptığı görüşmede Rusya'nın Batı kulübüne ait olduğunu söylediği basına sızan haberler arasında. Bu sözler yeri dönemde Rus stratejisinin ne yönde gelişeceğinin ipuçlarını veriyor. Putin'in günlük alışkanlıklarından yola çıkarak semiotik okumayla Rus politikasını anlamaya çalışalım.

Ekonomik olarak Batı'nın yardımıyla ayakta durabilen, olağanüstü zengin ve geniş coğrafyanın imkanlarını kullanamayan, büyük insan potansiyelini verimliliğe dönüştüremeyen bir yönetimi elinde de olsa Ruslar imparatorluk özlemlerini hâlâ diri tutan bir ulus. Putin, Rus halkının 300 yıldan uzun bir zamandan beri kendilerine biçtikleri imparatorluk giysisini tekrar üstlerinde görme özlemlerini iyi okudu. İç politikada Batı'ya şirin görünmek gibi kaygıları bir yana bıraktı ama Batı'yla ipleri koparmadı da.

Putin'inin devlet başkanlığını vekaleten yürütmeye başlamasından 1 ay sonra Çeçenistan harekatının başlamasını onun KGB'li geçmişinden bağımsız düşünemeyiz. Özellikle, Rusya'daki sabotajların Çeçenistan katliamını nasıl haklılaştırdığı, dış dünyada ve iç dengeler açısından nasıl destek gördüğü düşünüldüğünde kariyerinin uyguladığı politikalara yansıdığı açıkca görülür. Başbakanlık koltuğuna oturduğu sıralarda kendisiyle yapılan bir roportajda, "Sovyetler niçin dağıldı?" sorusuna şu şekilde cevap vermişti; "Gevşekliğe izin verdik, eğer bu gevşeklik devam ederse Rusya da tahmin edemeyeceğiniz bir hızla dağılır."

Tüm bunlardan iç politikada muhtemelen milliyetçiliğin yükseleceğini tahmin etmek güç değil. Muhtemelen kimi demokratik haklar geri alınabilir. Rus halkının güce olan özlemini tatmin edecek, ulusal ruhu motive edecek uygulamalarla Putin yerini güçlendirerek uluslararası ilişkilerde daha rahat manevra yapma imkanı bulacaktır.

Çeçenistan harekatının iç politikada birleşmeyi, kendine güveni ve Putin'in konumunu güçlendirici fonksiyonunun yanısıra bölgesel ilişkiler açısından da etkileri yakında görülecektir. Çeçenistan'da yeniden kurulacak otorite ve güç gösterisiyle Kafkaslar, Kosova'da çıkan kriz nedeniyle Balkanlar doğrudan Rus gücünün kendini yeniden göstereceği alanlardır. Ve Türkiye'yi doğrudan etkileyecek gelişmelerdir. Özellikle enerji hatları sözkonusu olduğunda siyasi ve askeri olarak Kafkaslar'da artan Rus gücü doğrudan Türkiye'nin çıkarları ile karşı karşıya gelecek demektir.

Her ne kadar mantalitesinin Avrupalı olduğunu söylese de, Çin yemeklerinden hoşlandığını söylemesinin anlamını Çin ve Hindistan yakınlaşmasında aramak gerekir. Amerikanın son zamanlarda Çin'le karşı karşıya gelmesi, özellikle insan hakları konusunda Çin ile arasında soğukluk girmesini fırsat bilen Rusya eski rakibi ile yakınlaşmaya başladı. Zaten ABD'den çok geleneksel olarak Rusya'ya yakın duran Hindistan'la da ittifak kurarak sadece Avrupa'da değil aynı zamanda bir Asya gücü olduğunu ve Asya politikalarında da belirleyici olacağını göstermek istemiştir. Dahası özellikle Türk cumhuriyetleri üstündeki baskının bundan sonra daha da artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Stratejik ve askeri olarak her ne kadar yeni hareket alanları açsa da içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle Batılı güçlere muhtaç olduğunun bilincinde olarak ABD ve Avrupa'yı tümüyle karşısına almamaya dikkat ediyor. Özellikle ekonomik politikalarda Batılı, kapitalist sistemin yerleşmesinden yana ama iç politikada ve uluslararası ilişkilerde kendine özgü yöntemler geliştirmeye çalışacak. Ekonomik çıkarlarına zarar vermediği sürece de Putin gibi güçlü bir liderle çalışmak Batılılar'ın da işine gelmektedir.

Bir yönüyle eski Sovyetler'in soğuk yüzünü hatırlatan, tutucu ve 47 yaşındaki genç Putin, iç politikada Batı'nın hoşuna gidecek uygulamalardan çok halkın beklentilerine uygun bir retorikle, kendini güçlendirecek ve ayakları üstünde durabilir bir Rusya önermektedir. Yarın yeni bir aşamaya girecek olan Türkiye'deki Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına bakınca ne yaşları, ne mantaliteleri ne de Batıyla ve halkla ilişkileri anlamında hiçbir avantajı olmayan isimler ortada dolaşıyor. Yani hiçbir riski almadan statükonun devamı ilkesi/zliği önümüzdeki dönemde Türkiye'nin gündemine damgasını vuracak gibi görünüyor. Rusya'da ise hiç değilse halkın nabzını tutarak, biraz hamasetle krizi aşma arayışı ile tarihi rolüne uygun stratejik sıçramayı bir araya getirme arayışı.


28 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...