ANKARA- ATAK Helikopter Projesi Genel Koordinatörü emekli Tuğgeneral Celal Gürkan, Taarruz Helikopteri Projesi'nin ilk aşamasının yıl sonuna kadar gerçekleşebileceğini bildirdi. Gürkan, Haziran sonunda tek firma sürecine gelinebileceğini, 2003 yılı ortalarında da ilk helikopterin üretim hattından çıkışının gerçekleşeceğini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı'nda basın mensuplarına verilen brifingde, Helikopter Projesi (ATAK) ve bu konuda açılan ihale hakkında bilgi aktarıldı. Proje Genel Koordinatörü Gürkan, Türk Kara Kuvvetleri'nce 1990 yılından beri kullanılmakta olan ve son yıllarda muharebe yetenekleri gelişen taarruz helikopterlerinin, modern orduların vazgeçilmez bir silah sistemi haline geldiğini kaydetti. Kamuoyunda "Saldırı Helikopteri Projesi" olarak adlandırılan proje gereğince, üretimi öngörülen helikopterler miktarının 145 olarak planlandığını ve tedariğinin 3 aşamalı öngörüldüğünü anımsatan Gürkan, proje hedeflerine ilişkin de bilgi verdi. Gürkan, projenin aşamalarından söz ederken, helikopter üretimi konusunda dünyada öne çıkmış ve modern teknolojiye sahip 5 firmanın, ihtiyaç duyulan helikopterin özelliklerine en yakın modellerle testlere katıldıklarını, bu testlerde Türk pilotların da fiilen hazır bulunduğunu vurguladı. Söz konusu ihale bir hazır alım ihalesi olmadığından, hiçbir firmanın ihtiyaç duyulan model ile testlere katılmadığını belirten Gürkan, "Üretime kadar geçecek sürede, kazanan firma tarafından bizim ihtiyaçlarımız doğrultusunda özgünleştirme çalışmaları yapılacaktır. Olmayan helikopter, uçmayan helikopter gibi yaklaşımlar doğru değildir" diye konuştu.

Değerlendirme esasları

Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından Agusta, Bell ve Kamov firmaları ile müzakerelerin devamına karar verildiğini anımsatan Gürkan, proje ile ilgili değerlendirme esaslarını da anlattı. Gürkan, şunları söyledi: "Sadece maliyet veya sadece teknik özelliklere göre değil, bunların birbirlerini etkileme durumlarına göre bir sıralama yapılarak sonuca gidilmektedir. Dolayısıyla en ucuz teklifi veren firmanın ihaleyi alması gibi bir durum sözkonusu değildir. Teklife çağrı dokümanındaki istekleri en düşük maliyetle öneren firma öne çıkmaktadır." Gürkan, üretim planı, maliyet ve kaynak durumu konusunda da şu bilgileri verdi: "Kara Kuvvetleri ihtiyacının karşılanması, 2011 yılına kadar sürecek bir tedarik döneminin sonunda azami 145 helikoptere ulaşacak şekilde planlanmıştır. Proje 3 safhada gerçekleştirilecektir. Birinci safhada 50 helikopter tedariki kararlaştırılmıştır. Güncel olan seçim ve ihale birinci safhayla ilgilidir. İkinci 50 ve üçüncü 45 helikopterlik paketler için, TSK savunma planlama faaliyetleri gereğince yeni değerlendirmeler yapılacak ve ona göre karar verilecektir. Rekabet koşulları halen devam etmekte olan projenin kaynak ihtiyacı tümüyle Savunma Sanayii Destekleme Fonu'ndan karşılanacaktır. Bu fondaki kaynak, TSK Vakfı gelirleriyle de takviye edilmektedir. Gerekli planlama, 2000-2008 yıllarına dağıtılarak yapılmıştır. Herhangi bir dış borçlanma veya kaynak sıkıntısı söz konusu değildir."

"Firmalar eşit şartta yarıştı"

Projenin, bugüne kadar ilgili kademelerin tam bir işbirliği ve koordinasyonu içinde geliştirildiği ve olabilecek tüm teknik ve idari detayları içeren bir teklif dokümanından yola çıkılarak, buna verilen cevapların kelime kelime tartışıldığı, analitik olarak değerlendirilerek sonuca ulaşılmaya çalışıldığını dile getiren Gürkan, şunları söyledi: "Firmaların verdikleri bilgilerin değerlendirilmesinde ölçü, her zaman hakkaniyet, tarafsızlık ve ülke menfaatleri ve TSK'nın harekat ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamama hususu olmuş, alınan bilgilerin ilgililere aktarılmasında açıklık ve kararlara katılım, daima ön planda tutulmuştur. Firmalar bugüne kadar eşit şartlarda yarışmışlardır. Bundan sonra da 3 firma yarışı sürdürecek ve sonunda TSK'nın taarruz helikopteri konusunda harekat ihtiyacını karşılama imkanını verecek en uygun seçim yapılacaktır."