Müzik çalışmalarınız uzun bir durgunluk dönemine girdi. Ve 1995'te yeniden başladınız. Bu süreci anlatabilir misiniz?

Daha öncede söylediğim gibi eğitim konusu benim için en önemli konuydu ve müziği hiç düşünmedim. Ta ki, Batı basını ve medyasının İslam'a sürekli saldırdığını farkedene kadar. Özellikle de Müslüman dünyaya müdahale etmek için siyasi saldırılardı bunlar. İnsanlara İslam fikrini vermenin, aşılamanın imkansız olduğunu biliyordum. Yeni bir yol ve fikir bulmak gerekiyordu. Çünkü insanlar size basının ortaya koyduğu gözle bakıyordu. Basın ise benim bakışımdan farklı bakıyordu. Böylece, CD'ler yapmanın, albümler çıkarmanın ilerlememe yol açabileceğini farkettim. Bu nedenle tekrar müzik hakkında düşünmeye başladım.

Kur'an'da müzik konusunun yer almadığını söylediniz. O halde ne tip bir müzik yapabilecektiniz?

İlk önce yapacağım müziğin konusunu belirlemeliydim. Bu ilahiler olabilirdi. Ama artık şarkıcı olmak istemiyordum. O halde yapacağım eser eğitim ile eğlenceyi bir arada tutmalıydı. Düşünmeye başladım. İnsanlara anlatılması gereken en önemli konunun Son Peygamber'in (sav) hayatı olduğuna karar verdim. 1995'te ilk eser olarak 'The Life of The Last Prophet'ı (Son Peygamber'in Hayatı) çıkardım. Çünkü İslam'ı temsil eden tek insandı. Bugün etrafınıza baktığınızda İslam'ı tam anlamıyla temsil eden kimseyi göremiyorsunuz. O halde O'nu hatırlatmak zorundayız. Yani İslam'ı kim temsil ediyor? Buradan yola çıkarak bir seri haline getirmeyi planladım. Albümlerde bir iki şarkıyı da ben seslendirdim ki belki insanlar için ilgi çekici olurdu. Böylece müziğe yeniden başlamış oldum. Ardından Bosna Savaşı meydana geldi. Bosna Savaşı ile birlikte Müslümanlar Avrupa'da nelerin döndüğünü farkettiklerinde şok oldular. Bu nedenle özel bir albüm hazırlamaya ve burada Bosna şarkılarını kullanmaya karar verdim. Bu albüm için iki şarkı yazdım, bir iki tanesini de seslendirdim. Bu şekilde ilerleme kaydediyordum. Ama artık şarkıcı olmadığıma göre bir eğitimciydim.

Müziği eğitim için mi kullandınız?

Kimi zaman çocukları eğitmek için onlara çeşitli oyunlar oynatırsınız. Müzik de tüm insanlara İslam'ın mesajını iletmede bir yol olarak karşıma çıktı. Mesajı yumuşatarak herkese ulaştırabilirdiniz. Son kasetime gelince bu da Hz. Peygamber'in hayatını anlatan serinin bir parçası olarak ortaya çıktı. Yine önemli bir şekilde benim Batılı insanların İslam hakkında bilmesini istediklerime hizmet ediyor. Batılılar'ın duanın törensel yanını bilmesini istemiyorum. Bence şu an zekatın, haccın ya da diğer İslami öğelerin ayrıntılarını bilmelerine gerek yok. Asıl anlamalarını istediğim konu, dinin ruhunun duanın merkezinde yer aldığı. Çünkü dua ederken Allah'la konuşuyoruz. Bizim Allah'la konuştuğumuz gibi bu dünyada konuşan başka kim var? İşte bunun sıradaki konu olmasını istedim. Ve son kasetim tamamiyle Hz. Peygamber'in (sav) dualarını anlatıyor.

Yusuf İslam'ın müziği ile yıllar öncesinin 'Cat Stevens'ının müziği arasında bir bağ var mı?

İnsanın hayatında reddettiği şeyler vardır. Ama Müslüman olduğunuzda, yazılan şeylerin başınıza geldiğini ve değiştiremeyeceğinizi bilirsiniz. Kader, kısmet gibi. Yaptığım müziklerin bir kısmı geçmişime ait. Onların ne olduğunu görüyorsunuz. Bugünle bağlantısı ise, insanlar beni bugün olduğum gibi bilsinler. Bu nedenle çalıştığım kaset firmasıyla bir anlaşma yaptım. Her çıkan albümümün üzerine son eserlerimi ve internet adresimi yazacaklar. Eğer insanlar benim hikayemi bilmek istiyorlarsa bana yazacaklar. Onlara hayat hikayemi yazdığım kitabımı yollayacağım. İşte bağlantı bu bir zamanlar benim müziğimi seven insanlar belki gelecekte İslam'ı da sevebilirler. Geçmişimle şu an içinde bulunduğum zamanın bağlantısı bu şekilde bir işe yarayabilir.

Eski yaptığınız türde müzik yapmayı düşünüyor musunuz?

Gerçeği söylemek gerekirse aklımda böyle bir şey yok. Şu anki müzik çizgimde ilerlemeyi planlıyorum.