YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 


Arat'ın kaderi Sunalp'e benzedi

Önceki gün yapılan Beşiktaş Kongresi birçok yönüyle Türk siyasetinin küçük bir maketi gibiydi. Kulübün 16 yıllık "efsanevi" başkanı, "tek adam"ı Süleyman Seba'nın tabandan gelen baskılar karşısında aday olmadığı kongerede üyeler Seba'nın "devamı niteliğinde" görülen Hasan Arat'ı da seçmediler. Seba'ya yakın isimlerin ağırlıklı olarak yer aldığı bir yönetim kurulu listesi oluşturan Arat'a en ağır darbe "Tek oyum var o da Hasan'ındır" diyen Seba'dan geldi. Kongre üyelerinin, geçmişle bütün bağları koparmayı düşünen ağırlıklı kısmı Arat yerine daha iddasız bir aday olarak görülen Serdar Bilgili'yi başkanlığa taşıdılar. Arat, Seba'nın açık desteğinden zarar gördü ve 1983 yılında 12 Eylül rejiminden demokrasiye geçilirken dönemin Devlet başkanı Kenan Evren'in, vatandaşlardan oyunu Turgut Sunalp'e vermelerini istemesi karşısında oluşan tepkinin bir benzerini yaşamış oldu. Türkiye'nin iki büyük holdingi Koç ve Sabancı'nın yanısıra Cumhurbaşkanının danışmanı TGRT Genel Müdürü Ali Baransel ve Doğan Grubu'ndan da Derya Sazak'la girdiği başkanlık yarışında hüsrana uğradı.

Seçim günü başkan adayları son konuşmalarını yapmak için sıra ile kürsüye çıkıntılar. Serdar Bilgili, değişim rüzgârlarının estiği, yıllar süren devletçi zihniyetin son bulması gerektiğine inanan kongre üyelerini, "Büyük güçlerle mücadele ediyoruz, Beşiktaşlıları zor bir sınav bekliyor" diyerek harekete geçirdi. Bilgili, seçim öncesi tüm kongre üyelerine yapacakları projeleri kitap haline getirerek adreslerine göndermiş ve her üyeden fikirlerini sormuştu. Bilgili seçimi kazandıracak asıl hamleyi Beşiktaş üyelerindeki çeşitliği kucaklayarak yaptı. Genç başkan, yıllardır üyelerin sesini kamuoyuna duyuran İhsan Kalkavan ve Metin Keçe'liyi yanına alarak vadettiği yenilikle bütün kesimleri kucaklama fikrini başarıyla işledi. Bu gelişmelerden sonra, seçim günü oy kullanmaya gelen üyelerin kendi aralarında yapmış oldukları konuşmalardan seçimi kimin kazanacağı konusu artık netlik kazanmıştı. Üyelerin hepsi devletçi zihniyetin son bulmasının gerektiğini Koç ve Sabancı'nın Beşiktaş Külübün geleceği olarak gördükleri Fulya Projesi'nden pay alamayacaklarını ve en önemlisi artık halka dönülmesi kendi evlatlarının kulübü yönetmesi şeklinde olduğu idi.

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...