YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

İran'ın "Sünnileşmesi" - II

 
Problem Şii-İmamiye'nin yönetim anlayışında. Bu anlayışın olduğu şekliyle bugüne taşınması imkan haricinde.

 

Sünni devlet başkanlığı ise Şii imamet anlayışından çok farklıdır. Hem işbaşına geliş şekli itibariyle farklıdır, hem sahip olduğu dini ve hukuki konum itibariyle.

Bilindiği üzere ilk halifeler o günkü Arap siyasi tecrübesinin ışığında belirlenmiştir. Bu belirlemede ne Hz Peygamber'in doğrudan tayini söz konusudur, ne de ilahi bir yardımla devlet başkanlarının atanması. İlk halifelerin belirlenmesinde o günün şartlarında İslam toplumunun rızası da dikkate alınmıştır. Sünni alimler bu ilk örnekleri dikkate alarak devlet başkanının belirlenme usulunün, niteliklerinin, görev ve sorumluluklarının teorik esaslarını ortaya koymaya çalışmışlardır.

Sünni anlayışa göre devlet başkanları dini konum itibariyle sıradan Müslümanlar'dan farklı bir yerde değildirler. Ne özel olarak kendilerine intikal etmiş bir "ilahi nur"un sahibidirler, ne de Allah tarafından sadece devlet başkanlarına ihsan edilmiş "gizli bilgi"lerin maliki. Keza onlar masum da değildirler. Her Müslüman ne ölçüde ve hangi şekilde günahtan korunabiliyorsa onlar da aynı ölçüde ve aynı şekilde korunabilirler. Bu sebeple de dinen ve hukuken sorumludurlar; sözlerinin, tasarruflarının hiçbir ayrıcalığı yoktur. Sünni alimlerin kahir ekseriyetinin kanaatine göre adaletten ayrılan fisk ve zülme batan devlet başkanı değiştirilmeyi hak eder. Zalim yöneticiye karşı çıkmak, onun huzurunda hakkı söylemek, onlara karşı emr-i bilmarufta bulunmak Sünni literatürde önemli bir yer tutar.

Netice itibariyle sünni yönetim anlayışı teokratik bir yönetim değildir. Diğer bir ifadeyle birilerinin kutsalı sahiplenmesi, onun adına topluma kendi düşünce ve tasarruflarını dayatması ve kutsalın aşkın karakterinden kendi adına yararlanması mümkün değildir. Her Müslüman'ın göstermesi gerektiği ölçüde kutsala saygılı olan bir yönetimdir o. Bu sebeple laik bir yönetim de değildir.

Bu anlayış bütün yönleriyle değilse bile belirli yönleriyle asırlar boyu Sünni dünyada uygulanmıştır. Şii imamet anlayışından en farklı ve bence avantajlı tarafı burasıdır, uygulanmanın verdiği rasyonelliğe ve pratikliğe sahip olması. Sünni hukukçular ve siyaset bilimcileri bugün bu tarihi miras üzerine kendi şartlarına uygun bir siyaset teorisi rahatlıkla kurabilirler.

Problem Şii-İmamiye'nin yönetim anlayışında. Bu anlayışın olduğu şekliyle bugüne taşınması imkan haricinde. Ne bir türlü dönmeyen gaib imamın ilanihaye beklenmesi söz konusu, ne de günahsız, ilahi bilgilerle ve nurla desteklenmiş bir imamet anlayışının günümüze taşınması. İran halkı imamın masumiyetinden, ilahi nur ve bilgilerinden nasiplenmiş olan fakihlerin yönetiminin hiç de başarılı olmadıklarını gördü. Eğer arkalarında vehmedildiği gibi bir ilahi bilgi ve rahmet desteği olsaydı mollalar yönetimde sergiledikleri yanlışları yaparlar mıydı?

Şimdi İran bir yol ayırımında. Ya yönetim anlayışını kökten değiştirecek. Gaib imamın geri dönmesinden tutun da masumiyetine, vahiy yoluyla gelen bir ilahi bilgi ve nur ile desteklenmesine ve bu destekten onun adına hareket eden fakihlerin yararlanmasına kadar birçok temel kabulünü gözden geçirecek, daha rosyonel ve uygulanabilir, sahiplerinin dinen ve hukuken sorumlu olduğu bir model benimseyecek -ki Sünnileşmek derken bizim kasdımız budur- veyahut da eski kabüllerinde israrcı olarak geçmişte işgal ettiği muhalefet saflarına geri dönecektir.

Bakalım İran hangi şıkkı tercih edecek?

KILÇIK

Rusya'nın yeni cumhurbaşkanı belli oldu. Vladimir Putin.
Ruslar çok akıllı bir millet vesselam...
Yeltsin'in tecrübesinden sonuna kadar yararlandılar, Yeltsin de milletin ricasını kırmayıp hizmete devam dedi. Ve Ruslar seneler boyu Yeltsin istikrarının meyvelerini devşirdiler.
Hemen yanıbaşımızda böyle bir örneğe sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Neyse ki millet farkında değil ama, siyasilerimiz bu şansın farkında.


28 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

M. Akif Aydın

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...