Çeteler geliyor allı yeşilli

On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan. Yarattık da ne oldu?
İrtica gibi büyük bir tehlikeyi önledik büyük bir dikkatle. Önledik de ne oldu?
Kızları başörtülü diye okutmadık, okullardan kovduk. Kovduk da ne oldu?
Okuyanı, yazanı, düşüneni, düşünmeyeni, şiir okuyanı, herkesi 'içeri' tıktık. Tıktık da ne oldu?
AB'ye gireceğiz diye APO'nun idamını erteledik. Erteledik de ne oldu?
Yeniden seçilmesi için kampanya başlattık. İstikrar için Demirel şart dedik. Dedik de ne oldu.
İnsanları fişledik, çalışma grupları kurduk. Kurduk da ne oldu?
Sekiz yıllık eğitime geçtik. Özelleştirme atağına kalktık. Uyum hükümeti kurduk. Çok işler yaptık. Yaptık da ne oldu?
Hiçbir şey!.. Biz bunlarla uğraşırken memleket çetelerle doldu. Memleket yetmedi 'içerisi' çetelerle doldu. Çeteler içeride ve dışarıda devlete rağmen birbirlerine meydan okudular. Adam kurşunladılar, mekân bastılar. Devletin gözü önünde birbirlerine tehdit mektupları yazdılar.
Olsun... On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan!

Arat'ın kaderi Sunalp'e benzedi

Önceki gün yapılan Beşiktaş Kongresi birçok yönüyle Türk siyasetinin küçük bir maketi gibiydi. Kulübün 16 yıllık "efsanevi" başkanı, "tek adam"ı Süleyman Seba'nın tabandan gelen baskılar karşısında aday olmadığı kongerede üyeler Seba'nın "devamı niteliğinde" görülen Hasan Arat'ı da seçmediler. Seba'ya yakın isimlerin ağırlıklı olarak yer aldığı bir yönetim kurulu listesi oluşturan Arat'a en ağır darbe "Tek oyum var o da Hasan'ındır" diyen Seba'dan geldi. Kongre üyelerinin, geçmişle bütün bağları koparmayı düşünen ağırlıklı kısmı Arat yerine daha iddasız bir aday olarak görülen Serdar Bilgili'yi başkanlığa taşıdılar. Arat, Seba'nın açık desteğinden zarar gördü ve 1983 yılında 12 Eylül rejiminden demokrasiye geçilirken dönemin Devlet başkanı Kenan Evren'in, vatandaşlardan oyunu Turgut Sunalp'e vermelerini istemesi karşısında oluşan tepkinin bir benzerini yaşamış oldu. Türkiye'nin iki büyük holdingi Koç ve Sabancı'nın yanısıra Cumhurbaşkanının danışmanı TGRT Genel Müdürü Ali Baransel ve Doğan Grubu'ndan da Derya Sazak'la girdiği başkanlık yarışında hüsrana uğradı.

Seçim günü başkan adayları son konuşmalarını yapmak için sıra ile kürsüye çıkıntılar. Serdar Bilgili, değişim rüzgârlarının estiği, yıllar süren devletçi zihniyetin son bulması gerektiğine inanan kongre üyelerini, "Büyük güçlerle mücadele ediyoruz, Beşiktaşlıları zor bir sınav bekliyor" diyerek harekete geçirdi. Bilgili, seçim öncesi tüm kongre üyelerine yapacakları projeleri kitap haline getirerek adreslerine göndermiş ve her üyeden fikirlerini sormuştu. Bilgili seçimi kazandıracak asıl hamleyi Beşiktaş üyelerindeki çeşitliği kucaklayarak yaptı. Genç başkan, yıllardır üyelerin sesini kamuoyuna duyuran İhsan Kalkavan ve Metin Keçe'liyi yanına alarak vadettiği yenilikle bütün kesimleri kucaklama fikrini başarıyla işledi. Bu gelişmelerden sonra, seçim günü oy kullanmaya gelen üyelerin kendi aralarında yapmış oldukları konuşmalardan seçimi kimin kazanacağı konusu artık netlik kazanmıştı. Üyelerin hepsi devletçi zihniyetin son bulmasının gerektiğini Koç ve Sabancı'nın Beşiktaş Külübün geleceği olarak gördükleri Fulya Projesi'nden pay alamayacaklarını ve en önemlisi artık halka dönülmesi kendi evlatlarının kulübü yönetmesi şeklinde olduğu idi.

Verimlilik uzmanının konser raporu..

Bir sanayi şirketinin genel müdürü ve aynı zamanda bir kültür vakfınca kurulan senfoni orkestrasının yönetim kurulu başkanı, ayın konseri olarak verilen Schubert'in "Bitmemiş Senfoni"sine gidemediğinden, yerine şirketin verimlilik uzmanını gönderir.
Ertesi hafta verimlilik uzmanından teşekkür yerine bir değerlendirme raporu alır.
Rapora göz atalım.
Sayın Genel Müdürüm,
1. Dört obuacı konserin önemli bir zaman diliminde boş oturmuşlardır.
Bunların sayısı azaltılmalı ve diğerlerinin konsere daha çok katkısı sağlanmalıdır.
2. Oniki kemancı aynı anda aynı hareketi yapmakta, aynı notaları seslendirmektedir.
Burada da personel tasarrufu yapılmalıdır.
3. Özellikle onaltılık notaların çalınması oldukça gereksizdir. Çünkü izleyiciler sekizlik notalarla onaltılık notalar arasındaki farkı anlar görünmemektedir. Dolayısıyla, sekizlik notalarla eser icra edilmeli, yüksek ücretli keman ustaları yerine stajyerler kullanılarak masraf düşürülmelidir.
4. Yaylı sazlarla işlenen pasajların nefesli sazlarla yapılan aynen tekrarı önlenebilir; böylece iki saatlik konser 20 dakikaya iner.
Eğer Schubert bütün bunları dikkate almış olsaydı, "Bitmemiş Senfoni" bitmiş olurdu.

Rektörler haklı

Çankaya'yı ziyaret eden rektörler, geçinemediklerini belirtip Baba'dan zam talebinde bulunmuş.
Zam onların hakkı.
Başarılı bir çalışma temposu gösterdiler. Öyle ki faşizm denildiğinde aklımıza ilk olarak üniversiteler geliyor! (Karga)

Cevap bekleyen sorular

* Dünyanın birçok dev şirketi ardı ardına evleniyor. Acaba bu evliliklerde resmî nikah mı yoksa imam nikahı mı tercih ediliyor?

* Beş bin kişilik kadrosu dolu olan TBMM'ye Sayın Akbulut tarafından işe alınan 54 kişi DMS'yi kazanmış mıdır?

* TBMM'de bir milletvekiline kaç hizmetli düşüyor?
· Demirel, Doğan Medya Center'ın önemli adamlarıyla görüştüğüne göre, cumhurbaşkanı seçilecek mi?

Sınırlar

Değerli okurumuz Ali Haydar Sıddıkzade, "Hiç dikkatinizi çekti mi, Afrika'daki birçok ülkenin sınırı, niçin cetvelle çizilmiş gibidir?"

Sonra da cevaplıyor: Çünkü cetvelle çizilmiştir o sınırlar.

Yazdığı yazı kısaltılarak yayınlanan genç muhabirin, editörüne söylediği türküdür

Yazımı kuşa çevirdin
Bak gözümde yaşa Leyla

Fenerbahçe de DGM'lik

Bir söylenti dolaşıyor. Diyorlar ki FB de DGM'lik oldu.
Galatasaray'ı yenerek milletin birlik ve beraberliğini bozduğu gerekçesiyle DGM'ye verileceği iddia edilen FB Kulübü oyuncu ve yöneticilerine kolaylıklar dilerken, bu lafların sadece söylentiden ibaret olduğunu düşündüğümüzü de belirtmek istiyoruz.

Bir yengece, doğru yürümesini asla öğretemezsiniz.
Aristophanes

Boş bir çuvalın dik durması zordur.
Benjamin Franklin

---

---

« Geri Dön