YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Şehir magandasının cevabı

Ne yalan söyleyeyim, çok sevindim.

"İşte Türk'ün zaferi", "Türk'ün gücünü tüm dünyaya kanıtladık" türü sululuklardan hazzetmemekle birlikte, UEFA kupasının bir "üçüncü dünya" ülkesine gitmiş, daha doğrusu gelmiş olmasına sevindim.

(Üstelik "bütünüyle" Türk'ün zaferi midir, orası tartışılır. Taffarel, Capone, Popescu, Hagi ne kadar Türk'se, ortadaki zafer de o kadar "Türk"ündür... Bırakalım artık bu ırkçı şizofreniyi ve sayıyla kendimize gelelim.)

Ali Kırca ve Fatih Altaylı gibi, her derde maydanoz adamlarla bir tutulmaktan, her halttan anlıyor görünmekten çekinmesem, oturup "kendimce" bir maç değerlendirmesi yazacağım.

Fatih Terim'in, Hagi'nin kırmızı kart görmesinden sonra yaptığı kritik oyuncu değişikliğini, Galatasaraylı futbolcuların işi penaltıya bırakmak için son otuz dakikada sergiledikleri inanılmaz press ve mücadeleyi, dünya kupası deneyimli Taffarel'in yaptığı olağanüstü kurtarışları, falan filan...

Yazacağım da ne olacak?

Ben futboldan ne kadar anlarım?

Bana göre bu zafer bir kişinin, bir tek kişinin eseri:

Fatih Terim'in...

Terim, yalnızca oyunu iyi okuyan bir teknik direktör değil; iyi bir arkadaş, iyi bir rehber, iyi bir psikolog aynı zamanda. Futbolun içinden gelen biri... Spor yazarı jargonuyla söylersek, sadece sahada değil, kenar yönetiminde de oldukça başarılı.

O da bir şey mi?

Adam, Leeds maçı öncesinde, Türk diplomasisinin etliye sütlüye karışmaz, kokmaz bulaşmaz "monşer"lerini bile hizaya soktu yahu...

Türkiye'nin Londra Büyükelçisi, lütfen koltuğundan kalkıp, İngiliz şirretliğine "resmî düzeyde" tavır koyduysa, bunda Fatih Terim'in diplomatik lisanla attığı fırçanın payı vardır. Bu yüzden, Korkmaz Haktanır, Fatih Terim'i iyi tanır

Mustafa Denizli'ci klik (Hıncal Uluç bunlardan biridir), Fatih Terim'in Galatasaray'a teknik direktör atanmasını, bu takımla zaferler kazanmasını hiçbir zaman hazmedemedi.

Dört yıl önceki hakaretleri hatırlayın:

Şehir magandası...

Kıro...

Adana kabadayısı...

Dört yıl önce "şehir magandası" diye aşağılanan adam, şimdi "10. Yıl Marşı" eşliğinde, içinde bol bol "takım bilinci", "kolektif çalışma", "ekip ruhu" geçen laflarla, zulümlerine payanda arayanların "meşruiyet abidesi" haline getiriliyor...

Oysa bu sonuç, sadece Fatih Terim'in değil, kaderini onun kaderiyle tevhid etmiş milyonlarca "kıro"nun cevabıdır.


19 Mayıs 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Kekeç

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...