Galatasaray, Türk futboluna çağ atlattı

Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı alması "spor alanında" ulusal bir zaferdir. Diğer alanlarda da bu başarıyı gösterdiğimiz zaman, sevincimiz daha büyük olacak. Takımın bütün oyuncularını ve teknik yönetici Fatih Terim'i yürekten kutluyoruz.. Bu zaferle herbirinin adı, "unutulmaz yıldızlar" arasına girdi.

Ancak öncelikle, Galatasaray Kulübü'nün yönetimini ve Başkan Faruk Süren'i kutluyoruz. Meğer parası bol diğer kulüp başkanlarının yönetim biçimi yanlışmış. Demek Faruk Süren'in yaptığını yapmak ve işi ehline bırakmak, ihtisasa saygı duymak doğruymuş... Takım yenildiği zaman teknik direktör değiştirmek, her futbolcu transferine karışmak, yanlışmış meğer..

Faruk Süren bunu yaptı... Teknik adamına güvendi. Onun işine karışmadı ve sadece destek verdi... Bir düzeye ulaşmak için, bilinçli ve sabırlı davranma gereğine uydu...

Her Galatasaray kongresine kendilerince renk katan kliklerin kavgasını, sporculara yansıtmadı.

Galatasaray'a UEFA Kupası'nı aldıran oyunculara, Hakan'a, Hagi'ye, Taffarel'e teşekkür ediyoruz... Bazıları Türk olmasa bile, biz Türklere moral verdiler.. Demek milli zaferlere ulaşmak için, bu zafere katkıda bulunanların ırkını, dinini, mezhebini aramak doğru değilmiş.. "Sen bizden değilsin" diyen nice Türkten daha fazla, Brezilyalı Taffarel katkıda bulundu milli duyguların coşmasına...

Bu coşkuyu, kent sokaklarında silah atarak kutladıklarını sanan maganlalara ise, teessüf ediyorum. Yaralanan, ameliyata alınan çocukların ızdırabına değdi mi maganda coşkuları!..

Kopenhag Zaferi, Türkiye "Kopenhag kriterleri"ne uyduğu zaman, "topykun zafer" olacaktır...