Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Galatasaray ve Onuncu CumhurbaşkanıOnuncu Cumhurbaşkanı'mızı ve Galatasaray'ı tebrik ediyoruz. Cumhurbaşkanı'mızı yeni görevi nedeniyle. Galatasarayı da bizlere yaşattığı mutluluklar için. Birçok insan için fazla anlamlı olmayabilir. Ancak, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın tavırlarında jakoben izler görülmüyor. Devleti yönetenlerde kendilerini halktan farklı ve ayrıcalıklı kabul etme alışkanlığı vardır. Bu eğilimin ideolojik boyuta taşındığı dönem CHP tek partinin iktidar olduğu yıllardır. Harbiye, Mülkiye ve Tıbbiye bu yapının temel taşlarıdır. Maliye Bakanlığı'nda özellikle merkezi vergi denetim elemanlarının yetiştirilmelerinde yönetilenlerden farklı ve üstün oldukları vurgulanır. Hepsi birer 'kelle avcısı' gibi yetiştirilir. Denetim elemanlarının vergi mükelleflerini 'vergi kaçıran ve bu nedenle cezalandırılması gereken suçlu' gibi görmeleri boşuna değildir. Belki dikkatinizi çekmiştir. Vergiyle ilgili düzenlemeler her zaman geniş kitlelerin veya onların temsilcilerinin görüşleri alınmadan yürürlüğe konulur. Önemli ve kaçınılmaz diyerek yapılan birçok düzenlemenin, uygulamaya dahi konulmadan değiştirildiğine şahit olmuşuzdur. Düzenleme yapılırken reform diye alkışlanır, 1 yıl sonra değiştirilirken yeni bir reform olarak alkışlanır. Sorumluluklar yoktur. Yazılı olmayan dokunulmazlık zırhlarına sahiptirler. İstedikleri zaman yaparlar, diledikleri zaman bozarlar. Kimse sesini yükseltemez bunlara karşı. Kırmızı ışığın önemi
Vergi denetim elemanları sadece bir örnektir. Yukarıdaki tespit kamu adına yetki kullanan organizasyonların tamamına yakını için geçerlidir. Böyle bir yönetim anlayışının hakim olduğu ortamda Sayın Cumhurbaşkanı'nın kırmızı ışıkta durmasının herşeyden önce simgesel bir anlamı olduğunu düşünmek gerekir: 'Cumhurbaşkanı olmak kuralların ihlali hakkını tanımaz.' Sayın Cumhurbaşkanı'nın kırmızı ışıkta beklemesinin siyasi getirisi olmaz. Bir başka ifade ile şova yönelik değildir. Cumhurun başkanı olmanın doğal sonucudur. Eğer duygu yoğunluğunun yansıması ve arızi olarak ortaya çıkmamış ise mesaj son derece anlamlıdır. Polis devleti görüntüsünden kurtulmamız gerektiği şeklindeki telebi ve temennisi de dikkate alınırsa ümitlenmemek elde değil. Kısacası, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın samimi olduğunu düşünüyorum. Demirel'den çok farklı bir Cumhurbaşkanı göreceğimize inanmanızı tavsiye ederim. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı'mıza açık bir mesaj vermeyi görev kabul ediyorum: 'Ülkemiz ekonomisindeki gelişmeler çarpıtılarak yansıtılıyor. Objektif yorum ve değerlendirmeler son derece sınırlı. Ekonomi sizin çok âşina olduğunuz bir alan değil. Basında yazılanların % 90'ının yanlış ve hatta yalan olduğunu unutmayın. Ekonomide şu ana kadar yapılanların küçük bir bölümü dahi doğru olsaydı ülkemiz bugün, İMF ile 17'nci kez Stand-by anlaşması yapılma noktasına getirilmezdi. Muhalif görüşleri de dinleyin ve okuyun. Geçmişte Devlet'in birçok kademesinde yapılan anlamsız ayrımcılığın ortadan kaldırılması sizin eseriniz olsun. Kırmızı ışıkta durmanın mesajını doğru anladığımızı görmek istiyoruz.' Ya Galatasaray
Galatasaray, özgür, bilimsel ve azimli çalışmanın kaçınılmaz sonucunun başarı olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Geçmişte başarmıştık, bugün ve yarın başarmamamız için hiçbir neden yok. Galatasaray bunu ispatladı. Ne güzel söyledi Fatih Hoca: Sadece futbolda değil, her alanda milletimiz başarıya ulaşacaktır. Yeter ki insanımıza güvenelim.' Halkını düşman olarak görmeyen ve görevi esas itibariyle toplumdaki dinamizmin ortaya çıkartılması ve yönlendirilmesi olan devlet anlayışına kavuştuğumuzda, inanın imkansız gibi görülenler alışkanlıklarımız olacaktır. Bunu Galatasaray yaptı. Yeni Cumhurbaşkanı'mızla diğer alanlarda, örneğin ekonomide, neden yapmayalım?
ncanikli@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|