YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

FP: Yarışta centilmenliği korumak

FP içindeki kongre süreci ilerledikçe, gerilim de artıyor. Her yarışta bir ölçüde gerilim olması normal. FP içinde de gerilim olması bekleniyordu, ancak, bunun her partidekinden farklı, belki daha karşılıklı hukuka riayet çerçevesi içinde cereyan edeceği tahmin ediliyordu.

Ancak yer yer tanık olunanlar, ölçülerin zorlanacağı endişesini de gündeme getiriyor.

Malum, işin rengi Abdullah Gül'ün genel başkan adayı olmasından sonra değişmiş bulunuyor. Bu camiada, bu tür gelişmeler "yukarı"dan aşağı belirlenirdi. Gül'ün tavrı, bu kurala uymuyor ve klasik çizgi ile karşı karşıya geliyor.

Sanıyorum ona, en çok "Neden izinsiz çıktın?" sorusu soruluyordur.

Bir tek bu "izinsizlik" bile keskin yargıların hedefi olmaya yetiyor olmalı.

Ama olan oldu. Adaylık başladı. Bundan sonra ne olacak?

Aslında, Genel Başkan Recai Kutan'la Abdullah Gül arasındaki ilişki, farkedilir bir nezaket çerçevesinde yürüyor. Kutan, Gül'ün hukukunu koruyor, Gül de Kutan'a saygıda kusur etmiyor. Hatta bazan aynı platformlarda yer alıyorlar ve bu saygı-nezaket iklimini bulundukları ortama yayıyorlardı. Bu da camianın içini rahatlatıyor/du.

Ancak, son haftada bu iklimde bir yaralanma ihtimali ortaya çıkmış bulunuyor. Belki gene Kutan-Gül ilişkisi saygıyı taşmış değildir, ama çevrelerde gerilimi tırmandıran tavırlar gözleniyor.

MÜSİAD Genel Kurulu Kutan'ı üzmüş olmalıdır.

Abdullah Gül'ün de üzüldüğü parti platformları olduğuna dair haberler ulaşıyor.

Meselâ, bir il yönetiminde Abdullah Gül'ün kışkırtıcı-suçlayıcı sorulara muhatab olduğunu öğrendim. Gaziantep'te ise, il merkezinde toplantı yapması engelleniyor.

G. Antep olayı, Genel Başkan Kutan'ın bilgisi dışında, bir Genel İdare Kurulu üyesinin İl Başkanı'nı yönlendirmesiyle meydana geliyor. Söz konusu Genel İdare Kurulu üyesi bana, bu tavrını izah ederken, Kutan'ın müdahale etmemesini "nezaket"ine bağladı, kendi müdahalesini de "Bir genel başkan adayı, parti binasında genel başkanın yönetimini eleştirebilir mi?" diye izah etti...

Anlıyorum ki, bir kesimde Abdullah Gül'ün "haddini bilmesi"nin sağlanması hedefleniyor. Kongrede başarısız olursa, "haddini aşmış olması"nın bedelini ödemiş olacak.

Bu durumda karşıda da, kongre kazanmak, parti çizgisinde bir "devrim" olarak algılanır herhalde.

Bunun ortaya çıkaracağı sonuç, gerçekten dramatik olacaktır. Yani her iki kesimin de, partinin temsil ettiği misyon adına hayfılanacağı bir sonç olacaktır.

Yetişmiş insan kaybı...

Bir grubun dışlanması...

Bedeninizden bir can yongasının koparılması...

Bunların hangisi benimsenebilir bir şeydir?

Kongreye elele gidilmesidir beklenen. Kutan ve Gül'ün gözettiği nezaket içinde yani... Kutan'ın nezaketini anlamayan, ona saygı göstermeyen, Kutan'ın haysiyetine itina etmeyen bir Gül hareketine de, olumlu bakılamaz, Gül'ün ilk gençlik yıllarından bu yana misyon içindeki gelişme ve hizmet seyrini görmeyen, dışlayan, çamura bulayan bir merkezi tavra da...

Burada en büyük risk, taraftarlığın ortaya çıkaracağı kraldan fazla kralcılık duygusudur. Biçicilik, nezaketsizlik, hatır gönül saymama, düne kadar birlikte yürüdükleri insanların izzetine saygı göstermeme hep kraldan fazla kralcılık zemininde boy sürüyor.

Bunun önlenmesi gerekiyor ve burada en büyük görev, iki tarafın öncülerine düşüyor. Ve her iki tarafın büyük tanıdığı simalara... Her şeye rağmen saygıyı koruyabilmek, kendi yanındakinin karşıdakine saygı duymasını telkin edebilmek güç, ama şart.

Hep söylemişimdir, birbirlerinin cesedlerine basarak yükselmeyi göze alanların, hiçbir davaya sadakatlerinden söz edilemez. Onlar hiçbir davada, hiçbir kimse ile arkadaşlık yapamazlar. Onlar, yarın da bugün birlikte olduklarının cesedlerinin üzerine basarlar...

Kutan-Gül yarışını, misyonu daha yükseğe taşıma yarışı olarak görmek lâzımdır.

FP camiası, bir olgunluk sınavı veriyor. Bakalım nefisler ne kadar dizginlenebiliyor? Bakalım gıybet sınavından kaç kişi geçebilecek?


14 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Taşgetiren

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...