YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Cep telefonu ihalesi

25 yıllığına işletme hakkı veren cep telefonu lisans ihalesi sonuçlandı. İhalede sürpriz yaşandı. Hem fiyat ve hem de alıcıların kimliği bir çoğumuzu şaşırttı.

En yüksek teklif İş Bankası-Telekom Italia ortaklığı tarafından verildi. Ve ihaleyi aldı.

İhaleyi alan ortaklık favori değildi. Koç veya Sabancı Holding'in yer aldığı ortaklılardan birisinin alacağı tahmin ediliyordu.

Koç ve Sabancı dünyadaki gelişmeleri doğru olarak okuyamıyorlar. GSM lisansına sahip olmak stratejik ve geleceğe yönelik önemli avantajlar elde etmek anlamına gelir. Geleceğin teknolojisi bilgi birikimi ve aktarımı üzerine inşa edilecektir. GSM hatları geleceğin teknolojisinin vazgeçilmez altyapısıdır. İnternet kullanımında sabit hatlar yerine mobil iletişim ön plana çıkacaktır. GSM lisansına sahip olanlar teknoloji yarışında önden başlayacaklar. Bu durum, Koç ve Sabancı Grupları'nın bilgi çağına dönüşüm yapmakta zorlandıkları şeklinde de yorumlanabilir.

Taban fiyat bilmecesi

İhale rakamı (olması gerekenin değil) beklentilerin üzerinde gerçekleşti. GSM lisansının değeri konusunda kamuoyunun beklentileri küçültüldü. İyice aşağılara çekildi. İhale rakamı aşağıya çekilen beklentilerin üzerinde çıkınca başarı gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Ulaştırma Bakanlığı'nın taban fiyat olarak belirlediği rakam 650 milyon dolar. İhale rakamı 2.5 milyar dolar. Bir yerde yanlışlık var. 2.5 milyar dolar fahiş değilse taban fiyat olarak ortaya konulan rakam çok düşük. Neredeyse beşte birine tekabül ediyor. İhale bedelinin piyasa fiyatlarına göre yüksek olduğunu iddia eden bulunmadığına göre, 650 milyon dolarlık taban fiyat nasıl açıklanacak?

Değerlemeyi yapan kuruluş bu işi bilmiyordu veya başlangıç rakamı kasıtlı olarak düşük tutuldu. Her iki durumun da kabullenilmesi mümkün değildir. Satışı yapılan 50 milyar liralık gübre fabrikası değildir. Milyarlarca dolarla ifade edilen bir satışın fiyatını etkileyecek vahim bir hata yapılmıştır. Kasdın olmadığı kabul edilse dahi yapılan hatanın vahameti ortadan kalkmaz.

Çıkış rakamının düşük olması firmalar arasındaki rekabeti ortadan kaldırmıştır. Teklif edilen en yüksek fiyatla ikinci arasında 1.3 milyar dolar fark vardır. İhaleyi alan konsorsiyumun dışındaki firmalar tekliflerini, 650 milyon dolar olarak belirlenen taban fiyatı baz alarak vermişlerdir. Rakamların birbirine yakın olması başka anlama gelmez.

Bir başka açıdan ifade etmek gerekirse, taban fiyat gerçeğe daha yakın belirlenmiş olsa idi, rekabet ortamı sağlanacak ve belki ihale bedeli 2.5 milyar doların üzerine çıkacaktı.

Turkcell ve Telsim'e verilenlere ne demeli?

Nisan 1998 ayında yapılan ihalede GSM lisansı Türkcell ve Telsim firmalarına 500'er milyon dolara satılmıştı. Bugün 2.5 milyar dolara. Nisan 1998 ayında GSM lisans ihalesini alan firmalar bugüne göre çok büyük avantaja sahiptiler. GSM işletmeciliği alanında sadece 2 firma vardı. Ve inanılmaz bakir bir pazar önlerinde duruyordu. Nitekim özellikle Türkcell bu avantajını çok iyi kullandı. Bugün pazarın % 70'ini elinde tutmaktadır. Türkcell'in pazar değerinin 20 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Nisan 1998 ayındaki lisans satışları tam bir peşkeştir.

Pazarın önünün açık olduğu Nisan 1998 ayında GSM lisansının bir tanesi 500 milyon dolara ihale edilmiş ise bugünkü fiyatın 500 milyon doların altında gerçekleşmesi gerekir. Zira, bugün 9 milyon GSM abonesi 2 firma tarafından paylaşılmıştır. Pazara yeni giren firma ya da firmalar hem yeni talep oluşturmak ve hem de mevcut şirketlerin pazar paylarından pay kapmak için uğraşacaklar. Bunun için yeni yatırımlar yapacaklar ve reklam kampanyalarına girişecekler. Büyük paralar harcayacaklar.

Piyasaya 2 GSM operatörü daha girecek ve toplam sayı 5'e çıkacak. Abone sayısının ikiye katlandığını kabul etsek dahi operatör başına ortalama 5 milyon abone düşecektir. Bugün 6.5 milyon abonesi bulunan Türkcell 500 milyon dolar ödemiş, en fazla 5 milyon abone sağlanabilecek operatörlük için 2.5 milyar dolar ödeme yapılmıştır. Bugün ayrıca ilave her aboneye ulaşımın maliyeti 2 yıl öncesine göre çok daha pahalıdır.

1998 Nisan ayında yapılan ihale mercek altına alınmalıdır. Sonuçta milyarlarca dolar kamu parası birilerine peşkeş çekilmiştir. Bu ihalelerden sorumlu ve yetkili siyasi ve bürokratlar hakkında tahkikat yapılmalıdır. Normal şartlar altında ihaleyi yapan hükümetin siyaset sahnesinden silinmesi gerekir. Bırakın siyasetten çekilmeyi, o dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı yapılmak isteniyor.

Olumlu tarafı

Son yapılan GSM ihalesinin en güzel tarafı, 2.5 milyar doların 2000 yılı içinde tahsil edilecek olmasıdır. Bu tutar kamu finansman ihtiyacının azaltılmasında büyük katkı sağlayacak, yerinde kullanıldığı takdirde Bütçe üzerindeki faiz yükünün azaltılmasına yardımcı olacaktır. İhalesi daha sonra yapılacak olan 2 GSM lisans ihalesi de realize edilebilirse iç finansman dengesinde büyük bir rahatlama meydana gelecektir. İç finansman dengesinde olumlu gelişmeler yaşanırken, dış finansman dengesi hatalı kur politikası nedeniyle gittikçe bozulmaktadır.

Bu arada özellikle TÜPRAŞ hisselerinin önemli bir bölümünün halka arz edilmesinde uygulanan yöntemin başarılı olduğunun söylenmesi gerekiyor. Sermayenin tabana yayılmasının güzel bir örneği sergilenmiştir.

Banka mı, sanayici mi?

İş Bankası Bankalar Kanunu'na göre faaliyette bulunan bir finans kuruluşu. Bankacılığı yanında sanayi ve hizmet sektöründe dev yatırımlara imza atması ile de dikkat çekiyor. Son olarak POAŞ ve GSM lisans ihalesini kazanması banka mı yoksa sanayici mi tartışmalarını gündeme getirdi.

Finans kuruluşlarının sanayi ve ticaretle uğraşmaları son derece tehlikelidir. Hem kendileri açısından ve hem de mudileri ve ekonomi açısından. Varlıklarının önemli bir kısmını likit olmayan yatırımlara kaydırmaları, bankaların mali yapılarının kolaylıkla bozulmasına neden olabilir. İş Bankası'nın yaptıkları ilgili mevzuata da uygun düşmemektedir.

İş Bankası ülkemizin en büyük bankalarından birisidir. Banka olarak önemli bir görevi ve fonksiyonu bulunmaktadır: Sanayi ve hizmet sektörünün finansmanı. Esas fonksiyonun dışında işlerle uğraşması ülkeye zarar verir. Dünyanın hiçbir yerinde buna müsaade edilmez. Türkiye'de de edilmemelidir. Ya bankacı olmalı ya da sanayici. İkisi bir arada olmaz.


14 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nurettin CANİKLİ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...