![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Bahçeli, buna müstehak değildi!Tabiî ki herşeyin herkesi mutlu edecek şekilde bitmesi, pek kolay değil.. Hepimiz, özlemini duyduğumuz "akılcı uzlaşma" kavramına, Ahmet Necdet Sezer'in adı etrafında birleşen beş parti liderini görünce, kavuştuğumuzu sanmıştık.. Evet.. Sezer, bütün partilerden gelen ortak imzalarla, cumhurbaşkanı adayı oldu.. Ama ah şu, bazı MHP'li milletvekillerinin, adaylığını koymak isteyen Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'na yönlendirdikleri, engelleme amaçlı "şiddet eylemleri" olmasaydı.. "Siyasi holiganizm", keşke olmasaydı.. Tam, "parti disiplini" kavramının, bazan liderlerin bireysel kaprislerini tatminden öteye de, geçerli olabileceğine inanmıştık.. Demek politikacılar, hem egolarını, hem de dar çevreli çıkarları, aşabiliyordu.. Ülkenin uzun vadeli hedefleri söz konusu olduğu zaman, parlamento dışında da, "iktidarın paylaşılabileceği", hem sivil, hem de hukukun üstünlüğüne inanmış isimler, bulunabiliyordu.. Ahmet Necdet Sezer'in adı etrafında uzlaşma sağlanması, tarifsiz iyimserlikler yarattı çoğumuzda.. Ah şu bazı MHP'liler, Sadi Somuncuoğlu'na karşı kaba kuvvet kullanarak, çarpık bir "parti disiplini" anlayışını gündeme getirmeselerdi.. Devlet Bahçeli'nin işi ne kadar zor!. Duygularını, öfkelerini ve hatta neşesini bile belli etmemek için, adeta maskeleşmiş bir yüz ifadesi ile, olabildiğince az konuşuyor.. MHP ideolojisinin kabul etmesi mümkün olmayan konularda bile, "istikrar" adı verilen "koalisyon"a, hep uyum gösteriyor.. Ama bir anda, bir şiddet eylemi ile bu tablo bozuluverdi.. Saldırganlardan biri de, televizyon kameralarına şöyle açıkladı olayı.. - MHP üniforması giyen, buna uygun davranır.. Bu bizim töremizin gereğidir!. Şimdi Devlet Bahçeli'nin, sil baştan eğitime başlaması şart.. Hani seçimlerden hemen sonra, "Beyaz çorap giymeyin", "Hergün sakal traşı olun" benzeri uyarıları taşıyan bir liste yayınlanmıştı MHP'lilere hitaben.. Şimdi Devlet Bahçeli, "parti disiplini"nin, demokratik hoşgörü ortamı içinde ne anlama geldiğini de açıp, anlatmak zorunda milletvekillerine.. Örneğin herhalde şöyle şeyler söyleyecek. - Aynı partiye üye olmak demek, üniforma giymek demek değildir.. Aynı partiye üye olmak, insanları robot haline getirmez, getirmemelidir.. Bu modeli deneyen Hitler'in sonu felaketle bitti.. Stalin ise, kendi halkına felaket getirdi.. - Bir parti liderinin, diğer parti liderleri ile anlaşarak, bir ismi ortak aday belirlemesi, başka kimsenin asla aday olmayacağı anlamına gelmez.. Ayrıca, genel uzlaşma dışında, her partiden farklı isimlerin aday olması, hem demokratik rekabet ortamına anlam katar, hem de en az ortak aday kadar değerli olan diğer isimlerin de, tercihe sunulması için bir şans yaratılır.. - Siyasette kaba kuvvet kullanmak, partiyi de, ideolojiyi de meşruiyet dışına çıkartabilir.. Hele partili milletvekillerinin şiddet eylemleri ile, bireylerin özgür davranışlarına müdahale etmesi, sade siyasetin değil, hukukun da kabul edebileceği bir durum değildir. Devlet Bahçeli, herhalde böyle şeyler söyleyecektir "dava arkadaşları"na.. Örneğin 1980 öncesinde hem sağda, hem solda yer alan şiddet eylemleri yüzünden, sade demokrasinin değil, "MHP imajı"nın da nasıl yaralandığını hatırlatacaktır.. Yani Devlet Bahçeli'nin işi çok zor.. Hiç müstehak olmadığı bir noktaya, hiç beklenilmeyen bir anda, MHP imajı ve Bahçeli figürü, getiriliverdi.. "Uzlaşmacı", "uyumlu", "kanunlara, kurallara saygılı" görünen bir ekip, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'na yönelen şiddet eylemi ile, bir anda "Acaba bu sadece bir görüntü müydü" sorularının hedefi oldu.. Ahmet Necdet Sezer adı etrafında sağlanılan ve Ecevit'in olduğu kadar Bahçeli'nin de katkısı ile gerçekleşen "uzlaşma"nın yarattığı iyimserliğe, Sadi Somuncuoğlu'na yönelen saldırı, gölge düşürdü.. Bu kesinlikle böyle olmamalıydı.. Allah, Devlet Bahçeli'ye yardım etsin!. ŞAKA
Sinirlerine hakim ol!.
A.Necdet Sezer'in, sinirlerine hakim olması gerekiyor.. Çünkü durum, şiirdeki gibi "Bütün renkler hızla kirleniyordu Birinciliği beyaz aldı" Şimdiden başlayan saldırılara bakılırsa, Sezer'i kirletmek için birileri ciddi hazırlık içinde.. Sezer, politikada bembeyaz, tertemiz.. O kadar kolay lekelenebilir ki.. ZOR SEÇİM
Bütün adaylar, Çankaya'ya layıktır!.
"Hukukun üstünlüğü", "insan hak ve özgürlükleri", "anayasal demokrasi" gibi kavramların her forumda savunuculuğunu yapan Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanı seçilmesi, Türkiye'nin ufkunu açacaktır.. Sezer'in "Çankaya"da, daha önceki yaşamını geçirdiği semtlerdekinden farklı davranıp, farklı konuşacağını, düşünmek bile istemiyoruz.. Koltuklar kişilere fazla birşey katmaz.. Koltuklara anlam kazandıranlar, kişilerdir, kişilik sahibi insanlardır. Ama şunu da söyleyelim.. Sezer adı çevresindeki partiler-arası uzlaşma, asla, milletvekillerinin değerlerine veya liyakatlerine dönük bir negatif ölçüm sonucu doğmamıştır. Bir Nevzad Yalçıntaş'ın, Sezer'den daha az kıymetli olduğunu söylemek imkansızdır.. Bir Ahmet İyimaya'nın anayasa bilgisi, bir Doğan Güreş'in saygın ve deneyimli kişiliği, tartışılması zor gerçeklerdir.. ANAP'lı adaylar Yıldırım Akbulut veya Agâh Oktay Güner de, siyasete yollarını vermiş, deneyimli isimlerdir.. MHP'li Sadi Somuncuoğlu, her partinin özen gösterdiği saygın bir isimdir.. Fazilet'in Vecdi Gönül'ü de, gerçek bir beyefendidir. Ama çok partili ve sayısal bölünmüşlük içindeki bir parlamentoda, "uzlaşma" ancak tek isim üzerinde olabilir.. Sanıyoruz, diğer değerli adaylar da, "neden dışarıdan" sorusunu soran milletvekilleri de, bu gerçeğin farkındadır..
mbarlas@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|