![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yeni ekonomi ve yeni bir politikaYeni Ekonomi kavramı iletişim teknolojisindeki gelişmelerle, bilgisayar ortamında oluşan, bilinenden oldukça farklı bir ekonomik yapılanmayı anlatmak için kullanılıyor. Yeminli Mali Müşavir Mustafa Ekinci'yle birlikte Yeni Ekonomi'nin sosyal, kültürel ve siyasal boyutlarını tartıştık. Bilgisayar ortamında oluşan gölge dünyada rekabet artık rakipleri başarısız kılarak, pazardan silme anlamına gelmiyor. Sanal ya da gölge dünyada rekabet, rakiplerin sayısıyla birlikte başarısına da bağlı. Bu dünyada rekabet, rekabet edenlerin sayısını azaltmıyor, tam tersine çoğaltıyor. Öldürücü rekabet, rekabet edenlerin sayısını azaltır. Rekabet edenlerin sayısı azaldıkça, üretim pastası büyümez. Üretim pastası büyümezse, paylaşılacak getiri de büyümez. Bu yüzden yeni ekonomide çatışma değil paylaşma ön plandadır. Yeni Ekonomi'de başarı, çatışmaya değil, yardımlaşmaya bağlıdır. Kim üretim gücünü büyütmek istiyorsa, kazancını uzak yakın bütün ortaklarıyla paylaşmak zorundadır. Üretim gücünün büyümesi, birlikte çalışanların üretim gücünün büyümesiyle doğru orantılıdır. Başkasının üretim gücünü kıran, aslında kendi üretim gücüne darbe vurur. Türkiye'de Yeni Ekonomi'nin ilkelerinin poltikada da geçerli olduğunu gösteren ilginç bir örnek yaşandı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa iktidar ve muhalefet partileri cumhurbaşkanı adayında birleşti. Geçmişteki iktidar ve muhalefet çatışması, yardımlaşma ve dayanışmaya dönüştü. Yeni Ekonomi'de merkez çevre, çevre merkezdir. Her kurum ve kuruluş kendini merkez gibi görmek zorundadır. Yeni Politika'da da başkan milletvekili, milletvekili de başkandır. Her milletvekili başarılı olmak için kendini başkan gibi görmek zorundadır. Milletvekilinin başarısı, partinin başarısıdır. Siyasi partilerde cumhurbaşkanı adaylarına sıcak bakılmaması, hatta MHP'de olduğu gibi, kavga çıkarılması, Yeni Ekonomi'nin ilkelerinin iyi kavranılamadığını gösteriyor. Çünkü siyasi partiler ne kendilerine ne de ortaklarına güveniyor. Onlar başkalarını değil kendilerini merkez olarak görüyor. Bu yüzden kendileri de merkez olamıyor. Başta iktidar partileri olmak üzere bütün siyasi partiler, katılımcı ve paylaşımcı olmayı öğrenmek zorundalar. Çünkü Yeni Ekonomi'de olduğu gibi, Yeni Politika'da da dayatmacılığa kesinlikle yer yok. Güven herşeyin başıdır. Güvensiz bir ortamda gelişme olmaz. Yeni Ekonomi'nin en büyük düşmanı dayatmacılıktır. Dayatmacılığın olduğu yerde paylaşım olmaz. Paylaşımın olmadığı yerde de ekonomik ve siyasal güç büyütülemez. "İttihatçı" Ecevit Hükümet'i dayatmacılıkla bir yere varılamayacağını görmek zorundadır. Türkiye, dayatmacılığın demir kafesini kırmadıkça, Yeni Ekonomi'deki gelişmeleri, ülkedeki ticari, siyasi ve gönüllü kurum ve kuruluşlara taşıyamaz. Demokratik ilkeleri kendi partilerinde, özel ve genel seçimlerde uygulamayan siyasi parti başkanlarının Yeni Ekonomi'nin ilkelerini politikaya taşımaları mümkün değildir.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|