![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Meclis Cumhurbaşkanı'nı seçiyorBugün, Meclis, cumhurbaşkanını seçiyor. Bir uzlaşma ile, Anayasa Mahkemesi Başkanı Necdet Sezer yarışa sokuldu. Serbest irade
Milletvekillerinin, parti disiplinini dikkate almadan, özgür iradeleriyle gerçekleştirebilecekleri nadir oylamalardan biri ile karşı karşıyayız. Her milletvekili, partisinden izin almadan aday olabilir, arzu ettiği milletvekilini aday gösterebilir. Veyahut 110 milletvekili biraraya gelip, Meclis dışından aday gösterebilir. Bundan başka, gizli oylama yapıldığı için, Parlamento üyeleri diledikleri adaya oy vermekte de serbesttir. Meseleye bu açıdan bakınca, 5 liderin ortak imzası ile Meclis Başkanlığı'na sunulan dilekçe, partileri açısından bağlayıcı değildir; ancak yol göstericidir. 5 Genel Başkan, milletvekili sıfatıyla bu dilekçeyi imzalamışlardır. Mesut Yılmaz'ın, basın toplantısında açıkladığı gibi, milletvekilleri genel başkanlarının tavsiyesine uyup uymamakta tamamen hürdür. Bu yüzden Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, grup toplantısında, Necdet Sezer'in ismi üzerinde bir tartışma açmış ve hemen her milletvekili bu tercihe sıcak baktığını belli etmiştir. Zaten milletvekilleri benimsemezse, zorla, belirli bir aday için oy kullanmalarını sağlamak da mümkün değil. Fazilet grubundan Ahmet Necdet Sezer'e gönüllü bir destek çıkmıştır. Böyle bir destek, başka milletvekillerinin şanslarını denemeğe engel teşkil etmez. Meselâ Fazilet Partisi'nden Nevzat Yalçıntaş ve Vecdi Gönül, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu hakkıyla dolduracak şahsiyetlerdir. MHP'deki olay
Beni şaşırtan MHP'nin tavrı oldu. Devlet Bahçeli'nin siyasi konulardaki tecrübesizliği, her vesile ile ortaya çıkıyor. Zirvede, Necdet Sezer konusunda mutabakat sağlanması, bir MHP'li adayın müracaat etmemesi anlamına gelir mi? Neden Sadi Somuncuoğlu'nun son güne kadar önü kesildi? Niçin, ona meyleden ve sempati işaretleri veren Fazilet Partisi MHP yetkilileri tarafından adetâ hakarete uğradı? Ve işin sonu kaba kuvvete vardı. MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt cebinde silâh, ağzında küfür, Somuncuoğlu'nun dilekçesini Başkanlığa takdim etmesine mâni olmaya çalıştı. Bir başka MHP'li milletvekili, Somuncuoğlu'nun dilekçesini yırttı. Siyaset, doğru bir adımı, doğru zamanda atmayı gerektirir. Somuncuoğlu hem geç kaldı, hem de partisi Fazilet ile görüşüp ona yol açmağa çalışmadı. Üstelik FP grubu Necdet Sezer'e meyilli. Kendi adayları da var. Bu durumda partisinin büyük bölümünün de desteğini kaybeden Somuncuoğlu'na kim oy verecek? MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Yahnici'nin "Fazilet'in kışkırtmasından" söz etmesi, edebe de, akla da aykırı. Hayretle gördük ki, Yahnici, silâha sarılan Cemal Enginyurt'u suçlamak yerine, Somuncuoğlu'nu ve Fazilet'i hedef alıyor. Bir milletvekilinin iradesini gaspetmeğe çalışanları kınayacağına, "töre"(!) icabı, başkalarına saldırıyor. Titreyip kendine gelse, belki gerçekleri daha iyi görebilecek! Nedense MHP, sözde istikrar adına, ilkelerinden ve menfaatlerinden taviz vermeğe devam ediyor. Somuncuoğlu cumhurbaşkanı olabilecekken ve üstelik bu makama lâyıkken, fırsat kaçmıştır. Oyun mu var?
İlk oylamada, hemen her partiden aday çıktığı için, bir dağınıklık yaşanacaktır. FP'den Nevzat Yalçıntaş ve DYP'den Doğan Güreş müstakil hareket ediyor. Ama, FP'den Vecdi Gönül'e veyahut DYP'den Ahmet İyimaya'ya acaba kim yeşil ışık yaktı? Şimdilik bu soruyu sormakla yetineceğim ve "Oyun içinde oyun mu var?" diye izlemeğe devam edeceğim. Ecevit doğruyu söylemedi
Ecevit, evvelki akşam "irticacı"(!) denilen kanallar haricinde, bütün kanalları gezdi ve zirvede bir tıkanma olunca, aklına birdenbire Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in isminin geldiğini söyledi. Oysa bu doğru değil. Bir haftadır, Sezer'in ismi Ecevit'e fısıldanıyor, Fazilet bünyesinde de bunun alt yapısı hazırlanıyordu. Ecevit, Fazilet'e sıcak gelecek biri olduğu için Necdet Sezer'i teklif etti. Bir teferruat gibi görünse dahi, gerçekleri bilmekte fayda var. O gerçek, Fazilet'in Meclis'teki ağırlığına işaret ediyor. Akbulut
Necdet Sezer'in aday gösterilmesi, en fazla Meclis Başkanı Akbulut'u üzdü. Tarafsızlıkla, kişiliksizliği karıştırmayacak tecrübeye sahip olan milletvekilleri, bu defa ona geçit vermeyeceklerdi ama, Akbulut halâ umut doluydu. Gene aradan sıyrılabileceğini düşünüyordu. Şimdi, Meclis dışından adayı antidemokratik göstermek suretiyle, netice almağa çalışıyor. Bence, değişen, gelişen, büyüyen Türkiye çok daha iyisine lâyık. Necdet Sezer, hiç değilse, Avrupa Birliği'ne aday bir ülkede, hukukun üstünlüğü talebinin bir sembolü olarak mütalâa edilebilir. Mulâzahat hanesini boş bırakıyoruz. Onun, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk ölçüsünde liberal demokrasiye bağlı olmadığı, hem başörtüsü yasağının, hem de RP'yi kapatan kararın altında imzasının bulunmasından anlaşılıyor. Ama herkes kahraman olmaz. Refahyol yetkililerinin de, 28 Şubat kararlarının altında imzası vardı! Neticede Türkiye'yi Çankaya kurtarmayacak. Elbirliği ile daha güzel günlere taşıyacağız.
nilicak@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|