YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

2000'li yılları da, eskisi gibi yaşamayalım...

 
Dünya, Anadolu toprakları üzerinde, demokrat, şeffaf, modern ve uzlaşmacı bir barış ve hukuk devleti görmek istiyor..

 

Meğer ne rahatmış bu "kapalı-devre sosyo-politik yaşam"...1923'ten 1990'a kadar, 77 yılı, önce "Tek Parti", sonra da "Soğuk Savaş"la, ne rahat geçirmişiz..

Şimdi "Randora'nın Kutusu" açılınca, kimimizin midesi bulanıyor, kimimiz de ürküyoruz...

Kapalı-devre sosyo-politik yaşamda, Ankara'nın hoşuna gitmeyen herşey yasaktı, suçtu.. Bırakın sağcı, solcu, İslâmcı, ırkçı, liberal, sosyalist veya başka birşey olmayı.. İktidara muhalefet etmek bile çok tehlikeliydi..

İlk dönemde, bunlara "rejim düşmanı" denilirdi..

1945'ten sonra da, "Moskova ajanları" veya "5'inci kol" diye adlandırıldılar..

Bir sayın bakalım, 1945-60 arasında hapse giren yazarları, çizerleri..

1955'in 6-7 Eylül yağması ertesinde bile, "solcu"lar ihtiyaten tutuklanmamış mıydı?..

Derken askeri darbeler dönemi geldi.. Muhaliflerini susturan iktidarlar da, "rejim düşmanı" olarak tutuklanmaya ve hatta idam edilmeye başlandı..

Gelin bir bilanço çıkartalım..

Kaç tane "başarılı" Türk politikacısının kimliğinde, "darbe ile devrildi" veya "siyasi yasaklı oldu" diye notlar var?..

Sonunda, "Tek Parti" modelini, kendi tarzında sürdüren "Soğuk Savaş" da bitti..

Şimdi kimse kimseye, "Moskova uşağı" falan diyemiyor..

Ve herkes, "kayıp yıllar"ın hesabını tutmaya başladı.. Aynı şekilde her kesim, "devlet nedir" sorusunu irdeliyor..

Acaba "devlet", Susurluk'ta mı, Hizbullah'ta mı, Güneydoğu'nun çözümsüzlüğünde mi, zarar eden KİT'lerde mi, askeri darbelerde mi aranmalı?..

Ama bir gerçek var ortada..

1949'da Avrupa Konseyi'ne, 1952'de NATO'ya girmişiz.. Amerika'nın müttefiki olmuşuz..

NATO'nun da, Avrupa'nın da bütün ülkeleri, gelişme, demokratikleşme ve çağ atlama yolunda inanılmaz adımlar atarken, Türkiye sanki bir başka kümedeymiş gibi davranmış..

Ve şimdi, ekonominin de, devletin de, idarenin de bütün aksaklıkları, toplumsal olayların iyi ve kötü yan ürünleri ile birlikte, ortaya çıkıyor..

Nereden tutmalı ve işe nereden başlamalı?

Bunu, siyasi ve aydın kadrolar arasında ciddi biçimde düşünenler de, pek fazla değil..

Tamam.. Öcalan'ın yakalanması ile, "PKK sorunu", kısmen askıya alındı.. Ama ya "Güneydoğu sorunu" ne olacak? Siyasi, idari, ekonomik reform paketi falan yok ortada..

Tamam.. Hizbullah adı verilen terör örgütü açığa çıkartıldı.. Ama Türk kültürünün temel bir öğesi olan "İslâm"ı, bir terör örgütüne bakarak anlamak mümkün mü?..

Asıl mesele, Müslüman Türk toplumunu, Batı'nın liberal demokrasi dünyası ile kaynaştırmak değil mi?..

Biliyoruz ki, Türkiye'nin içe-dönük yıllarını, "Sovyet tehdidi" yüzünden anlayışla karşılayan Batı da, artık "bozuk düzen"den sıkıldı..

Dünya, Anadolu toprakları üzerinde, demokrat, şeffaf, modern ve uzlaşmacı bir barış ve hukuk devleti görmek istiyor..

Uyuşturucu mafyasının cirit attığı, siyasetin şaibelere büründüğü, ekonomi dahil hiçbir sorununu çözemeyen, sürekli komşuları ile gergin ilişkiler yaşayan ve sürekli içeride "askeri darbe olabilir" diye konuşulan bir Türkiye, bölge için de, dünya iuçin de, tehlikeli olabilir..

Gerçekten hepimiz, "yeni bir yarın"ı kurmak için çalışmalı, düşünmeli, uzlaşmalıyız..

Gerçi şimdi Amerika ve Avrupa, bu işi bizim yerimize yapmaya çalışıyor..

Ama yetmez bu..

"Demokratik siyaset"in hüneri, toplumu birbirinden ayıran unsurları geriye itip, toplumu birleştiren öğeleri ön plana çıkartmaktır..

Eğer mesele zorla günah çıkartmakla çözülebilse, sade İslâmcılar değil, solcular da, sağcılar da, bürokratlar da, sermaye de, medya da, yıllarca sürecek bir itiraflar eylemine başlamalıdır..

Ama asıl mesele, "yarını kurtarmak"tır şimdi..

ŞAKA

Günahlar bitmez..

Kartel kanallarının yeni gündemi belli..

Hemen her akşam, "İslâmcı" diye belirlenen görüş sahiplerine, Hizbullah hatırlatılarak, günah çıkarttırılıyor..

Bakarsınız bir gün de, "kartelci" diye belirlenen kesim, günah çıkartma gereğini duyar..

O zaman belki, "siyaset-mafya-medya" ilişkilerini falan da, hep birlikte öğreniriz.

ARTIK YETER

Biraz farklı olmalıyız!..

Her toplumun yaşamında "PKK"lar, "Hizbullah"lar, "Susurluk"lar vardır..

İngiltere'nin üstesinden gelmeye çalıştığı "IRA" örgütü, az mı dehşet vericidir?

Amerika'nın, albay North'a İran'dan silah aldırıp, Latin Amerika'nın kontra gerillalarını donattırması, "Batman-gate"den farklı mıdır?..

Belçika'da topraktan çıkartılan genç kız cesetleri, Amerika'da fanatik mezhepçilerin yaptıkları katliamlar, İtalya'nın siyasi ve ekonomik cinayet şebekeleri, Hizbullah kadar mide bulandırıcı değil midir?

Batıda böyle olaylar açığa çıkınca, devlet ve idare, hemen yeniden-yapılanma sürecine girer. Suçlular bulunurken, nedenler de irdelenir.. Gerekirse hukuk ve hatta siyaset de, yeniden yapılanma sürecine sokulur..

Bizde (veya Doğuda), işler askıya alınır. Ertesi gün ortaya çıkan yeni bir konu ile, eski olaylar ve krizler, askıya alınır..

Amerika "Watergate"le, sade siyasi temizliği değil, Vienam savaşının bitimini de başlattı..

Ama biz ne Kıbrıs'ı, ne Güneydoğu'yu, ne Susurluk'u, yeni bir anlayışla ve çözücü bir kararlılıkla ele alamadık..

Adeta kriz stoku yaptık..

Enflasyonu da, bu şekilde, yıllarca korumadık mı?

O zaman Güneydoğu'yu ve daha sonra Susurluk'u çözebilseydik, belki şimdi Hizbullah diye bir konu bulunmazdı gündemimizde.


12 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...