Balıkesir'de bir toplantı

 
Anadolu'nun yolunu açan Balıkesir'li girişimcilerle Türkiye'nin güncel sorunlarını tartıştık.

Rasim Özdenören ve Erdem Bayazıt'la birlikte, emekli olduktan sonra Balıkesir'e yerleşen Alaaddin Özdenören'i görmeye gittik.

Deniz otobüsüyle Yenikapı ile Bandırma arası iki saate inmiş. Kısa yoldan İstanbul'a bağlanma Bandırma ile birlikte Balıkesir'e de büyük bir dinamizm kazandırmış.

Bayazıt'la aynı dönemde parlamentoda bulunan, Balıkesir'in önde gelen sanayicilerinden Edip Uğur bizi büyük bir dostlukla karşıladı.

Uğur bir dönem başkanlığını yaptığı MÜSİAD'ta Özdenören, Beyazıt ve benim konuşmacı olarak katıldığım bir sohbet toplantısı düzenledi.

Anadolu'nun yolunu açan Balıkesir'li girişimcilerle Türkiye'nin güncel sorunlarını tartıştık.

Özdenören Planlama çalışmalarından çıkarak, kamu kurum ve kuruluşlarının, ülkenin kaynaklarını nasıl israf ettiğini anlattı.

Sözgelimi Türkiye'deki ziraat mühendisleri ülke ihtiyacının çok üstünde olduğundan son yıllarda ne iş bulurlarsa yapıyorlar. Pek çoğu da orta öğretimde öğretmen olmak zorunda kaldı.

Üniversitelerin hantal ve verimsiz yapısını değiştirmek için, eğitimin kısa zamanda özelleştirilmesi gerekir. Özel üniversiteler, ihtiyaç duyulan mesleklere yönelmek zorunda olduklarından kaynak ve insangücü israfının da önüne geçilmiş olur.

Özdenören eğitim gibi, sağlık ve sosyal güvenlik sisteminden devlet çekilirse, ülke kaynaklarının daha âdil bir biçimde kullanabileceğini vurguladı.

Bayazıt, Müslüman kesim ve onun siyasi temsilcileri Özal'ın ekonomik ve sosyal politikalarını iyice analiz etmeden karşı çıktıklarından, Türkiye'deki gelişmelerin dışında kaldıklarını örneklerle açıkladı.

Demirel karşısında Özal yalnız bırakılmasaydı, ne özelleştirme böylesine yolsuzluklara yol açardı, ne AB adaylığı bu kadar gecikirdi, ne de demokratik ilkeler korkusuzca ayaklar altına alınabilirdi.

Bayazıt terörün vahşet boyutlarına ulaşmasında, Özal'ın açtığı yoldan ilerlemekte büyük bir başarısızlığa uğrayan siyasi partilerin önemli bir sorumluluğu olduğunu belirtti.

Balıkesir'li işadamları Türkiye'nin önündeki en büyük tehdidin enflasyon olduğunu söylüyorlar.

Hükümet, enflasyonu önlemek için, ücretleri, kiraları ve döviz kurlarını dondurdu. Ancak kamu harcamalarıyla birlikte borçlanmasını da dondurabilecek mi?

Balıkesir'li sanayiciler bu sorunun cevabını merak ediyor.

Kuşkusuz enflasyonun kaynağı toplum değil, gelirleri giderlerini karşılamayan devlettir.

Hükümet kiraları sınırladığı gibi, kendi harcamalarını sınırlayamazsa, enflasyonu düşürmek hayal olur.