YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 


Yerden göğe kadar zarif ve uygar


Bir islam beldesinin görünen ilk emaresi olan minareler, şehre kimlik ve kişilik kazandırırken, değişen şehir mimarisiyle birlikte giderek gölgede kalıyor

İstanbul'un yüzlerce yıldır değişmeyen siluetindeki gözalıcılıkta kalem gibi göğe uzanan minarelerin de çok büyük etkisi var hiç kuşkusuz... Şimdilerde gökdelenler minareleri gölgede bırakma yarışına girse de İstanbul denildiğinde yedi tepesindeki yedi güzel cami ve minareleri gelir akla... Bir İslam beldesinin görünen ilk emaresi olan minareler şehre kimlik ve kişilik kazandırırken kimi zaman da adeta bir bayrak gibi simgeleşir... Hiç bilmediğiniz, yabancısı olduğunuz bir şehre de gitseniz, karşınıza çıkacak bir dini yapı, kilise yahut cami, çan kulesi ya da minare orada yaşayan topluluk hakkında ön bilgi sağlar size... Orta Asya'da, Balkanlar'da, Kosova'da, Sarayevo'da yaşanılan bölgenin 'İslam' olduğunun habercisidirler.. Belki bu yüzden savaşlarda da ilk hedef alınanlar minareler olur.

Her minare bir medeniyet

Artuklular'dan, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar'dan bugüne taşınan zengin bir dinî mimari geleneğine sahip Anadolu'nun minareleri de birbirine benzemez. Türkler'in Anadolu'ya girişinden sonra bir koldan Orta Asya mimarisinin, öbür koldan Suriye üzerinden Arap mimarisinin etkilerinin görüldüğü minareler de bu yüzden yapıldığı bölge ve döneme göre birbirinden farklılık arzediyor.

Anadolu'nun güneydoğusunda Artuklular'dan, Eyyubiler'den kalma camilerin minareleri ince silmeler ile gövdeleri kısımlara ayrılarak tezyin edilirken, Suriye ve Emeviler devrinden beri yerleşerek tesirlerini Anadolu'da da gösteren bu örnek, Asya'dan gelen Türk tesiri ile yerini yuvarlak ince minarelere bırakmış. Ancak bir kısmı dış tezyinatta suriye geleneğine sadık kalmış. Anadolu'nun minareleri ise XIII. asırda yapılmaya başlanmış. O döneme ait minareler adeta camiden ayrı başlı başına abideler halinde düşünülmüş. Selçuklu minarelerinin muhteşem görünüşü ise biraz da gövdenin zengin sırlı ve renkli tuğla tezyinatından kaynaklanıyor.

Osmanlı'nın minaresi...

OSMANLI devri minareleri tezyinat itibarı ile sadeleşmesine karşın bağlı oldukları caminin dış güzelliğini tamamlayıcı bir unsur olarak düşünülmüş. Farklı kültür ortamlarında ve coğraflarda birbirinden çok ayrı biçimler alan minare, Osmanlı klasik döneminde Selimiye, Süleymaniye, Sultanahmet gibi abide camilerde zirve noktaya ulaşmış. Anadolu beylikler döneminde çoğunlukla tuğladan, kalın silindirik gövdeli, tuğla ve çini bezeli minareler uygulanmış taş ise Osmanlılar'la birlikte ağırlık kazanmış. Minare Osmanlı döneminde, Selçuklu ve daha önceki dönemlere göre incelmiş, yükselmiş, şerefe sayısı artmış, şerefe altında mukarnas yoğunluk kazanmış ve yüzeyler yalınlaşmıştır. Özellikle selâtin camilerde minare sayısı artarken minare ile minarelerdeki şerefe sayısına da özel anlamlar yüklenmiş.

Estetiğin göstergesi

OSMANLI'da zirveye ulaşan minare mimarisinin en güzel örneklerine ise selatin camilerde rastlıyoruz. Cami kütlesinin dört köşesinde üçer şerefeli, avlu giriş duvarı köşelerinde iki şerefeli olarak yerleştirilmiş olan Sultanahmet Camii'nin minareleri ile cami kütlesinin dört köşesinde yeralan Edirne Selimiye Camii'nin minareleri bu anlamda ayrı bir özellik taşır. Klasik Osmanlı minaresinin Batılılaşma döneminde boyut ve biçim açısından geçirdiği değişim ise İstanbul Nuruosmaniye, Nusretiye ve Ortaköy camilerinde dikkat çekiyor. Cumhuriyet dönemine kadar yapıldığı dönemin estetik, sanat ve sosyal zevklerini yansıtan minareler bugün çoğu yerde fonksiyonel olmaktan da uzak sadece adet olsun kabilinden camilerin yanına konduruluyor.

Gülcan TEZCAN

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...