|
|
Bin yıllık güzellik
Bilimin dünyaya yayıldığı merkez olarak kabul edilen ve bin yıllık geçmişe sahip olan Tortum'daki Taş Cami, Doğu'nun gizemine kalbini açmak için yola koyulanların buluştuğu bir mekan Doğu güzelliğini biraz da tarihsel birikiminden alır. Doğu'nun gizemine yolculuk yapan pekçok insan aşılmaz görülen dağları aşıp, suların çağıltısı eşliğinde bilinmeze doğru yürürken bugüne kadar adından belki haberdar bile olmadıkları nice tarihî ve doğal güzelliğe ulaşır. Bu güzellikler tarihsel birikimiyle yüzlerce yıl öteye taşır insanları ve hayret çığlıklarıyla yamaçlar, kasabalar, köyler geçilmeye başlanır. Bilimin dünyaya yayıldığı merkez olarak kabul edilen ve bin yıllık geçmişe sahip olan Tortum Bağbaşı'ndaki Taş Cami veya diğer adıyla Meryemana Kilisesi de işte Doğu'nun gizemine kalbini açmak için yola koyulanların buluştuğu bir mekan. Bu camiyi gezmeye gelenlerin duygu ve izlenimlerini aktardıkları ziyaretçi defteri, dünyanın dört bir yanından kişilerin ortak sevinç ve heyecanlarıyla dolu...
YAVUZ DÖNEMİNDE CAMİ OLDU1001 yılında Bizans Sarayı'ndan Kurepalat unvanını almış bulunan Büyük David tarafından yaptırılan kilise, geçmişten günümüze dek varolma mücadelesi veriyor. Erzurum'un merkezine yaklaşık 80 kilometre mesafede Doğu Karadeniz topraklarında yer alan bu yapı Yavuz Sultan Selim zamanında camiye çevrilmiş. Camiye çevrildikten sonra adı Taş Cami olarak anılmaya başlanan bu yapı, Rus işgalinin ardından 3 yıl boyunca kilise olarak kullanılır. Ruslar'ın bölgeyi terketmesinin ardından tekrar cami olarak hizmet vermeye başlar. Kendi çabalarıyla evlerinden getirdikleri halılarla içini temizleyip düzenleyen köylüler 1920 yılından 1966 yılına kadar kendi seçtikleri imamları camide görevlendirirler. İlk kez 1966 yılında camilerine Diyanet tarafından imam atanır. Bugün caminin son imamı olan Osman Doğan, bin yıllık geçmişi içinde barındıran bu tarihî yapıya bugüne kadar devletten yardım eli gelmemesinden şikayetçi. İmam Doğan, "Bin yıldır bu tarihî eser halk tarafından bakılıp korunmuş. Camimizin yok olup gitmesini istemiyoruz" dedi.
Kilise kıbleye doğru eğilirSanat tarihçilerinin yaptıkları bu araştırmanın yanında bir de halkın anlattığı kiliseden camiye dönüş rivayeti var. Efsaneye göre; yörede yaşayan Müslüman bir kadın ailesiyle birlikte Ramazan ayında sahura kalkar ve yemeklerini yerler. Sabah namazı vaktinin başladığı sıra birden bire kilise kubbesinin kıbleye doğru eğilip secde ettiğine şahit olan kadın korku ve heyecana kapılır. Gördüklerini ertesi gün köylülere anlatıp onları inandırmak için elindeki tavayı secdeye eğilmiş kilisenin kubbesine takar. Gündüzün köyün ortasında ihtişamla yükselen kilisenin tepesinde tavayı görenlere, kadın gece yaşadıklarını anlatır ve bu olayın ardından kilise camiye çevrilir.
Yabancılardan öğreniyoruz
Taş Cami bugün en fazla dünyanın dört bir tarafından gelen yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Caminin imamı Osman Doğan, bu büyük eserin yerli halk tarafından tanınmadığını, tarih ve turizm kaynaklarında adının bile geçmediğini belirterek, "Buraya gelen yabancı turistlerin ellerindeki kitaplarda ve kaynaklarda köyün eski adı ve resimleri var. Birçok şeyi biz de turistlerden öğreniyoruz" diyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |