T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Esnaf şikayetçi, oda başkanları çaresiz

Ekonomik kriz, esnafın müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, faliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin gelişmesini sağlamak, meslek disiplini ve ahlakını temin etmek amacıyla kurulan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları'nı da tartışılır konuma getirdi. Kriz öncesinde ödenirken esnafı hiç etkilemeyen aidatlar, kriz sonrasında göze batmaya başladı. Sorunlarını dinlemek için görüştüğümüz esnafın çoğunluğu, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe sahip meslek kuruluşu olan esnaf odalarının aidat toplamaktan başka bir işe yaramadığını, yeterince hizmet veremediğini düşünüyor. Piyasalardaki durgunlukla birlikte sıfırı tüketen, canı yanan esnaf, artık verdiği her kuruşun hesabını soruyor. Belki de bu zor günlerinde odalarından biraz ilgi bekliyor, moral bulmak istiyor. İnsanlarımız artık şunları soruyor: "Oda yetkilileri neden esnafımızı ziyaret etmiyorlar, halini hatırını sormuyorlar? Ne hizmet yaptıklarını neden bizlere anlatmıyorlar? Hiçbir şey yapılamıyorsa, bari güleryüz gösteremezler mi? Sadece aidat alınırken hatırlanmak istemiyoruz."

'Almadan vermek Allah'a mahsus'

İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Suat Yalkın ise esnafın bu tepkisine ilginç bir karşılık veriyor: "Bizde en çok şikayet edilen şey odalar. Bizden para alıyor derler. Sendikalar da para alıyor, işçiler neden kızmıyor? Üstelik sendikanın aidatı işçi maaşından, işveren tarafından peşin kesilerek sendikaya veriliyor? Hiç de patırtı gürültü çıkmıyor."

Esnafın çoğunun aidatlarını yatırmadığını ileri süren Yalkın, oda kamu kurumu niteliğinde olduğu için, alacakların icra yoluyla tahsil edilmesi gerektiğini, bunun da mümkün olmadığını ifade ediyor. Başkan Yalkın, '50 milyon masraf çıkarıp da icraya gidebilir miyim? Ama o şikayet eder. Almadan vermek Allah'a mahsus" diyerek, aidat alamamaktan yakınıyor.

İsteyerek aidat ödeyen yok

Durali Gültekin (market sahibi): "Odaların hiçbir faydasını görmedim. Gördüğümüz, kadarıyla sadece toplantı yapıp, davet veriyorlar. Ayrıca, odaların etkili olabilmek için yeterli bir statüye sahip olduğunu da sanmıyorum. Bildiğim kimsenin aidatını istiyerek yatırmadığı."

Neye yarar bilmiyorum

Ertan Sezer (Büfeci): "Aidatları kim belirliyor. Toplanan paralar nerelerde harcanıyor. Bunun denetimini kim yapıyor? Kongrelerde rapor halinde okunuyor ama bu raporlar yeterince şeffaf mı? Ben esnaf olarak Odamın, sorunların çözümünde daha etkili olmasını isterim."


23 Ağustos 2001
Perşembe
 
YILMAZ YILDIZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED