T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

R A M A Z A N

Geçmiş zaman olur ki

Bugün farklı etkinliklerle ayakta tutulmaya çalışılan Ramazan ve iftar adetleri, eskiden nasıldı acaba? Biraz geriye gidip 'Osmanlı iftar sofralarına' misafir olalım istersiniz. "Ev halkının kendi arasında yaptığı iftarlarda, sofralar alçak iskemleler üzerinde bulunan bakır siniler içine hazırlanırken, zengin ve vükela konaklarında sadrazamların, nazırların düzenledikleri davetlerde üç sofra kurulurdu. Saray iftarlarında ise yemekler, mücevherli sahanlarda, altın tabaklarda verilir, Ramazanın ilk iftarına hanedana mensup bütün sultanlar gelirdi."

Her yaşta insanın özlemle andığı "eski günler", nedendir bilinmez Ramazanlarda daha da sık hatırlanıyor. Yaşı ellinin üstünde olan İstanbulluların bile, masal anlatır gibi anlattığı eski Ramazanları dinlemenin keyfi de bir başka oluyor doğrusu. Şimdi biz biraz daha geriye gidelim ve İstanbul Ansiklopedisi'nin sayfalarından, Osmanlı Ramazanlarına uzanıp, iftar sofralarına misafir olalım.

"Ev halkının kendi arasında yaptığı iftarlarda, herkes halka halinde minderlerin üzerine oturur, sofralar alçak iskemleler üzerinde bulunan bakır siniler içine hazırlanırdı. İftara birkaç dakika kala sofra başına oturmak ve sessizce iftar vaktinin gelmesini, iftar topunu beklemek adetti. İftar topları, Tophane ve Bayezid meydanlarıyla, Selimiye Kışlası'ndan atılırdı. Bazıları akşam ezanından önce Ayasofya Camii'ne ve Eyüp Sultan türbesine gidip orada orucunu, kayyım ve türbedarların verdikleri zemzemle açarken, Oruç Baba'nın Topkapısı Pazartekke'deki türbesinde Ramazanın ilk günü bir yudum sirke ile oruç açmakla dileklerin kabul edileceğine inanılırdı.

Gül reçelleri, balkan kaşarı

Oruç küçük bakır kaplar içindeki hünnap, portakal, incir ve gül reçelleri, balkan kaşarı, kirli hanım, dil peyniri, balık yumurtası, pastırma ve sucuk gibi şeylerle açıldıktan sonra namaza geçilir, namazdan sonra asıl yemeklere geçilirdi. Tiryakiler topun patlamasını dört gözle bekler, bir yudum suyla oruçlarını bozduktan sonra hemen tabakaya, keseye veya hazır çubuklara el atar, içebildikleri kadar tütün içtikten sonra yemeğe başlarlardı."

Zengin ve vükela konaklarında iftarlar daha farklı geçerdi tabii. Sadrazamların, nazırların gerek memurları gerekse halk için düzenledikleri davetlerde üç sofra kurulurdu. Birinci sofrada, konak sahibinin davetlisi olan resmi zevat mabeynde; ikinci sofrada hanımefendinin misafirleri haremde; üçüncü sofrada ise semtin fakirleri ve diğer misafirler selamlık odasında ağırlanırdı. Mebeynde yemek yenildekten sonra, çubuk, kahve, şerbet içilir ve meşhur bir hayaliden Karagöz seyredilirdi. Bazen de edebi sohbetler yapılır, şiirler okunur, dini konular açılınca 'Kısas-ı Enbiya'dan örnekler okunurdu.

Saray iftarlarında ise yemekler, mücevherli sahanlarda, altın tabaklarda verilir, Ramazanın ilk iftarına hanedana mensup bütün sultanlar gelirdi. İftar davetlerine teşrifata göre sırasıyla nazırlar, sonra Anadolu ve Rumeli eşrafından memurlar katılırdı. Eski İstanbul'da yaza rastlayan Ramazanlarda iftarı bahçede yapmak adetti. Evde yapılan iftarlara göre daha uzun süren bu iftarlarda, ağaçlar rengarenk fenerlerle donatılır, hatta ağaçlar arasına mahyacıklar bile kurulurdu..."


DİYANET İŞLERİ: FİTRE 3 MİLYON LİRA
Diyanet İşleri Başkanlığı, yeni bir uygulama başlatarak, Türkiye genelinde şimdiye kadar müftülükler tarafından belirlenen "fitre bedeli" için fiyat açıkladı. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Günümüz Şartlarına Göre Sadaka-i Fıtır" konusunun, "Din İşyeri Yüksek Kurulu"nda görüşülerek karara bağlandığı bildirildi. Hadislerde fitrenin miktarının buğday, arpa, hurma veya üzümden bir ölçü olarak belirlendiği ifade edilen açıklamada, o günkü toplumun ekonomik şartları ve beslenme alışkanlıklarından dolayı bu maddelerin temel kabul edildiği kaydedildi. Bir kişinin fitre bedeli ile bir fakirin içinde yaşadığı toplumdaki orta halli bir ailenin hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanmasının hedeflendiği vurgulanan açıklamada, "Asgari ücret ve geçim standardı göz önüne alınarak 2001 yılı için sadaka-i fıtır miktarı 3 milyon lira olarak belirlenmiştir" denildi.


Sele-sepet şenliği
Samsun'un Bafra ilçesinde 600 yıldır sürdürülen bir gelenek, bu yıl da çoşkuyla kutlandı. Her yıl, Ramazan ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gece yapılan, 'Sele-Sepet Top Kandil Şenlikleri', bu yıl da muhteşem bir etkinlikle gerçekleştirildi. Daha önceleri vatandaşlar tarafından, son 4 yıldır da Bafra Belediyesi'nce organize edilen şenlikler, havai fişek gösterisiyle başladı. Bafra Belediye binası önündeki meydanda düzenlenen şenliklere, MHP Samsun Milletvekili Ahmet Aydın, Kaymakam Selahattin Aparı, Belediye Başkanı Hasan Aslan ile birlikte çok sayıda Bafralı katıldı.


RAMAZAN GÜNDEMİ

  • Bağcılar Belediyesi'nde "Türkiye Nereye Gidiyor" konulu panel düzenlenecek. Panele Azmi Ateş, Ali Coşkun, Osman Yumakoğulları, Hayri Kozakçıoğlu katılacak. Panelin ardından THM sanatçılarından Mehmet Kılıç konser verecek.

  • Pendik Belediyesi'nde bu akşam KEDV Çocuk Yuvası'nın ront gösterisi var. Çocuk ayaküstü gösterici Burak Sezer ve Grup Yankı da izleyenlere şov sunacaklar.

  • Beyoğlu Belediyesi'nde Meddah, Karagöz oyunları sahne alacak. Oyunun ardından Taşkın Savaş Müzik Topluluğu fasıl verecek.

  • Zeytinburnu Belediyesi'nde Minyeli Abdullah'ın filmi gösterilecek.

  • Üsküdar Belediyesi, türkü sevenler için hazırladığı türkü gecesinde sanatçı Bayram Bilge Tokel'i konuk edecek.

  • Esenler Belediyesi "Türkiye Demokrasi'nin Neresinde" konulu konferans düzenleyecek. Konferansa Davut Dursun konuşmacı olarak katılacak.

  • Bayrampaşa Belediyesi'nde bu akşam "Kadın Kadına Sohbet" proğramı var. Gecede Avukat -Gazeteci Sibel Eraslan sohbet edecek.

    BİR AYET

    Andolsun asra ki, gerçekten insan ziyandadır. İman eden, salih ameller işleyen, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
    el-Asr

    BİR HADİS

    Sizden biriniz öfkelendiği vakit su ile abdest alsın, zira hiddet ateştendir.
    Ebu Davud, K. el-Edeb, 4/346


  •  
    KISSADAN HİSSE
    Beş vakit namaz, hepsi bu
    Talha bin Ubeydullah'dan anlatılıyor: Necid ahalisinden saçları dağınık, sesinin gürültüsü işitilip ne dediği yanımıza gelinceye kadar anlaşılmayan bir şahıs Rasûlüllâh aleyhisselâma geldi; baktık ki: "İslâm nedir?" diye soruyor adam.
    Bunun üzerine Rasûlüllah aleyhisselâm: "Bir gün bir gecede beş vakit namazdır" buyurdu.
    Adam: "Beşten fazla bir şey yok mu?" dedi.
    Peygamber aleyhisselâm:
    "Hayır; nâfile kılmak arzu edersen başka; fakat farz olarak sadece beştir" buyurdu. Ve kendisine Ramazan ayı orucunu anlattı.
    Adam: "Bundan başka oruç var mı?" dedi.
    Rasulüllah aleyhisselâm: "Nâfile olarak tutmak istersen başka; fakat farz olarak yoktur" buyurdu. Ve kendisine zekâtı anlattı.
    Adam: "Söylediğin miktardan fazlası var mı?" diye sordu.
    Peygamber aleyhisselâm: "Nâfile olarak vermek arzu edersen başka; fakat farz olarak, anlattığım kadardır" dedi.
    Bundan sonra adam: "Allah'a yemin ederim ki, bundan ne fazla ne de noksan yaparım" diyerek dönüp gitti.
    Allah'ın Rasulü de: "Doğru söylüyorsa, felaha erişti" buyurdu.
    (Buharî, Müslim, Ebû Davud, Neseî)

    ŞİİR ve DUA
    Dua

    Ufkumuz pek karardı,
    ve bir ziyâ İlâhî,
    Bitsin uzun geceler,
    bitsin rüya İlâhî!..

    Kılıç kınından uzak,
    tikreşte oklar yetim,
    Gidiyor hakikatler
    kim vurduysa İlâhî!..

    İnsin nûrun, rahmetin... Daha kaç yıl bekleriz,
    Sinede bu acıyı
    duya duya İlâhî!..

    Kişnemez oldu eyvâh, aşk meydanında atım,
    Tufanlara gem vuran bendim gûya İlâhî!..

    Nerde ülfetle akan,
    o tatlı, o hoş kevser?
    Hangi eller kelepçe
    vurdu suya İlâhî!..

    İnsanın cihanında
    timsahlar horan teper,
    Ölüm müdür tek çâre,
    bu uykuya İlâhî!..

    Nûrunun bereketi,
    Arş'ın şerefine
    Erdir bizi irfana,
    güzel huya İlâhî!..
    M. Necati BURSALI (1941)

    NARGİLELİ RAMAZAN
    Eskişehir'de, bir nargile salonunda, canlı müzik eşliğinde çiğ köfte partilerinin yapıldığı Ramazan geceleri, davetlilere nostalji yaşatıyor. Serdivan Nargile Salonu'nda oturma yerleri ve süslemelerle adeta geçmişe yolculuğa çıkan Eskişehirliler, nargile içmenin keyfine varıyor. Erkekler kadar bayanların da nargile tutkusuyla iftardan sonra zamanlarının büyük bölümünü, nostaljik salonda sohbet ederek geçirmesi dikkat çekiyor. Bu arada Hisarlar Makina Sanayii A.Ş. çalışanları da nargile salonunda düzenlenen gecede buluştu. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Raşit Türker, ürettikleri Senkron spor aletlerinin pazara çıkması sebebiyle böyle bir gece tertiplediklerini kaydetti.
    600 yıldır tekrarlanıyor
    Şenlikte konuşan Bafra Belediye Başkanı Hasan Aslan, 6 asırlık bir geleneği sürdürmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Aralıksız tam 600 yıldır tekrarlanan 'Sele-Sepet Top Kandil Şenlikleri'ne 7'den 70'e bütün Bafralıların katıldığını belirten Başkanı Hasan Aslan, "Bu gece sadece Bafralılara aittir. Bizim töremizdir" dedi.
    1 Aralık 2001
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED