T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Garbisyan hangi gerekçeyle serbest bırakıldı?

Dün bu köşede okuduğunuz "Yoksa aslında 'Sarı Gelin'in Düğün Alayı' mıydı?" başlıklı yazıya bir ek olarak bugün de 27 Nisan tarihli Radikal'de yayımlanan Mine Kırıkkanat'ın "Çelişkilerimiz ve biz" başlıklı yazısını gözden geçirelim:

Biliyorsunuz, Kırıkkanat, Radikal yazarı olmanın yanısıra Milliyet'in de Paris muhabiri. Bu bilgiyi özellikle hatırlatıyorum, çünkü Paris'ten yazan bir köşeyazarı olarak, Paris'te olup bitene ilişkin verdiği bilgiler daha bir önem taşıyor.

Kırıkkanat, söz konusu yazısında, 15 Temmuz 1983'te Paris'te Orly Havaalanı'ndaki THY bürosunda patlatılan bombayla 8 kişinin ölmesi ve 57 kişinin yaralanmasına yol açan ve haklı olarak "Orly katliamı" olarak anılan ASALA eyleminin baş sorumlusu Varujyan Garbisyan'ın mahkeme tarafından serbest bırakılmasını değerlendiriyordu. Garbisyan, 17 yıldır cezaevindeydi. Garbisyan'ın iki işbirlikçisi, Soner Nayır ve Ohannes Semenciyan, 15 ve 10 yıllık mahkûmiyetlerini tamamlayarak cezaevinden çıkmışlardı. Garbisyan'ın Fransa'yı terketmek (ve dolayısıyla Ermenistan'a gitmek) koşuluyla serbest bırakılması için seçilen tarih, Kırıkkanat'ın dediği gibi, gerçekten de bir "24 Nisan" hediyesi gibiydi... Pekiyi Fransa, ömürboyu hapis cezasına mahkûm olan Garbisyan'ı neden, hangi hukuki gerekçeyle serbest bıraktı? Ortada "sağlık" vb gibi çok özel nedenler mi vardı? Kırıkkanat'ın verdiği bilgiye göre hayır... Fransa Garbisyan'ı 29 Ocak'ta parlamentodan çıkan "Soykırım yasası"na dayanarak serbest bırakmıştı: "Ama asıl iğrenç olan, Fransa'nın Ermeni davacılarına verdiği ikinci armağanı birinci armağana, yani ASALA baş kasabının serbest bırakılmasını 19 Ocak'ta parlamentonun çıkardığı 'soykırım' yasasına dayandırmasıydı."

Radikal yazarı ve Milliyet Paris muhabiri söz konusu karara ilişkin başka bilgiler de veriyor. Kırıkkanat'ın yazdığına göre, mahkemenin karar gerekçesinde şu satırları okuyoruz: "Tutuklanan suç eylemlerinin amacı olan Ermeni soykırımı Fransız devleti tarafından 2001'de resmen tanındığına ve uğrunda mücadele verdiği Ermenistan devleti 1990 yılında bağımsızlığına kavuştuğuna göre, 1983'te işlediği suçların siyasal sayılması ve güttüğü davalar için duygularına kapılarak silaha sarılmasının anlayışla karşılanabileceği..."

Kırıkkanat'ın bu karar gerekçesine ilişkin yorumu da şöyle: "Başka bir deyişle, Garbisyan sonradan haklı olduğu 'anlaşılan' davalar için savaşıyordu ve infiale kapılarak öldürmesi artık hoşgörülebilirdi. Kanım çekildi önce. Nefret ettim Fransa'dan, iğrendim Fransız yargısından..."

Kırıkkanat çok haklı. Böyle bir karar gerekçesi karşısında kimin "kanı çekilmez"? "Fransız yargısı"ndan kim iğrenmez? 8 kişinin öldüğü, onlarca kişinin ağır yaralandığı bir katliamı gerçekleştiren bir terörist, böyle hukuk tanımaz bir gerekçeyle serbest bırakılabilir mi? Tabii ki "Yazıklar olsun Fransız olsun Fransız yargısına!" Fransız yargıçların böyle bir gerekçe kaleme almalarını anlamak, birçokları gibi benim için de mümkün değildi. Bu gerçekten yüz kızartıcı karar hakkında biraz daha bilgi toplayayım diyerek, Fransız Liberation gazetesinin 24 Nisan tarihli sayısında yeralan, karara ilişkin haberi buldum. Dominique Simonnot imzalı haberde "Orly katliamı" hakkında ve Garbisyan hakkında bazı bilgiler verildikten sonra sıra söz konusu karara geliyordu. Simonnot'ya göre, 1990'da Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulması ve 29 Ocak'ta Fransız parlamentosunun "Soykırım"ı tanımasıyla Garbisyan'ın serbest bırakılmasını ilişkilendirmek mümkündü. Ayrıca, bu yılın başında gerçekleşen bir yasal değişiklikle, ağır mahkûmiyetler için koşullu salıverilme işlerine artık Adalet Bakanı değil, yargıçlar karar veriyordu. (Nitekim Garbisyan'ın avukatı, müvekkilini yargıçların serbest bıraktığını ve siyasal iktidarın bu cesareti gösteremediğini söylüyor.)

Ancak benim aradığım bu "ilişki" değildi; benim asıl aradığım (mutlaka birçoğunuz gibi), Kırıkkanat'ın haklı olarak eleştirdiği "karar gerekçesi"ydi. Liberation'deki haberde önce Garbisyan'ın avukatlarının savunmasından bazı bölümler yer alıyor. Bu bölümlerde yer alan ifadeler Kırıkkanat'ın bize "karar gerekçesi"nden aktardığı ifadelerle neredeyse aynı. Yani, Orly'de yaşanan olayların, kaynağında Ermeni soykırımının bulunduğu politik bir çerçeve içinde değerlendirilmesi gerektiği; bu soykırımın Fransız Cumhuriyeti tarafından resmen tanınmış olması; verilen bu kimlik savaşının silahlı biçiminin yolaçtığı anlaşılabilir duygu ve heyecan; Garbisyan'da gözlenen iyi hal dolayısıyla cezaevinde kalmasının sosyal yararının ortadan kalkmış olması. Garbisyan'ın avukatları "Genç Cumhuriyet"in (Ermenistan) müvekkillerini heyecanla beklediğini hatırlatmayı da unutmuyorlar.

Liberation'da yer alan haberde mahkeme kararından bazı bölümler de yer alıyor. Bu satırlardan da, Garbisyan'ın cezaevinde geçirdiği dönemde "iyi hal" gösterdiğinden; hatta cezaevinde çalışarak Orly kurbanlarına karınca kararınca tazminat ödediğinden; Ermenistan'ın Garbisyan'ın evini ve işini hazır ettiğinden; 1990'da Ermeni Cumhuriyeti'nin kurulması ASALA'nın silahlı mücadelesini gereksiz kıldığından dolayı, Ermenistan'a gönderilmesi koşuluyla serbest bırakıldığını öğreniyoruz.

Bu hikayeyi niçin böyle uzun uzadıya aktardığımı anlamışsınızdır muhakkak... Sanırım artık siz de benim gibi merak ediyorsunuz; "Fransız yargısı" Garbisyan'ı gerçekten Kırıkkanat'ın bize aktardığı gerekçeye dayanarak mı serbest bıraktı, yoksa bize aktarılan gerekçe "karar" ve "savunma" metinlerinin serbest bir sentezi mi? Tabii ki kimseyi suçlamak için sormuyorum bu soruyu; cevabın önemli, hem de çok önemli olduğuna inandığım için soruyorum. Eğer kararın gerekçesi aynen Radikal'de okuduğumuz gibiyse, biz de gecikmeden "Fransız yargısı"ndan "iğrenme"ye ve "nefret etmeye" başlayabiliriz. Sadece biz değil, bu durumda Dışişleri'nden bu yönde açıklama yapılması gerekir. Yok eğer epeyce serbestçe varılmış bir "sentez"le karşı karşıyaysak, o zaman iş bambaşka tabii... Bakalım cevap alabilecek miyiz?


1 Mayıs 2001
Salı
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED