Kamuda çalışan yaklaşık 450 bin işçi adına yürütülen toplu sözleşmelerde uzlaşma sağlamak için Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile görüşen Türk-İş yöneticileri, 'Talep ettiğiniz artışı vermek isteriz, ama para yok' karşılığını aldılar.

Ücretlerin ne kadar arttırılacağı konusunda ise Ecevit'in parasal konularla Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ilgilendiği, kendisinin fazla bu işlere karışmak istemediği şeklinde bir yaklaşım içinde olduğu bildirildi.

Bu arada, Yılmaz'ın işçinin yüzde 25 artış ve 5 puanlık refah payı talebini karşılamak istediklerini belirterek, 'Gönlümüz iyi para vermekten yana, ancak para yok' dediği ifade edildi. Yılmaz'ın hedeflenen enflasyon oranında zam verilmesini önerdiği belirtildi. Türk-İş'in hükümet yılın ilk 6 ayı için yüzde 18 artışın kök ücretlere yansıtılması yerine 2002 yılı mart ve nisan ayında ikramiye olarak ödenmesi önerisini getirdi, bu öneri Türk-İş yöneticileri tarafından kabul edilmedi.

Ya masada ya meydanlarda

Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, "Masa başında çözülmez ise meydanda çözülür. Ama, ilki denemek lazımdır. İlki, masa başıdır. Masa başında çözemezsek, meydanlarda çözeriz. Geçmişte böyle yaptık. Ama, umuyorum ki, meydana inmeden çözülür" dedi.

İş Güvencesi için uzlaşma sağlandı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, İş Güvencesi yasa tasarısı konusunda taraflar arasında uzlaşmaya varıldığını bildirdi. Okuyan, şöyle konuştu: "1 Mayıs İşçi Bayramı'nda işçilere bir müjdem var. 'İş Güvencesi'nde tüm taraflar arasında uzlaşma sağlandı. Bu uzlaşıyla ortaya çıkan metin işçiyi ve işvereni mağdur etmeyecek şekilde yapıldı."