T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hoş satışlar ola Mustafa Derviş Paşa

Ayıp değil ya... Bir türlü ısınamadım şu Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e.

"Kanım kaynamadı" derler ya...

Kanım kaynamadı işte.

Attila İlhan onun için "ajan" diyordu.

Doğu Perinçek'çi arkadaşlara sorarsan "CIA'nın adamı." (Onlar "Ciya" diye telaffuz ederler!)

Ben bu konuda bir şey demiyorum.

Septik de değilim, elimde belge olmadan göz göre göre bir insanı karalayacak kadar vicdansız da değilim.

Ben tavrına, duruşuna, edasına bozuluyorum.

Kemal Derviş'in, dışarıdan "kredi" bulmak, IMF'nin sözverip de üzerine yattığı 6,5 milyar doları sağlama almak için ekonominin başına getirildiğini sanıyordum.

Hükümet yetkilileri de öyle sanıyorlardı.

Mesut Yılmaz, örneğin, "Biz onu ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ın yerine atadık" diyordu. (Gerçi, ABD Büyükelçisinin liderleri dolaşıp Derviş'e destek istemesini yadırgadığını söylemiş, "Büyükelçiye desteğimizin yüzde 100 olduğunu belirttim, çünkü bu bizim programımız, tabii ki destek olacağız" diyerek karanlıkta ıslık çalma yöntemini benimsemişti ama, Kemal Derviş'in basbayağı "temsil sıfatı" olan bir politikacı gibi ortalıkta dolaşmasına artık o da engel olamıyor.)

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz de zımnen (yanlış anlamadıysam) Attila İlhan gibi düşünüyor.

Üstü örtük biçimde, Derviş'i, Türkiye'yi satışa getirmekle suçluyor.

Dünkü basın toplantısında, anladığım kadarıyla, "Madem satılıyoruz, ucuza gitmeyelim bari" demeye getiriyordu. (Enis Öksüz'ün, Kemal Derviş'le oluşturulan "değişim" heyulasına neden direndiğini de, öbür taraftan, anlamakta güçlük çekiyorum. Genel Başkanı ve aynı zamanda "koalisyon büyüğü" Devlet Bahçeli, Telekom'un satışı dahil, bir dizi yasal ve yapısal değişikliği içeren niyet mektubuna "gözünü bile kırpmadan" imza koyarken, Enis Bey basın toplantısı düzenleyip "dahilî ve haricî bedhahlar"dan sözediyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!)

Tavrını, duruşunu beğenmesem de, Derviş'in Türkiye için bir şeyler yaptığına/yapmaya çalıştığına inanıyorum.

Türkiye için yaptıklarına katılmadığım halde üstelik...

Kemal Derviş'i, 57. hükümetin (ülkeyi ekonomik krizden kurtaracak) herhangi bir bakanı gibi gösterip misyonunu küçültmeye çalışanlara kulak asmayın.

Çünkü Kemal Derviş herhangi bir teknokrat, herhangi bir bürokrat değil, Türkiye'ye getirilmiş, ya da meşrebinize göre gönderilmiş "özel" bir şahsiyettir.

Devlet Bakanlığı görevini ise, şimdilik, uluslararası finans çevrelerinin desteklediği ekonomik programı (Mahir Kaynak'a göre ise siyasi programı) uygulamak için deruhte etmektedir.

Yarın parti kuracak.

Belki başbakan olacak.

Belki cumhurbaşkanı.

Amerika'dan geldiğinde, ayağının tozuyla, ülkenin "askerî laisizm"den çok çektiğini anlatmıştı, şimdi de devletin ekonomiye fazla müdahale ettiğini, ekonomiyle siyasetin farklı kulvarlarda yapılandırılması gerektiğini söylüyor.

Elinde sihirli değnek yok.

Gücü "ekonomiyi" kurtarmaya yetmeyebilir.

Ama Türkiye'yi "babadan kalma siyaset anlayışı"ndan kurtaracağı, geniş bir seçmen kesimini yeni bir siyaset konusunda "muhasebe"ye icbar edeceği şimdiden söylenebilir.


10 Mayıs 2001
Perşembe
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED