T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Nasıl bir merkez?

Siyasette "merkez"in ortadan kalkmasıyla beraber, siyasi partilerin pozisyon tutmalarının da anlamı kalmamıştır. Siyasi partilerin konumlarını mukayese edecek bir mihenk taşının olmaması, siyasi partiler arasındaki ayrışmaları veya daha temelde siyasi hareketliliğin ifade ettiği anlamları buharlaştırmıştır.

Sistemin işleyişinde siyasetin alanını yapısal olarak daraltan üretimler artık son derece sıkılaşmıştır. Buna bağlı olarak siyaset alanında hiçbir "gerçek üretim" kalmamıştır. Siyasetin yapısal kuşatılmışlığı, bir de "merkez"siz kalmasından gelen "yönsüzlük"le birleşince, ortaya çıkan tablo "siyasetsizleşme"nin derinleşmesine hizmet etmiştir.

Bu nedenle, askeri otoritenin sivil otorite üzerindeki etkisini azaltmak, sistemin işleyişini normalleştirmek, kamu hayatının giderek bir güvenlik sorununa indirgenerek tanımlanmasının önünü almak gibi sorunların aşılması mevcut siyasi denklem içinde ve mevcut siyasi odaklarla mümkün değildir.

"Siyasi merkez"in yeniden tanımlanması gerekiyor bunlar için öncelikle. Bu da kağıt üstünde bir tanımlama olmayacaktır doğal olarak. Yani, ortaya çıkıp mükellef bir siyasi proje koymak veya demokratik söylemlerin bayraktarlığına soyunmak artık getirisi olmayan, muhatabı bulunmayan bir tarzdır. Bundan sonrasında gereken, demokrasiye nefes aldıracak çerçevenin adım adım pratikte inşa edilmesidir.

Bu inşa için son krizden sonra ekonominin sağlam bir yerde konumlandırılması zorunlu hale geldi. Böylece, mevcut siyasi odaklar bir kere daha devre dışı kalırken, bu odakları kuşatmış olan siyaset dışı müdahale biçimleri de yeni bir durumla karşı karşıya geldiler. Bu sefer bir yandan mevcut siyasi odaklar saha dışına çıktı, öte yandan da bu odakları kuşatmış olan siyaset-dışı müdahale biçimleri zemin kaybetti; tersinden ve yapısal olarak siyaseti kuşatma çabalarında tenzilata gitmek durumunda kaldılar.

Ayrıca, hükümet partilerinin siyasetsizleşmeden gıdalanması, muhalefet partilerinin sadece hükümet partilerinin yerine yerleşmek üzere karşı söylemler araçsallaştırmaları da siyasi denklemi saha dışına çıkardı biraz daha. Buna bağlı olarak son krizi tetikleyen modelin omurgasını oluşturan siyasetsizleşmenin sebebinin, şu anda siyasete müdahalenin gerekçelerini oluşturan unsurları tanımlayanlar olduğu herkesçe görüldü. Bir bakıma siyasetin kuşatılmasının da en az siyaset kadar, belki daha da fazla son krizin ortaya çıkmasında etkili olduğu gözlerden kaçırılamayacak biçimde ortaya çıktı.

Böylece ekonomi merkezli başlayan ve adım adım siyaseti içeren yeni hareketlilik, mevcut siyasi denklemi devre dışı bırakırken, aynı zamanda onu kuşatmış olan müdahale şemasını da "görevsizleştirmiş" oldu.

Gelinen noktada hem mevcut siyasi odaklar, hem de bu odakları kontrol altında tutmakla tanımlanmış müdahale şeması "işsiz" kalmıştır. Türkiye'de birçok siyasi koordinatın yenilenmesine yol açabilecek bir "tabula rasa"dır bu.

Bundan sonra sorun, siyasi merkezin nerede ve ne şekilde inşa edileceğidir...

Bu açıdan olayın diğer yönlerini de dikkatle irdelemek gerekmektedir. Çünkü, ekonomik kriz temelinde ortaya çıkan yenilenme fırsatı, aynı zamanda ekonomi merkezli bir hareketlilikten ibaret kalan, siyaseti ise buna göre "ayarlanmaya", bunun gereklerine göre "hizalanmaya" zorlayan bir tabloda görünürleşmektedir. İşte bu durum gerçek bir siyasi hareketlilikle "içerilmezse", ortaya sadece kur, döviz ve faiz konuşmaktan ibaret bir "merkez" ve güvenlik, otorite ve istihbarat gücünden ibaret bir "kamu" çıkar.

Devlet ve piyasa arasına siyasi hareketlilikten beslenen yeni siyaset biçimleri yerleşmezse, merkezsizliğin sorunlarından kaçmak üzere inşa edilecek yeni siyasi merkezin de yeni krizlerin tetikçisi olmaktan başka işlevi olmayacaktır. Üstelik yeni krizler, kimlik, vatandaşlık ve aidiyet sorunlarını da yedekleyerek gelecek kadar derin toplumsallıklardan beslenecektir.


10 Mayıs 2001
Perşembe
 
ÖMER ÇELİK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED