Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyonaları'nda kazandığımız 18 altın madalyanın 4'ünü elde eden 63 kilodaki sporcumuz Şeref Eroğlu'nun ilginç bir hayat öyküsü var:

1975 yılında Kahramanmaraş'ta dünyaya gelen Şeref, 10 yaşlarında iken uluslararası kapışmalarda altın madalyalar kazanmayı ideal edinmişti ama Sivas'taki Pamukpınar Güreş Eğitim Merkezi'ne alınmadı. Gerekçe çok açıktı: "Bu çocuk şampiyon olamaz!"

O ise şampiyonluklara bilenmişti, ne etti etti, Güreş Federasyonu Başkanı Esad Güçhan'la görüşmeyi başardı. Aradan birkaç yıl geçmişti ama henüz şampiyonluk rüyalarının önü kara bulutlarla kaplanmamıştı. İleri görüşlü bir güreşsever olan 1980 yılının Federasyon Başkanı Güçhan, kendi kontenjanından Eroğlu'nu Eğitim Merkezi'ne aldırdı. Bir süre sonra 34 sporcunun doldurulduğu otobüsle K.Maraş'a maç yapmağa giderken araç uçuruma uçtu, gelecek vaad eden 10 değerli minik güreşçi hayata veda etti. Şeref Eroğlu'nun ise sol yanağında facianın derin izleri kaldı. Gelişme çağında olduğundan 18 yaşına kadar estetik ameliyatı yapmadılar. Eroğlu, hala sol yanağında hafif de olsa, acı günün izlerini taşır. İşte bu delikanlı, grekodaki ilk dersleri antrenör Mustafa Boylu'dan alıp, gençler, ümitler dallarında Dünya ve Avrupa Şampiyonlukları kazandı. Sıra büyüklere geldiğinde 1 kez Dünya, tam 4 defa da Avrupa Şampiyonlukları elde etti.

Abdi İpekçi Spor Salonu'nda elinde Türk Bayrağı olduğu halde minderlerde tur atan Eroğlu'nu heyecanla izledikten sonra binlerce izleyiciyle birlikte "O Şeref Bize Ait!" diye bağırmadan edemedim.

ALİ GÜMÜŞ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu