Cezaevlerinde 1991 yılından bu yana adli mahkumlar ile siyasiler arasında yaşanan "açık görüş eşitsizliği"ne son veriliyor. Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan yasa taslağında, siyasi hükümlü ve tutuklulara, sosyal çevrelerinden uzaklaşmamaları ve cezaevlerindeki gerginliğin azaltılması için, haftanın belirli günleri dahil olmak üzere dînî ve resmî bayramlarda yakınları ile açık görüş yapma imkanı sağlanıyor.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, üzerinde ilke olarak anlaştıkları "Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 16. maddesinde değişiklik yapılmasına, İnfaz Hakimliği, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları ve cezaevlerinde çalışan hükümlülere sosyal güvenlik olanağı sağlanmasına" ilişkin hazırlanan kanun taslakları Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Taslakların yasalaşması halinde, ceza ve infaz kurumları, insan haklarına tam bir saygı anlayışı içinde yönetilecek. Cezaevleri, insan haklarının en yüksek düzeyde gerçekleştirildiği kurumlar olacak. Cezaevleri yeniden terör ve mafya örgütlerinin egemenlik kurabildikleri yerler olamayacak.

'Demir kafes' değişiyor

12 Nisan 1991 tarihinde çıkan kamuoyunda "Demir kafes" olarak nitelenen TMK'nın 16. maddesinin 2. ve 3. fıkraları tamamen değiştiriliyor. Söz konusu fıkralarda, cezaevlerinde siyasi suçlardan tutuklu ve hükümlü bulunanlara açık görüş yaptırılmayacağı, birbirleri ile irtibatları ve haberleşmelerine engel olunacağı belirtiliyor. Haklarında disiplin cezası bulunmayan siyasi hükümlü ve tutukluların haftanın belirli günleri dahil olmak üzere dini ve resmi bayramlarda yakınları ile açık görüş yapabilecekler.

Dürüst insanlar işbaşında

Hazırlanan başka bir taslakta, cezaevi izleme kurullarında, "dürüst, güvenilir, ahlaklı olarak tanımlananlardan, tıp eczacılık, hukuk, kamu yönetimi, sosyoloji, psikoloji, sosyal hizmetler ve eğitim bilimleri alanında en az dört yıllık yüksek öğretim görmüş" olanların görev yapabilecekleri öngörülüyor.